Medeni Yıldırım Davası İzleme Raporu – 4 Şubat 2021

Deniz Tekin – 04 Şubat 2021

Mahkeme: Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi

Esas No: 2017/415

Diyarbakır’ın Lice ilçesi Kayacık köyünde 28 Haziran 2013 tarihinde, kalekol yapımını protesto eden yaklaşık 150-200 kişilik gruba jandarmanın ateş açması sonucu Medeni Yıldırım hayatını kaybetti, sekiz kişi de yaralandı. Olayın yaşandığı dönemde Kayacık Jandarma Komutanlığı’nda askerlik yapan Er Adem Çiftçi hakkında “Haksız tahrik altında olası kastla öldürme” suçundan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davada yerel mahkemenin 2016 yılında verdiği beraat kararının İstinaf Mahkemesince bozulması ardından yeniden görülen Medeni Yıldırım Davası’nın 12. duruşması 4 Şubat 2021 Perşembe günü Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşma Öncesi

Duruşmanın görüleceği Diyarbakır Adliyesi önünde Medeni Yıldırım davası için geldiğini düşündüğüm üç zırhlı çevik kuvvet otobüsü, toplumsal olaylara müdahale için anons aracı ve çok sayıda sivil polis bekliyordu. Hızlıca arama noktalarından geçtikten sonra Medeni Yıldırım davasının görüleceği Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önüne geldim. Salonun önünde ve yanındaki banklarda, “güvenlik önlemi” için gelen 10’a yakın çevik kuvvet ve sivil polis bekliyordu. Mesai saati başlamasına rağmen mahkeme heyeti henüz yerinde değildi. Kısa bir süre sonra duruşmanın yapılacağı salonun önüne gelen Medeni Yıldırım’ın annesi, ağabeyi ve kardeşi ile birlikte duruşmayı beklemeye başladık.  Bugün saat 09.15’te görülmesi kararlaştırılan duruşmanın saati gelmesine rağmen mahkeme kâtibi ve mübaşiri dışında kimsenin salonda olmadığını gördüm. Mahkeme heyetinin saat 09.40’ta duruşma salonundaki yerlerini almasıyla birlikte duruşmalar başladı. Diğer duruşmaların uzun sürmesi nedeniyle listede 5. Sırada yer alan Medeni Yıldırım davası yaklaşık 1 saat 25 dakikalık gecikmeyle başladı.

Duruşmaya Katılanlar

Duruşmayı İzlemek İçin Gelen Yıldırım’ın Kardeşleri Salona Alınmadı

Duruşmaya katılan Fahriye Gündüz Yıldırım ile avukatları Serdar Çelebi ve Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Muhlis Oğurgül katıldı. Bir önceki ara kararda SEGBİS üzerinden duruşmaya katılmasına karar verilen Sanık Er Adem Çiftçi duruşmaya katılmazken Avukatı Kasım Kutboğa, Kocaeli ilinden SEGBİS üzerinden duruşmaya katıldı. Mahkeme heyetinin, sadece gazetecilerin duruşmayı izlemesine izin vermesi nedeniyle duruşmayı izlemek gelen Yıldırım’ın kardeşleri Mehmet Yıldırım ve Nazime Yıldırım ve teyzeleri ile izleyiciler Covid-19 salgını kapsamında alınan tedbirler gerekçe gösterilerek duruşma salonuna alınmadı. Polis, Mezopotamya Ajansı (MA) Muhabiri Mehmetşah Oruç ve benim üstünü aradıktan sonra salona alındık.  Bizim dışımızda salonda 2 çevik kuvvet polisi ve mahkeme başkanın koruması da bulunuyordu.

Duruşmanın Seyri

Bu Duruşmada Da Mahkeme Başkanı Değişti!

