Zilan Yamankılıç Davası

19 Haziran 2017 tarihinde Diyarbakır-Bingöl karayolunda özel harekat polislerini taşıyan zırhlı polis midübüsünün, karşı yönden gelen bir yolcu minibüsüne çarpması sonucu, 10 yaşındaki Zilan Yamankılıç, minibüs sürücüsü Remzi Menteşe ve yolcu İlhan Ayaş yaşamını yitirdi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan bilirkişi raporunda sanığın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 2. Bölüm 51. maddesi ile 52. maddesine ve b bendine göre “..hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelligine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır.” maddelerine aykırı hareket ettiği kanaatiyle zırhlı araç sürücüsü polis memuru Burhan Kolbaşı’nın asli ve tam kusurlu olduğu belirtildi.

13 Şubat 2019 tarihinde, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından trafik kazası tespit tutanağı, ölü muayene ve otopsi tutanağındaki bulgular ve bilirkişi raporuna göre zırhlı polis aracı sürücüsü Burhan Kolbaşı’nın kazada asli kusurunun bulunması ve diğer sürücü Remzi Menteşe’nin herhangi bir kusurunun bulunmaması nedeniyle şüpheli hakkında dava açılmasına ilişkin iddianame düzenlendi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma sonunda Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 02 Mayıs 2019 günü görülen ilk duruşmasında, sanık polis memuru Burhan Kolbaşı ve müdafileri ile Zilan Yamankılıç’ın babası Bayram Yamankılıç’ın avukatı Av.Mehmet Selim Aslan duruşmaya katıldı. İlk duruşmada savunmada bulunan sanık polis, kullandığı aracın zırhlı araç olması nedeniyle fazla hız yapmasının mümkün olmadığını söyledi. Sanığın iki avukatı ise adli tıp raporlarına göre sanık Burhan Kolbaşı’nın herhangi bir kusurunun bulunmadığı olayın araçtaki teknik arıza nedeniyle yaşandığını belirtti. Zilan Yamankılıç’ın babasının avukatı Av.Mehmet Selim Aslan, Karayolları Kanunu gereği aracın yük ve özelliklerine göre lastiğin uygun olmadığını, şoförün de bunun farkında olduğunu ve jandarma raporunda 152 metre fren izi ve lastik izinin tespit edildiğini, sanığın hızının 160-170 km olduğunu ve sanığın gerekli özeni göstermediğini belirterek olay yerinde trafik ve makine mühendisi ile birlikte keşif yapılmasını talep etti. Mahkeme, kazanın üzerinden yaklaşık iki yıllık sürenin geçmesi nedeniyle keşif talebini reddederek soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu ile Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için trafik konusunda uzmanlığı bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi üç bilirkişiden kusur durumunun tespiti yönünden rapor alınmasına bunun için İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine talimat yazılmasına karar verdi. 

26 Eylül 2019 günü görülen ikinci duruşmada, İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesinde açılan talimat dosyasında İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi üç bilirkişiden kusur durumunun tespiti yönünden rapor alındığı belirtildi. Diyarbakır Özel Harekat Polis Merkezi’ne yazı yazılarak kazaya karışan 21 BC 526 plakalı zırhlı otobüsün fabrikasyon olarak gerekli standartları sağlayıp sağlamadığı hususunda sertifikasının bulunup bulunmadığı var ise bir örneğinin mahkemeye gönderilmesine, aracın değişen ağırlık şartlarına uyumlu olup olmadığı konusunda araca ilişkin bilgilerin ve varsa belgelerin istenmesine, kaza sırasında araç üzerinde bulunan sol ön lastiği marka, tip bilgisi ve özelliklerinin bildirilmesinin istenilmesine ve bilgi ve belgeler geldikten sonra bilirkişi raporu alınmasına karar verdi. 

09 Ocak 2020 günü görülen üçüncü duruşmada, bir önceki duruşmada aracın ve tekerin teknik özelliklerine ilişkin Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’nden cevap geldiği belirtildi. Bu cevap doğrultusunda dosyaya daha önce rapor sunmuş olan Prof.Dr. M.A.E., Prof.Dr.A.G.G., Dr. Öğretim Üyesi A.T. Ç.’den oluşan bilirkişi heyetine dosyanın yeniden gönderilerek rapor alınmasına ve özellikle daha önceden düzenlenen raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesinin istenmesine karar verildi.

25 Mart 2020 günü görülen dördüncü duruşmada, savcılık makamı esasa ilişkin mütalaayı hazırlamak üzere süre talep etti. Mahkeme bu duruşmada da dosyaya daha önce rapor vermiş olan ve bir kısım eksikliklerin olduğunu belirten Prof.Dr. M.A.E., Prof.Dr. A.G.G., Dr. Öğretim Üyesi A.T. Ç.’den oluşan bilirkişi heyetine dosyanın yeniden gönderilerek rapor alınmasına ve özellikle daha önceden düzenlenen raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesinin istenmesine karar verdi.

