Özlem Zıngıl – 31 Mayıs 2019
Mahkeme: Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2017/175 E.
Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde 4 Mayıs 2017 gecesi, MHP Silopi İlçe Teşkilatı’na ait parti binasının korunmasında görevli polis memuru Ömer Yeğit’in kullandığı panzer tipi zırhlı araç, tek katlı betonarme bir evin salon kısmına çarptı. Duvar ve kolonları yıkılan evin salonunda uyumakta olan Muhammed Yıldırım (7) ve Furkan Yıldırım (6) kardeşler yaşamını yitirdi. Olayla ilgili yürütülen soruşturma neticesinde, polis memurları Ömer Yeğit ve Murat Maden’in “taksirle ölüme sebebiyet verme” suçundan tutuksuz yargılandığı davanın 9. duruşması 31 Mayıs 2019 tarihinde görüldü.
14 Şubat 2019: Yedinci Duruşma
Muhammet Yıldırım ve Furkan Yıldırım kardeşlerin yaşamlarını yitirmesine ilişkin olarak görülmekte olan dava, 2017 yılının sonlarına doğru başladı. 2017 yılında bir duruşma, 2018 yılında ise 5 duruşma yapıldı. 2019 yılına davanın 7. duruşması ile başlandı. 14 Şubat 2019 tarihinde gerçekleşen 7. duruşmada, 25 Ekim 2018 tarihli 5. duruşmada İstanbul Teknik Üniversitesi’nden talep edilmesine karar verilen bilirkişi raporunun bilirkişi tarafından tamamlanmadığı tespit edildi, duruşma 2 Mayıs 2019 tarihine bırakıldı.
2 Mayıs 2019: Sekizinci Duruşma
2 Mayıs 2019 tarihinde gerçekleşen 8. duruşmada, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden talep edilen bilirkişi raporu dosyaya sunuldu. Sanıklar Ömer Yeğit ve Murat Maden’e en alt dereceden kusur atfedilen raporda, panzere, 23 yıllık olduğuna, önceden belirlenemeyecek arızalar gösterebileceğine dikkat çekilerek asli kusur atfedilmişti. Ayrıca aynı olay sırasında Ahmet Yıldırım’ın yaralanması nedeniyle açılan davanın, Muhammet Yıldırım ve Furkan Yıldırım’ın davası ile birleştirilmesine karar verilmişti. 8. duruşmada öne çıkan bir başka konu da sanıklardan Ömer Yeğit’in yeniden göreve başladığının ortaya çıkmasıydı. Duruşmada yeniden göreve başladığını belirten sanık polis memuru Ömer Yeğit, hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep etti. Mahkeme, Ömer Yeğit hakkındaki imza yükümlülüğünün kaldırılmasına, yurt dışı çıkış yasağının ise devamına karar verdi.
31 Mayıs 2019: Dokuzuncu Duruşmada Neler Oldu?
Duruşma saati daha önce 10:00 olarak belirlenmiş olmasına rağmen davanın 9. duruşması saat 10:45’te başladı. Ramazan Bayramı tatilinin hemen öncesinde olması nedeniyle duruşma günü adliyedeki tek duruşma, Muhammed ve Furkan Yıldırım’ın davasıydı; adliyede duruşmayı izlemeye gelenlerden başka kimse yoktu.
Duruşma salonunda, Yıldırım kardeşlerin babası müşteki Mesut Yıldırım ve müşteki Ahmet Yıldırım ile Şırnak Barosu’ndan müştekiler avukatı Av. Hüsnü Kaplan, sanıklar Ömer Yeğit ve Murat Maden hazır bulundu. Mahkeme heyeti sanıklardan Murat Maden’in avukatının mazeret dilekçesi gönderdiğini belirtti.
İzleyiciler için ayrılan dört sıralık bölümde, basın çalışanları, avukatlar ve Şırnak Milletvekili Nuran İmir vardı.