Mahkeme başkanının değiştiğini, Hakim ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yeni mahkeme başkan olarak Muhammed Faruk Özcan’ın atandığını öğrendim.  Mahkeme, heyet değişikliğini duruşma tutanağına geçirdi. Bu değişiklikle birlikte son yılda Medeni Yıldırım davasına bakan mahkemenin üç başkanı değişmiş oldu. Mahkeme Başkanı duruşma salonundaki gazetecilere “arkadaşlar basın mensubu musunuz?” sorusuna “evet” cevabı verdik.  Bunun üzerine mahkeme başkanı “Fotoğraf çekmek ve ses kaydı yok. Not alabilirsiniz” uyarısında bulunarak duruşmayı başlattı.

Mahkeme Başkanı, dava dosyasına gelen Adli Tıp Kurumu (ATK) Genel Kurulu’nun maktul Medeni Yıldırım’ın ölümüne sebep olan merminin giriş-çıkış yerleri ve seyrine dair hazırladığı raporu, olayda kullanılan Bixi marka silahla ilgili Ankara Jandarma Kriminal Büroya yazılan müzekkere verilen cevabı ile mahkemenin talimatı üzerine Lice Asliye Ceza Mahkemesi’nin Medeni Yıldırım’ın hayatını kaybettiği olay yerinde yaptığı keşif sonucunda hazırlayıp mahkeme gönderdiği raporu duruşma tutanağına geçirdi. Olaya ilişkin güvenlik kamera kayıtlarını içerir CD’nin ses kalitesinin ileri teknoloji ile iyileştirilmesinin sağlanması için TRT’ye müzekkere yazıldığını; ancak TRT’nin görüntüyü çözemediğinin bildirildiği tutanağa geçirildi.

Av. Çelebi: Keşif Yokluğumuzda Yapılmış, Kabul Etmiyoruz

Mahkeme başkanı duruşma tutanağına geçirdiği raporlar ve müzekkereleri sözlü olarak özetleyip tarafları bilgilendirdi. İlk olarak söz verilen duruşma savcısı dava dosyasındaki eksiklerin giderilmesini talep etti. Mahkeme Başkanı katılan Fahriye Gündüz Yıldırım’a dava dosyasına gelen raporlar ve yazılarla ilgili kısa bilgi verdikten sonra “Araştıracağımız bir şey var ondan sonra karar vereceğiz” dedi.  Ardından söz alan Anne Yıldırım beyanında “8 yıldır bu davayı bekliyoruz. Bu dava bitsin sanık ceza alsın” dedi.  Mahkeme Başkanı Anne Yıldırım’ın beyanlarını duruşma tutanağına “Önceki beyanlarımı tekrar ederim. Sanığın cezalandırılmasını dosyanın bir an önce karara çıkmasını talep ederim”şeklinde geçirdi.  Katılan Avukatı Serdar Çelebi ise dava dosyasına gelen rapor ve belgeleri inceleyip beyanda bulunmak için süre talep ederek şunları söyledi “Ayrıca keşif yokluğumuzda yapılmış. Buna itiraz edeceğiz. Bu nedenle kabul etmiyoruz. Buna ilişkin detaylı beyanda bulunmak üzere süre verilmesini talep ediyoruz” diye belirtti. Katılan Avukatı ve Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Muhlis Oğurgül de meslektaşının beyanlarına katıldığını söyledi. Son olarak söz alan Sanık avukatı Kasım Kutboğa’nın keşif raporunun UYAP’a yüklenmesini talep etmesi üzerine mahkeme başkanı, keşif raporunun UYAP’a yüklendiğini söyledi. Bunun üzerine sanık avukatı keşif raporunu inceledikten sonra beyanda bulanacağını belirterek, bir sonraki duruşmaya SEGBİS ile katılması için mahkemenin talimat yazmasını istedi.

Ara Kararlar

Mahkemenin yaklaşık 6 dakika süren duruşmaya ara vermeksizin yazdığı ara kararlar şöyle:

  • Dosyada bulunan görüntülerin bozma ilamında (İstinaf Mahkemesi) belirtilen 2 nolu ara kararın (Ses kalitesinin ileri teknoloji ile iyileştirilmesini sağlamak suretiyle, görüntülerdeki maktulün vurulduğu andaki silah seslerinin hangi silah veya silahlara ait olabileceği, vurulma anında tek silah mı yoksa birden fazla silaha ait sesin mi geldiği, görüntülerin çekildiği yerin hangi tarafından ateş edildiğinin tespitinin teknik olarak mümkün olup olmadığı) yerine getirilmesi amacıyla İstanbul Teknik Üniversitesi’ne gönderilerek ilgili raporun aldırılmasına.
  • Sanık müdafi Kasım Kutboğa’nın segbis ile hazır edilmesi amacıyla talimat mahkemesine duruşma gün ve saatinin bildirilmesine,
  • Bu nedenle duruşmanın 25/05/2021 günü saat 09.10 bırakılmasına karar verildi.

