Şırnak’ın Görümlü Beldesinde 1993 yılında biri imam, altı köylünün faili meçhul şekilde öldürülmesine ilişkin dönemin Tuğgenerali Mete Sayar’ın da aralarında bulunduğu 6 asker aleyhine açılan davanın 4. duruşması görüldü. O dönem bölgede askerlik yapanlardan Necdet Okucu duruşmada tanıklık etti ve çarpıcı bilgiler aktardı. Okucu, “Zor şartlarda askerlik yaptık. Orada bir vahşet yaşandı. Köylüler araçların arkasına bağlanarak karakola getirilip işkence gördü” dedi.
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davanın duruşmasında sanıklar Mete Sayar, Tansel Erok, Murat Ali Yıldız, Serdar Tekin, Hasan Basri Vural duruşmada hazır bulundu. Görümlü köyünde yakınlarını kaybeden ailelerin de izlediği duruşmada, o dönem bölgede zorunlu askerlik görevini yapmış olan Necdet Okucu, tanık olarak ifade verdi.
İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nden telekonferans yoluyla duruşmaya bağlanan Okucu, “İfadelerimin hepsi doğrudur. O dönem gördük ve yaşadıklarımdan beri psikolojim bir türlü düzelemedi. Hala o zaman yaşananların etkisindeyim. Çok zor şartlarda askerlik yaptım. Üzerine bir de orada yaşanan vahşet vardı” dedi. Avukatların kendisine sorular yönelttiği Okucu çarpıcı açıklamalarda bulundu. Okucu, “Köylülere yönelik baskı ve işkence yapılıp yapılmadığı sorusuna” karşılık, “Karakolda köylülere iyi bakılmıyordu evet. Emir çıkarılıp köylere gidiliyor ve oradan darp edilerek ve araçların arkasına bağlanarak beton zeminde sürüklenerek karakola getiriliyorlardı” diye yanıt verdi. Bu yaşananları gördüğünü, işkence yapıldığına tanıklık ettiğini belirten Okucu, işkence görenlerin nereye götürüldüğü konusunda bilgi sahibi olmadığını dile getirdi.
‘Her şey Zıvanadan Çıkmıştı’
Okucu, köyün imamının da günümüz kayıtlarında 1992 yılında öldüğü gösterilmiş olsa da 1993 yılında karakola getirilenler arasında olduğunu doğruladı. Okucu, “Hatta karakolda imam sünnetsiz diyerek laf dolaştırıldı. Net olarak hatırlıyorum” diye konuştu. “Her şey zıvanadan çıkmıştı. Vahşet yaşanıyordu” diyen Okucu, yapılanların hepsinin kimlerin emriyle yapıldığını bilmediğini ancak, üst düzey rütbelilerin bu durumdan haberdar olduklarını anlattı.
Okucu’nun ifadesinin ardından söz alan avukat Hasan Anlar, “O dönem orada yaşananları herkes biliyor. Özellikle orada görev yapmış tüm kişilerin ifade vermesi önemlidir. Günümüzde rahatça ifade verilebiliyor. Gerçekleri yazan iyi ve cesur gazeteciler var. Kimse korkmadan gelip ifade vermelidir” dedi. İnsanların korkmadan ifade verebilmeleri için sanıkların tutuklanması gerektiğini söyleyen Anlar, sanıkların tutuklanması talebinde bulundu. Sanık avukatları ise, sanıkların duruşmalardan vareste tutulmalarını istedi. Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, her iki talebi de reddederek, bir sonraki duruşmada soruşturmanın genişletilmesi talebi olmadığı takdirde esas hakkındaki mütalaasını sunmak üzere dosyanın savcı İbrahim Şahin’e tevdii edilmesine karar verdi. Duruşma 27 Şubat 2015 tarihine ertelendi.