Efe Tektekin Davası İzleme Raporu – 24 Mart 2022

Deniz Tekin – 24 Mart 2022

Mahkeme: Diyarbakır 9. Asliye Ceza Mahkemesi

Esas No: 2019/1327

Diyarbakır Merkez Bağlar İlçesindeki Emek Caddesinde 11 Eylül 2019 günü karşıdan karşıya geçmeye çalışan 5 yaşındaki Efe Tektekin’e zırhlı araçla çarparak ölümüne sebep olan sanık polis memuru İdris Aksoy hakkında “taksirle ölüme neden olmak” suçlamasıyla açılan davanın sekizinci duruşması 24 Mart 2022 günü Diyarbakır 9. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşma Öncesi

Adliye girişindeki iki ayrı arama noktasından geçip GBT kontrolü yaptıktan sonra, Diyarbakır Adliyesine bitişik halde olan hizmet binasının zemin katındaki Diyarbakır 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonuna geldim. Duruşma salonun önüne geldiğimde davaları olan birkaç sanık ve bir polisin dışında kimsenin olmadığını gördüm. Salonun bulunduğu zemin katın soğuk olması nedeniyle duruşma salonunun önünde olan elektrikli sobanın etrafından insanlar ısınmaya çalışıyordu. 09.15’te görülmesi kararlaştırılan duruşmanın saati gelmesine rağmen katılan avukatlarını duruşma salonunun önünde görmeyince duruşmanın ne zaman başlayacağını sorduğum mahkeme mübaşiri, katılan avukatlarının duruşmanın saat 09.45’te görülmesi için erteleme dilekçesi gönderdiğini söyledi. Kısa bir süre sonra Efe Tektekin duruşması için geldiğini düşündüğüm 5 çevik kuvvet polisi duruşma salonunun önünde beklemeye başladı. Ardından sanık polis İdris Aksoy ve avukatı da salonun önüne gelerek, birbirleriyle gülerek sohbet etmeye başladı.  Bazı duruşmaların öne alınması ve mahkemenin iş yoğunluğu nedeniyle duruşma saat 10.15’te başladı.

Duruşmaya Katılım

Duruşmaya Efe Tektekin’in annesi Nazime Tektekin ve babası Ahmet Tektekin katılmadı. Katılan vekili Av. Sedat Çınar’ın yetkilendirdiği Av. Mustafa Aydın ile davaya katılma talebi kabul edilen Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi vekili Av. Kübra Nur Kartal duruşma salonunda yerlerini aldı. Sanık polis memuru İdris Aksoy ile avukatı Av. Alper Uğurlu da duruşma salonundaydı. Duruşmayı izleyenler arasında Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri bulunuyordu. Duruşma salonunun küçük olması nedeniyle sanık sandalyesinin arkasındaki aralıkta bulunan sandalyeye oturak duruşmayı izledik.

Duruşmanın Seyri

Zabit katibi duruşmaya gelen tarafların yoklamasını yaptıktan sonra celse arasında dava dosyasına gelen belgeleri okuyarak tutanağa geçirdi. Maktul Efe Tektekin’in hayatını kaybettiği olayla ilgili kusur tespiti için davanın soruşturma ve kovuşturma aşamasında hazırlanan bilirkişi ve ATK raporları arasında farklılık ve çelişkiler olması nedeniyle katılan avukatlarının yaptığı itiraz üzerine, mahkemenin ATK’den istediği “Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu Raporu” dava dosyasına girmişti. Hakim, bilirkişi raporunun celse arasında taraflara tebliğ edildiğini ve davanın taraflarının rapora karşı itiraz dilekçeleri sunduğunu tutanağa geçirdi.

Oy Çokluğuyla Alınan Son Raporda da Efe “Asli Kusurlu” Bulundu

Yedi kişiden oluşan heyette yer alan üç uzman, sanığın olayda kusurunun olmadığına dair muhalefet şerhi koyduğu için rapordaki kararlar oy çokluğuyla alınmıştı.  Raporda, sanık polis İdris Aksoy’un “olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile tali derecede kusurlu” olduğu, maktul Efe’nin ise “olayda yaşı nedeniyle davranış faktörleri sonuç üzerinde asli derecede kusurlu” olduğuna karar verdi.  Raporda, üç uzmanın muhalefet şerhinin gerekçesinde sanık polisin olay mahallinde hız yaptığına dair delil bulunmadığı, Efe’nin park halindeki araçların arasından koşarak yola çıkması göz önüne alındığında sürücünün yayaya karşı alabileceği tedbir bulunmadığı ileri sürülerek, sanık polis Aksoy’a kusur atfetmenin mümkün olmadığı savunuldu.

