Sidar Avşar – 13 Kasım 2018
Mahkeme: Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2017/415 E.
28 Haziran 2013 günü Diyarbakır’ın Lice ilçesi Kayacık Köyü’nde kalekol yapımını protesto eden yaklaşık 150-200 kişilik grup içerisinde bulunan Medeni Yıldırım’ın, jandarmanın açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili yeniden görülen dosyanın yeniden yargılamasında dördüncü duruşma 13 Kasım 2018’de gerçekleşti.
Duruşma Öncesi
Duruşmadan önce adliyeye giderken yolda Medeni Yıldırım dosyasının diğer benzer dosyalara göre gerek duruşmadaki kalabalık gerekse de alınan güvenlik önlemleri açısından daha sakin geçtiğini düşünüyordum. Ancak bu sefer adliyeye gittiğimde yanıldığımı anladım. Duruşma salonunun önünde Medeni Yıldırım dosyasını bekleyen birçok kişi vardı ve yoğun güvenlik önlemleri alınmıştı. Duruşma saati gelmesine rağmen (10:05) mahkeme duruşmayı başlatacak gibi görünmüyordu. Duruşma listesini kontrol ederken, dosyanın 8. sırada olduğunu gördüm, ancak o sırada mübaşir 11. sırada olan dosyanın alınacağını belirtti. Mübaşir ile konuştuğumda önce tutuklu dosyalarının alınacağını belirtti. Çok geçmeden de beklediğimiz haber geldi zaten: Medeni Yıldırım dosyası öğleden sonra alınacaktı.
Dosyanın öğleden sonra alınacağının belirtilmesinin ardından yaklaşık 8-10 polis memuru bir anda ayağa kalktı. Bir polis memuru da mübaşirin yanına giderek dosyanın kaçta alınacağını sordu Mübaşir “Saat 13:30’da gelin” deyince duruşma salonunun önündeki kalabalık bir anda azaldı. Bunun üzerine ben de duruşma salonunun önünden ayrıldım.
Saat 13:30 gibi adliyeye geri geldiğimde mahkeme heyeti hala gelmemişti. Saat 14:00’a gelirken mübaşir dosyanın alınacağını belirtti ve biz de diğer bekleyenlerle birlikte mahkeme salonuna doğru ilerledik. Polisler izleyici kısmına geçenlerin üzerlerini ve çantalarını aradıktan sonra içeriye aldı ve en sonunda duruşma salonuna girdik.
Duruşma Salonu ve Duruşmadaki Gelişmeler
Duruşmaya Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Gündüz Yıldırım, ailenin avukatı Av. Reyhan Yalçındağ Baydemir ve Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Keziban Yılmaz katıldı. İzleyici kısmında ise, Medeni Yıldırım’ın kardeşleri, Mustafa ve Reyhan Yıldırım ile yakınları, Diyarbakır HDP Milletvekilleri Saliha Aydemir ve Remziye Tosun vardı.
Mahkeme başkanı bilirkişi raporlarının dönmediğini belirtti ve sözü ilk olarak cumhuriyet savcısına verdi. Savcı eksik hususların giderilmesini talep etti.
Devamında ilk olarak Fahriye Gündüz Yıldırım’a söz verildi. Fahriye Gündüz Yıldırım ise; şikayetinin devam ettiğini, emri veren iki komutanın olduğunu ve asıl onların yargılanması gerektiğini belirtti.
Daha sonra söz alan Av. Reyhan Yalçındağ Baydemir ise; istinaf öncesi ve sonrasındaki yargılamada birçok taleplerinin olduğunu, ancak bu taleplerinin çoğunun kabul edilmediğini ve taleplerini yenilediklerini belirtti. Av. Baydemir ayrıca Lice Asliye Ceza Mahkemesi’nin gerçekleştirdiği keşiften bilirkişi raporlarının daha hazırlanmadığını ve tekid (uyarı) yazılmasını talep etti, ardından sözlerine şöyle devam etti: “Bu dosya yaşam hakkını ihlal eden bir dosya olmasına rağmen, son derece yetersiz ve etkisiz bir soruşturma gerçekleştirildi. Ateş eden asker, ama emri veren üst düzey iki komutan hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Daha önceki dosyalarda da gördük, dosyalar sürüncemede bırakılıyor. İş biraz keyfiyete döndü, bilirkişiler aylardır raporu hazırlamıyor. Benzer dosyalar sürüncemede bırakılarak zamanaşımına uğradı. Bu dosyanın akıbeti açısından da aynı şeyin gerçekleşeceğinden endişeleniyoruz ve bunu öngörüyoruz. Bu sebeple kesinlikle tekid yazılmalı.”
Devamında söz alan Av. Keziban Yılmaz da, meslektaşlarının beyanlarına katıldığını ve tekid yazılmasını talep etti.
Medeni Yıldırım’ın kardeşi Mustafa Yıldırım’ın deyimiyle “beş dakikalık bir duruşma” daha gerçekleşti ve duruşma yine ertelendi.
Ara Kararlar
- Lice Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen dava dosyasının ve keşif tutanağı ve raporun gönderilmesinin beklenmesine,
- Lice Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak raporlarını henüz sunmayan Adli Tıp ve Kriminal Uzmanları ile irtibata geçilerek yargılamanın gelmiş olduğu aşama ve suçun niteliği nazara alınarak raporun düzenlenmesinin hızlandırılmasının istenmesine,
- Raporlar geldiğinde müdahil tarafa ve sanık ve avukatına keşif zaptı ile birlikte tebliğine,
Bu nedenle duruşmanın 7 Şubat 2019 günü saat 09:00’a bırakılmasına karar verildi.