Duruşmada bir önceki mahkeme heyetinin değiştiği görüldü. Yeni mahkeme heyeti, üye Şengül Akbaş ve Buket Doğan ile heyet başkanı Ömer Erdönmez’den oluşuyordu. Söz konusu değişiklik nedeniyle önceki duruşma tutanaklarının ve dosyanın kapsamının okunduğu beyan edildi.
Duruşma süresince hem Mahkeme heyetinin önünde bulunan hem de Cumhuriyet Savcısı’nın önünde bulunan mikrofonlar kapalıydı. Bu nedenle duruşma süresince Mahkeme başkanının konuşmaları ile Cumhuriyet Savcısı’nın konuşmaları zorlukla işitildi. Sanıkların bulunduğu yerdeki mikrofon açık olduğu için bu mikrofonu kullanan müştekiler ile sanıkların beyanları net olarak işitilebildi.
Ahmet Yıldırım’ın Katılma Talebi Kabul Edildi
Duruşmada önce, bir önceki duruşmada birleşen dosyada müşteki olarak yer alan Ahmet Yıldırım’ın beyanlarına başvuruldu. Ahmet Yıldırım, daha önce emniyet ve savcılıkta verdiği ifadelerin geçerli olduğunu belirtti, olay sırasında sol kolundan ve sol bacağından yaralandığını söyleyerek şikayetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini beyan etti.
Mahkeme başkanı, müşteki Ahmet Yıldırım’ın adli muayene rapor kayıtlarını okudu, burada geçen müştekinin sağ omuz ve sağ bacağından yaralandığına dair ifadelere cevaben Ahmet Yıldırım, sol bacağından ve sol kolundan yaralandığını, raporda neden bu şekilde belirtildiğini bilmediğini söyledi.
Ardından Mahkeme başkanı sanıklara müştekinin beyanlarına ve katılma talebine yönelik beyanlarını sordu.
Önce sanıklardan Ömer Yeğit söz aldı ve müşteki beyanlarına ve müştekinin katılma talebine bir diyeceğinin olmadığını söyledi.
Daha sonra söz alan sanıklardan Murat Maden ise doktor raporları ile müşteki beyanları arasında çelişki olduğunu, bu nedenle Ahmet Yıldırım’ın olay tarihinde yaralanıp yaralanmadığının araştırılmasını, davaya katılma talebinin de reddine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti ara kararını açıkladı ancak mikrofon kapalı olduğu için açıkladıkları ara karar işitilemedi. Duruşma sonunda edinilen duruşma tutanağından, Mahkeme’nin, Ahmet Yıldırım’ın suçtan zarar görme ihtimaline istinaden davaya ve duruşmalara katılmasının kabulüne karar verdiği öğrenildi.
Mahkeme başkanı, sanıklardan beyanlarını sordu. Sanıklardan Ömer Yeğit, müşteki Ahmet Yıldırım’la ilgili olarak okunan rapora atıf yaparak çelişki bulunduğunu söyledi. Mahkeme başkanı bu sırada Ömer Yeğit’in sözünü kesti ve savunmasına yönelik söz verdiğini söyledi. Duruşma sonunda edinilen duruşma tutanağında bu kısımda tutanağa sadece “Önceki savunmalarımı tekrar ederim, ekleyeceğim başka bir husus yoktur, dedi” yazıldığı görüldü. Sanıklardan Murat Maden ise, yaşanan olayın asıl sorumlusunun talimatları veren İlçe Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan olduğunu belirterek onun yargılanmasını talep ettiğini ve önceki savunmalarını tekrar ettiğini söyledi.
Müştekiler Mesut Yıldırım ile Ahmet Yıldırım ayrı ayrı söz alarak önceki beyanlarını tekrar ettiklerini belirttiler. Müştekilerin ardından söz alan müşteki Mesut Yıldırım’ın müdafii Av. Hüsnü Kaplan, olayda sorumlu olanların resimlerinin olduğunu, bunun tespit edildiğini belirterek bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Duruşma sonunda edinilen duruşma tutanağında bu kısma ilişkin olarak tutanağa “Bilirkişi raporunda olaya ilişkin sorumlulukları bulunan şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz, dedi” yazıldığı görüldü.