Av. Çelebi: Keşif Sırasında Bizim Bilirkişi Heyetine Dinleteceğimiz Tanıklar Olacaktı

 Katılan avukatı Serdar Çelebi, Yıldırım’ın hayatını kaybettiği olay yerinde yapılan keşfin kendilerine haber verilmeden yapılmasını değerlendirdi. Katılan taraf olarak neden olay yerindeki yapılan keşfe çağrılmadıklarının nedenini henüz bilmediklerini ifade eden Çelebi şöyle devam etti: ”Olayın meydana gelmesinin ardından aslında olay yerindeki deliller tam olarak toplanmamıştı. O dönem müşteki vekili olarak bazı sivil toplum örgütleriyle birlikte olay yerine gitmiştik. Bizim biraz da zorlamamız ve talebimizle delillerin toplanması aşamasına geçilmişti. Dolayısıyla bizim mağdur tarafı olarak bir soruşturmada ve kovuşturmada dikkate alınmamız gerekiyor. Ve delil toplanma aşamasında veya yapılan usuli işlemlerden de bizim haberdar edilmemiz lazım.  Bu yargılamada maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını en çok isteyen tarafız. Çünkü biz Medeni Yıldırım’ın kasten ve hedef gözetilerek öldürüldüğünü iddia ediyoruz. Burada bir kaza, bir taksir olmadığını düşünüyoruz. Bu kadar bir kalabalık için sadece bir kişinin tek bir kurşunla öldürülmüş olması bile bunu göstermektedir. Dolasıyla keşif sırasında belki bizim bilirkişi heyetine dinleteceğimiz tanıklar olacaktı. Belki bizim soruşturma aşamasında dikkatini çekmek istediğimiz ve keşif sırasında bilirkişi heyetine göstereceğimiz deliller olacaktı. Belki bu konuda keşfe katkı sağlayacaktık. Her şeyi bırakalım silahların eşitliği ilkesi gereği keşif sırasında bizim de olmamız gerekiyordu” diye kaydetti.

Bir ceza yargılamasında esas olanın mahkemenin delile direkt temas etmesi olduğuna işaret eden Çelebi “Dolasıyla bu keşfi yapacak bu konuda karar verecek olan mahkeme heyetinin bizzat kendisidir. Olay yeri Diyarbakır’a çok uzak değil sadece bir saatlik mesafededir. Bu nedenle bir talimat mahkemesine keşif yapması için talimat yazılacağına ağır ceza heyetinin, kararı verecek olan mahkemenin bizzat olay yerine gidip keşfi yapması, tanıkları,  şüpheliyi orda dinlemesi, olayın nasıl cereyan ettiğini bir şekilde aklında canlandırması gerektiğini düşünüyoruz. Talimat mahkemesince yapılan olay yeri keşfinin zaten ceza hukuku açısından bir delil niteliği olmadığını düşünüyoruz. Çünkü asıl mahkeme delile temas etmemiş olacak. Oraya gönderilmiş uzmanlar ya da bilirkişinin hazırladığı bir iki satırlık raporla mahkeme olayı zihninde canlandırmış olmayacak. Bu yargılama açısından başlı başına bir sıkıntıdır. Ayrıca talimat mahkemesinin biz mağdur ve katılan vekillerine haber verilmeden keşif yapmış olmasının yukarıda belirttiğim nedenlerle CMK’ye uygun olmadığını düşünüyoruz” diye vurguladı.

 

Yayınlanma tarihi

14 March 2021

Kategori Listesi