Sanık, ATK Raporunda Kendisi Aleyhinde Görüş Sunan Bilirkişiyi Hedef Aldı 

Sanık rapora karşı beyanında; ATK’nin kendisini tali kusurlu gösteren raporunu kabul etmediğini, avukatının rapora karşı celse arasında mahkemeye itiraz dilekçesinde sunduğu beyanlara katıldığını söyledi. Mahkemeye sundukları itiraz dilekçesinde de belirtildiği gibi Efe’nin hayatını kaybettiği olay yerinin yaklaşık 130 metre gerisinde kaldığını söyleyen sanık, mahalle pazarının olduğuna dair yolda herhangi bir uyarı ya da trafik işareti olmadığını belirtti. Pazar yerlerinin yakınlarında araç hızının düşürülmesi gerekip gerekmediğini sorduğu Karayolları Bölge Müdürlüğü yetkililerinin kendisine, pazar yerlerine yakın yerlerde herhangi bir trafik, uyarı ve işaretleme yapılmasına gerek olmadığını söylediklerini iddia etti. Olay sırasında hızının saatte 21 km olduğunu savunan sanık, özel aracıyla seyrederken 3 yıldır kendisine “özel aracımla seyir halindeyken kaç ile gitmeliydim?” sorusunu sorduğunu, olay sırasında hızla alakalı yapacağı bir şey olmadığını, zaten yavaş gittiğini öne sürdü. Sanık, pazar yerlerinin yakınında araç hızının düşürülmesine ilişkin bir yasal düzenleme olmadığını savundu.

Sanık, olayla ilgili ilk hazırlanan raporda oy birliğiyle suçsuz olduğuna karar verildiğini son hazırlanan raporda ise oy çokluğuyla tali kusurlu gösterildiğini hatırlattı. Son ATK raporunda kendisi aleyhindeki görüşün altında imzası bulunan Trafik İhtisas Dairesi bilirkişi Prof. Dr. Ahmet Gökcen’in, ATK’nin olayla ilgili hazırladığı raporda, kendisinin lehine görüş bildirdiğini ancak son hazırlanan raporda ise kendisi hakkında neden görüş değiştirdiğini mahkemeye sordu. Sanık, “görmediği bir şeye” karşı herhangi bir tedbir almanın söz konusu olamayacağını ifade ederek, kusurlu olmadığına ilişkin raporda yeterli gerekçe bulunduğunu ileri sürdü.  Bilirkişi Gökcen hakkında internette yaptığı araştırmada ilginç bilgilerle karşılaştığını iddia eden sanık, bu bilirkişinin aynı olayla ilgili ağır ceza mahkemesine sunduğu raporda sanığın kusursuz olduğunu, hukuk mahkemesine sunduğu raporda sanığın tali kusurlu olduğuna dair rapor tanzim ettiğini öne sürdü ve çelişkiyi ifade etmeye çalıştı. Efe’nin hayatını kaybettiği sırada onunla aynı yaşta bir kız çocuğunun olduğunu, olay nedeniyle çok üzüldüğünü söyleyen sanık, 4 yıldır kullandığı zırhlı araçla hiçbir kazaya karışmadığını, “görmediği bir şeye” karşı tedbir almasının mümkün olmadığını bu nedenle suçsuz olduğunu tekrar etti.

Devamında söz alan sanık müdafii Av. Alper Uğurlu rapora karşı celse arasında sundukları itiraz dilekçesindeki beyanlarını tekrar ettiğini söyleyerek, ATK raporunda dosyanın tüm kapsamı dikkate alınmadan üstün körü bir incelemeyle, tanık beyanları esas alınarak değerlendirme yapıldığını savundu ve yeniden rapor aldırılmasını istedi. Sanık avukatının sözünü kesen Hakim, tarafların rapora karşı celse arasında mahkemeye sunduğu itiraz dilekçelerini okuduğunu, buna ilişkin ara karar kurulduktan sonra tekrar detaylı beyanda bulunabileceklerini söyledi.