Savcı Esas Hakkındaki Mütalaasını Verdi
Beyanların ardından söz verilen Cumhuriyet Savcısı, esasa dair mütalaalarının hazır olduğunu belirtti. Esasa dair mütalaasını okuduğu sırada Cumhuriyet Savcısı’nın mikrofonunun kapalı olması nedeniyle mütalaa içeriği işitilemedi. Duruşma sonunda edinilen duruşma tutanağından Cumhuriyet Savcısı’nın esasa dair mütalaasında, sanıklardan Ömer Yeğit’in her ne kadar yeterli eğitim almamış ise de önemli bir süre zırhlı araç kullanıyor olması sebebiyle yaptığı işin sorumluluğunda ve bilincinde olduğu, aracın içinde bulunması sırasında motorun stop etmesi halinde çok ani şekilde frene basarak, aracın hareketini önlemesi gerektiği ve bu tedbiri zamanında almaması yönündeki dikkat ve özene aykırı davranarak meydana gelen kaza sonucunda Muhammet Yıldırım ve Furkan Yıldırım’ın ölümüne, Ahmet Yıldırım’ın yaralanmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle; sanıklardan Murat Maden’in ise, olay tarihinden yaklaşık 1 hafta kadar önce Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğü Koruma Büro Amir Vekili olarak görevlendirildiği, olay tarihinde koruma büroda görev yapan polis memurlarının görev listesini düzenlediği, sanık Ömer Yeğit’i olay tarihinde 73 A 0133 plakalı zırhlı panzerde görevlendirdiği, zırhlı araçlarda özel eğitim almış personeli görevlendirmesi gerekirken, bu eğitimi bulunmayan sanık Ömer Yeğit’i panzer tipi aracın sürücülüğü için görevlendirmiş olması nedeniyle Muhammed Yıldırım ve Furkan Yıldırım’ın ölümünde, Ahmet Yıldırım’ın yaralanmasında kusurlu bulunduğu gerekçesiyle “taksirle ölüme ve yaralamaya sebebiyet verme” suçundan cezalandırılmalarını talep ettiği öğrenildi.
Müştekiler, mütalaaya bir diyecekleri olmadığını, sanıkların cezalandırılmasını talep ettiklerini beyan etti. Müşteki Mesut Yıldırım’ın avukatı Av. Hüsnü Kaplan ise mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti.
Sanıklardan Ömer Yeğit, iddianamenin kendisinin sorumlu olmadığını ortaya koyduğunu belirterek beraatını talep etti. Duruşma sonunda edinilen duruşma tutanağında bu kısma ilişkin olarak tutanağa “Bu konu hakkında daha önce detaylı savunmamı yapmıştım, görgü tanıkları ve bilirkişi raporu meydana gelen olayda kusurlu bulunmadığımı açıkça ifade etmektedir, beraatımı talep ederim, dedi” yazıldığı görüldü.
Sanıklardan Murat Maden de mütalaayı kabul etmediğini, olayda asıl sorumlunun kendisinin olmadığını belirterek beraatını talep etti.
Mahkeme heyeti karar vermek için duruşmaya ara verdiğinde duruşma salonu boşaltıldı. Kısa bir süre sonra davanın tarafları ve avukatları duruşma salonuna çağrıldı. Duruşma sonunda edinilen duruşma tutanağından, sanıklardan Murat Maden’in avukatının mazeretinin kabulü ile müşteki Mesut Yıldırım’ın avukatı Av. Hüsnü Kaplan’a mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere bir sonraki celseye kadar süre verilmesine karar verildiği öğrenildi.
Bir sonraki duruşma 19 Haziran 2019 günü saat 10:40’ta görülecek.