15 Eylül 2020 günü görülen beşinci duruşmada, beklenen bilirkişi heyet raporunun dosyaya geldiği ve raporda sanık polis memuru Burhan Kolbaşı’nın asli kusurlu olduğu belirtildi. Esas hakkındaki mütalaasında Cumhuriyet Savcısı, olayla ilgili olarak yapılan bilirkişi incelemesinde, Burhan Kolbaşı’nın söz konusu kazada asli kusurlu olduğu, diğer sürücü Remzi Menteşe’nin herhangi bir kusurunun bulunmadığı bu nedenle sanığın “taksirle birden fazla insanın ölümüne neden olmak” suçundan cezalandırılmasını istedi. 

Mahkeme yargılama sonunda, araç hızının  Karayolları Trafik Yönetmeliği 4. Bölümünde otobüs için belirlenen saatteki en çok hız sınırını aştığını, sanığın polis memuru olması nedeniyle hukuki normlara uygun hareket etme dikkat ve özeninin diğer vatandaşlara göre daha fazla olduğu, kaza sırasında sanığın sevk ve idaresindeki zırhlı otobüsün hızının belirlenen hız sınırının üzerinde olması nedeniyle sanığın asli kusurlu olduğunu belirterek  sanık Burhan Kolbaşı hakkında  taksirle birden fazla kişinin ölümüne suçundan  5 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, sanığın yargılama sürecindeki olumlu davranışları lehine takdiri indirim sebebi kabul ederek hapis cezası verilen cezada iyi hal indirimi yapıldı; sanığa verilen 5 yıl hapis cezası 4 yıl 2 ay hapis cezasına indirildi ve hapis cezası 45.600 TL adli para cezasına çevrilerek 24 eşit taksit halinde ödenmesine karar verdi. Katılan vekilleri ve sanık müdafileri mahkeme kararına itiraz ettiler. 

07 Şubat 2022 tarihinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi, sanığın polis memuru olduğu ve sevk ve idaresindeki özel harekat otobüsü ile operasyona katılan polis memurlarını taşıdığı, görevi başındayken söz konusu kazanın meydana geldiği gerekçesiyle ilgili merciden soruşturma izni istenip, davanın bu izin süresince durmasına karar verilmesi gerekirken sanık hakkında karar verilmesini hukuka aykırı bularak bozma kararı verdi.

28 Şubat 2022 tarihinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesinin vermiş olduğu bozma kararı sonrası Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava yeni esas aldı. Mahkeme Diyarbakır Valiliği’nden sanık Burhan Kolbaşı hakkında soruşturma izni istenmesine karar verdi.

20 Mayıs 2022 tarihinde Diyarbakır Valiliği  sanık polisin olayda  kusurunun olmadığını belirtilerek soruşturma izni verilmemesi kararı verdi. 

14 Eylül 2022 tarihinde Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yeni esas alarak devam eden dosyanın birinci duruşmasında soruşturma izni verilip verilmemesine ilişkin Diyarbakır Valiliğine yazılan müzekkereye cevap geldiği cevapta soruşturma izni verilmediği belirtildi. Müşteki vekillerinin Diyarbakır Valiliği’nin soruşturma izni verilmemesine ilişkin Gaziantep Bölge İdare Mahkemesinde itiraz yaptıklarını 2022/26 Esas numarası ile dosyanın devam etmesi nedeniyle itiraz sonucunun beklenilmesini talep edildi.  Mahkeme Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’nde görülen müşteki vekillerinin yapmış olduğu itiraz dosyasının sonucunun beklenmesine karar verdi.

8 Kasım 2022 tarihinde görülen ikinci duruşmada  mahkeme, Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’nin herhangi bir karar vermemiş olması nedeniyle sanık hakkında açılan davanın durmasına karar verdi.

2 Ekim 2023 tarihinde Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dosya Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi tarafından soruşturma izninin verilmemesi itirazının reddedilmesinin ardından yeni bir esas aldığına ilişkin tensip düzenlendi.

07 Kasım 2023 tarihinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesinin vermiş olduğu karar sonrası yeni esas alarak devam eden dosyanın birinci duruşması görüldü. Duruşmada mahkeme sanık Burhan Kolbaşı hakkında soruşturma izni alınması gerektiği, sanık hakkında soruşturma aşamasında alınmayan soruşturma izninin yargılama sırasında giderilmesine çalışıldığı ancak yetkili makamlar tarafından sanık hakkında soruşturma izni verilmediği ve bu kararın kesinleşmesi nedeniyle sanık polis hakkında davanın düşürülmesine karar verdi.

İlk Duruşma Tarihi

13.02.2019

Dava Mahkemesi

Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi

Sanıklar

Burhan Kolbaşı

Maktuller

Zilan Yamankılıç

Remzi Menteşe

İlhan Ayas

Dava Gerekçeli Kararı

Dosyayı indirin

Dava Dokümanları

Soruşturma İzni Verilmemesi Kararı Bölge Adliye Mahkemesi Bozma Kararı

Görseller