Katılan Avukatı Aydın, Olaydan sonra Efe’nin Ailesine İzlettirilen Kamera Görüntülerinin Araştırılmasını İstedi

Katılan vekili Av. Mustafa Aydın, ATK’nin hazırladığı rapora katılmadıklarını söyleyerek, maktul Efe’nin babası ve kardeşinin beyanlarında olaydan sonra olaya karışan zırhlı araca bindirilerek olay ayına dair güvenlik kamera kayıtlarının kendilerine izlettirildiğini söylediğini hatırlattı. Av. Aydın, katılanların bu beyanları dikkate alınarak kaza anına ilişkin görüntülerin araştırılmasını, varsa dava dosyaya istenilmesini talep etti. Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden Av. Kübra Nur Kartal da hazırlanan rapora itiraz ettiklerini söyleyerek, ATK raporunda doğru olarak sıralanan olayların hukuki tanımlamayla uyuşmadığına dikkat çekti. Sanığın normal bir sürücü olmadığını zırhlı araç kullanan bir polis memuru olduğunu anımsatan Kartal, polisin araç sürdüğü kentteki yolları iyi bilmesi gerektiğini söyledi.  Av. Kartal, sanığın son ATK raporunda imzası olan ihtisas üyesine yönelik sözlerine bir anlam veremediklerini belirterek, bu kişiye yönelik bir itirazı varsa sanığın bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunabileceğini dile getirdi.

Mahkeme Yeni Bir Kusur Raporu Aldırılması Yönündeki Talepleri Reddetti

Tarafların yeni rapor aldırılması yönündeki taleplere ilişkin görüşü sorulan iddia makamı, sanık ve katılan vekillerinin yeni bir rapor aldırılması yönündeki taleplerinin yargılamaya yenilik katmayacağı düşünüldüğünden taleplerinin ayrı ayrı reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Hakim, bu talebe ilişkin kurduğu ara kararda dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ATK’nin 14/09/2021 ve 07/02/2022 tarihli raporları dikkate alınarak yeniden rapor aldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verdi ve duruşmaya kaldığı yerden devam etti.

Savcı, Sanığın Taksirle Ölüme Neden Olma Suçundan Cezalandırılmasını İstedi

Hâkimin esas hakkındaki mütalaa için söz verdiği iddia makamı mütalaanın hazır olduğunu, mahkemeye sunacaklarını söyledi.  İddia makamı, yapılan yargılama sonucunda toplanan delilleri ve tüm dosya kapsamına göre olay tarihinde sanığın sevk ve idaresindeki 21 A 75268 plaka zırhlı aracın cadde üzerinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan Efe Tektekin’e çarptığı, ağır yaralı olan Tektekin’in kaldırıldığı hastanede yapılan bütün müdahalelere rağmen 13 Eylül 2019 günü hayatını kaybettiği, olayla ilgili hazırlanan ATK raporuna göre sanığın “tali kusurlu “olduğunun belirtildiği anlaşıldığını aktaran iddia makamı, sanığın TCK’nın 85/1 maddesi gereğince taksirle ölüme neden olma suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.

Sanık Polisten ‘Suçsuz Olduğum Şeyde Neden Ceza Alayım?’ Savunması

Esas hakkındaki mütalaaya karşı ilk söz alan sanık polis İdris Aksoy esas hakkındaki mütalaaya katılmadığını belirterek “Suçsuz olduğum şeyde neden ceza alayım ki? Bir kusurumun olmadığını düşünüyorum. Suçsuzum beraatımı talep ediyorum” diyerek kendisini savundu. Katılan vekili Av. Kübra Nur Kartal’ın sanık olan polisin kentin her yerini bilmesi gerektiği yönündeki sözlerine tepki gösteren sanık polis, Diyarbakır’ın her yerini bulmak zorunda olmadığını, F1(Formula) pilotu olmadığını söyledi.  Ardından söz alan sanık Av. Alper Uğurlu, mütalaaya katılmadıklarını ve esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için kendilerine süre verilmesini talep etti.

Katılan vekilleri Av. Mustafa Aydın ve Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden Av. Kübra Nur Kartal da esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak için kendilerine süre verilmesini istedi.

Ara Kararlar

Sanık müdafi ve katılanlar vekiline mütalaaya karşı beyanda bulunmak için gelecek celseye kadar süre verilmesine,

Bu nedenle duruşmanın 29 Mart 2022 günü saat 11:15 bırakılmasına karar verildi.

 

 

 

Yayınlanma tarihi

28 March 2022

Kategori Listesi

Etiket Listesi