Büyükçekmece 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nin polislerin ‘işkence etmiş olabileceği’ gerekçesiyle yollanan dava Bakırköy 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından devralındı.

Bugün görülen ilk duruşmayı mahkeme başkanı Arzu Al’ın talimatıyla hiçbir basın mensubunun takip etmesine izin verilmedi. Yıldırım’ın iki çocuğu da yine aynı gerekçeyle salona alınmadı. İçeri giren aile bireylerinin önünde de çevik kuvvet polislerinin beklediği görüldü.

Salona Çıkan Koridorlar Kapatıldı

Koridorda da duruşma salonunun önüne çıkan üç yol bariyerlerle kapatılmış, kapıya kimsenin yaklaşmasına izin verilmiyordu. Çok sayıda çevik kuvvet polisi ve sivil polis ‘güvenlik’ gerekçesiyle duruşma sonuna kadar koridorda bekledi.

Baba Salondan Atıldı

Tutuklu polis İsmail Alperen Salman’ın getirildiği duruşmaya, tutuksuz yargılanan 11 polis de katıldı.

Yıldırım ailesinin avukatı Hüseyin Tuzcu’nun aktarımına göre, duruşmada tutuklu ve tutuksuz tüm sanık polislerin sorgusu yeniden yapıldı.

Tutuksuz polis Salman, Birol Yıldırım’ın ölümünden sonra ailesinin polislerle anlaşmaya çalışarak olayın üstünün kapanmasını sağladığını iddia etti. Bunun üzerine Birol Yıldırım’ın babası tepki gösterdi ve salondan atıldı. Salman, ifadesinde ailenin terörle bağlantılı olduğunu da savundu. Ayrıca ilk duruşmada verdiği ifade ile bugün verdiği ifade arasında çelişkiler vardı. Tutuklu polis ve avukatları da ‘basında yer alan haberler nedeniyle’ tutukluluğun devam ettiğini ileri sürdü.

112 Ekibinin İfadesi Alınacak

Sanıkların, aile bireylerinin ve avukatların beyanlarından sonra duruşma savcısı görüşünü bildirdi.

Savcı tutuklu polis İsmail Alperen Salman’ın tutukluluğunun devamına, diğer polislerin de tutuklanması talebinin reddine karar verilmesini istedi. Ayrıca Esenyurt Karakolu’ndaki güvenlik kamera kayıtlarının bilirkişiye verilerek dökümünün yapılmasını talep etti.

Mahkeme de tutuklu polis İsmail Alperen Salman’ın bu halinin devamına karar verdi. Karakoldaki güvenlik kamera kayıtlarının bilirkişiye verilerek dökümünün yapılmasına hükmeden heyet, Yıldırım’a müdahale eden 112 sağlık ekibinin ifadesinin alınması için yazı yazılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 28 Mart’ta yapılacak.

Ne Olmuştu?

İstanbul Valiliği, Birol Yıldırım’ın (42) 5 Haziran 2021 gecesi Esenyurt Karakolu’daki ölümünün sebebini ‘kalp krizi’ olarak açıklanmıştı. Kısa süre sonra ortaya çıkan güvenlik kamera kayıtları onun karakolda polisler tarafından darp edildiğini, kötü muameleye maruz bırakıldığını, ölümünden sonraki telaşlarını göstermişti.

Buna karşın görüntülerdeki polisler görevlerine devam etmişti. 19 Ağustos 2021’e gelindiğinde iki polis gözaltına alınmış, bunlardan komiser yardımcısı İsmail Alperen Salman tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Birkaç gün sonra da Büyükçekmece başsavcılığı tarafından 12 polis hakkında iddianame düzenlenmişti. İddianamede aralarında tutuklu polis Salman’ın da bulunduğu yedi polisin, Yıldırım’a yönelik ‘bilinçli taksirle ölümüne neden olma’ suçlamasıyla üç yıldan dokuz yıla kadar, Yıldırım’ın iş arkadaşı ve iş arkadaşının oğlunu darp ettikleri için de beş polisin ‘basit yaralama’ suçlamasıyla 16 aydan dört yıla kadar hapisleri talep edilmişti.

Davanın ilk duruşması 20 Eylül 2021’de Büyükçekmece 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılmıştı. Bu duruşmada davanın seyri değişmiş, mahkeme, Birol Yıldırım’ın vücudundaki yara sayısı ve yaraların niteliğini göz önünde bulundurarak polislerin eyleminin ‘işkence suçunu oluşturabileceği’ gerekçesiyle dosyayı Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Komiser yardımcısı Salman’ın da tutukluluk halinin devamına hükmedilmişti.

Bu davada duruşma salonunun küçük olması nedeniyle tartışmalar yaşanmış, bu nedenle yargılanan polislerle dayanışmak için adliyede bulunan rütbeli bir polis Kanal D muhabiri İbrahim Konar’ı hakimin huzurunda yaka paça dışarı atmıştı. Duruşma binasının dışında da polislerle birlikte duran ancak sivil kıyafetli kişiler Yıldırım’ın ailesini sözleriyle taciz etmişti. Muhabirimiz Canan Coşkun duruşma çıkışında bu kişilerin sözlü cinsel saldırısına maruz kalmıştı. Haklarındaki suç duyurusu takipsizlikle sonuçlanmıştı.