Deniz Tekin – 4 Şubat 2020
Mahkeme: Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2017/495 Esas
Diyarbakır Merkez Yenişehir İlçesinde, 10 Şubat 2013’te yapılan bir gösteriye yapılan polis müdahalesi esnasında 19 yaşındaki Şahin Öner’i zırhlı araçla ezerek ölümüne sebebiyet vermekten dolayı polis memuru Selahattin Korkmaz’ın “kasten öldürmek” suçundan müebbet hapis istemiyle yargılandığı Şahin Öner Davası’nın 8. duruşması 4 Şubat Salı günü Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşti.
Duruşma Öncesi
Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda saat 09.05’te görülecek olan duruşmayı izlemek ve adliye girişindeki arama noktalarındaki insan kuyruğuna takılmamak için mesai başlar başlamaz Diyarbakır Adliyesi’ne geldim. Adliye önünde duruşmayı takip etmek için gelen sivil polislerin araçlarını gördüm. GBT (Genel Bilgi Toplama) kontrolünden ve arama noktalarından geçtikten sonra adliyeye girebildim. Bu sırada salonun karşısındaki banklarda duruşmaya katılmak için gelen Şahin Öner’in babası Mehmet Şirin Öner’in oturduğunu gördüm. Dava hakkında konuştuğum baba Mehmet Şirin Öner, olay yerinde keşif yapılmamasına tepkiliydi. Öner, aynı zamanda olay yerinde keşif yapılmasının, polislerin ağır yaraladığı oğlunu hastane yerine karakola götürmesini açıklamayacağını dile getirdi.
Bu sırada Öner Ailesinin avukatı ve İHD Diyarbakır Şube Başkanı Av. Abdullah Zeytun yanımıza geldiğinde olay yerinde yapılmasın karar verilen keşfin bir kez daha ertelendiğini söyledi. Yaklaşık 20 dakikalık bekleyişimiz esnasında sakin olan koridor, kısa bir süre sonra davaları için gelen kişiler ve avukatlarla doldu. Bu sırada davayı izlemek üzere gelen sivil polisler, adliyede görevli çevik kuvvet polisleriyle konuşarak duruşmanın görüldüğü 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonunu işaret etti. Belinde silahı olan bazı sivil polisler ise duruşma salonunun yanında bulunan, adliyedeki polisler için ayrılan odaya girdi. Şahin Öner duruşması nihayet 35 dakikalık gecikme ile başladı.
Duruşmanın Seyri ve Duruşmaya Katılım
Duruşmada, katılan Mehmet Şirin Öner ile katılanlar vekili Av. Abdullah Zeytun hazır bulundu. Sanık polis memuru Selahattin Korkmaz, duruşmalardan vareste kararı olmaksızın, bugüne kadar duruşmalara sadece bir kere SEGBİS üzerinden katıldı. Sanık Korkmaz bu duruşmada da hazır bulunmadı. Sanık avukatı Av. İbrahim Kaygusuz da mahkemeye mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı. Salondaki izleyici bölümünde ise bir gazeteci, 2 sivil polis, başka duruşmaları takip etmek için orada bulunan 3 kişi dışında kimse yoktu. Ancak kısa bir süre sonra salona giren çevik kuvvet polisi izleyici bölümündeki ön sıraları güvenlik nedeniyle boşaltmamızı istedi ve 6 çevik kuvvet polisi boşalttığımız sıralara oturdu. İki polis memuru ise salonun ön kısmında ayakta duruşmayı izledi. Daha önce görülen duruşmaların hiçbirinde emniyet güçleri duruşma salonunda güvenlik önlemi almamıştı. Ancak İHD Diyarbakır Şubesi’nin dava katılım için duruşmadan bir gün önce Twitter hesabı üzerinden yaptığı çağrıdan sonra polisin adliyede güvenlik önlemi aldığını düşünebiliriz. Mahkeme heyetine mahkemenin asıl başkanı yerine geçici bir heyet başkanı başkanlık etti. Duruşma başlamasına rağmen mahkeme üyelerinden biri yerinde yoktu. Heyetin geçici başkanı ise bir taraftan önündeki Şahin Öner dosyasını okumaya çalışıyor diğer taraftan da kâtibe hızlıca bir şeyler yazdırıyordu.
Olay Yerinde Keşif 15 aydır Yapılamadı
Mahkeme başkanı katılanlar vekili Av. Abdullah Zeytun‘a dönüp “Tanıklar nedeniyle sıkıntı oldu. Keşif kararını yerine getiremedik. Bu yüzden keşif için tekrar gün vereceğiz” dedi. Mahkeme, 29 Kasım 2018’de görülen 5. duruşmasında olay yerinde keşif yapılmasına karar vermişti. Ancak güvenlik gerekçesi ve tanık ile sanıkların hazır olmaması gerekçesiyle bugüne kadar olay yerinde keşif yapılamadı. Mahkeme Başkanı “Keşif esnasında dinlenmesi gereken polis memurları tanıkların Eskişehir, Malatya ve Ankara’da bulundukları; bu haliyle tanıklarla kalemce yapılan telefon görüşmelerinde keşif gününe kadar ilimizde bulunamayacaklarını bildirmeleri karşısında keşfin yapılmasının mümkün olmayacağı nedeniyle” keşfin ertelendiğini bildirdi.
Mahkeme başkanı, duruşmada ilk olarak söz verdiği katılan Mehmet Şirin Öner’in beyanını, Öner henüz konuşmaya başlamamışken, tutanağa ” Önceki beyanlarımı aynen tekrar ederim. Olaya karışan sanığın cezalandırılmasını talep ederiz” şeklinde geçirdi.
Av. Abdullah Zeytun: Bizim Kuşkumuz Olayın Basit Bir Trafik Kazasına Dönüştürülmesidir
Ardından söz alan katılan vekili Av. Abdullah Zeytun, daha önceki beyanlarını tekrar ettiklerini belirterek ” Olay yerinde keşif yapılmasına dair çekincelerimiz var”, dedi. Av. Zeytun, dava dosyasının daha önce Trafik İhtisas Dairesi’ne gittiğini hatırlatarak trafik bilirkişinin hazırladığı raporda, dava konusu vakıanın toplumsal olaylar sırasında meydana geldiği için olayın trafik kazası olduğuna dair rapor tanzim ettiğini ifade etti. Av. Zeytun daha sonra, davanın başından beri bu olayın bir trafik kazası olarak değerlendirilemeyeceğini belirttiklerini kaydetti. “Mahkeme heyeti olay yerini, görgü tanıklarını, olayın görüş açısını, 112 (Acil Servis) kayıtlarının nasıl olduğunu görmesi konusunda önem arz etmektedir. Bizim kuşkumuz, bu olayın basit bir trafik kazasına dönüştürülmesidir. Bizim öyle bir kaygımız var. Evet, bizim olay yerinde somut delillerin tespit edilmesi için keşif talebimiz vardı. Ancak bunun tekrardan İTÜ’ye (Trafik Kürsüsü) gönderilmesinden ziyade olay yerinde keşfin yapılmasıdır. Biz ısrarla tanık beyanlarının alınmasını istedik. Davanın soruşturma aşamasında bazı tanıklar kendilerini ve sanığı korumaya yönelik beyanlarda bulunmuşlardır. Biz tanıkların bizzat mahkemede veya en kötüsü SEGBİS ile dinlenmesini talep ederiz. Özellikle sanık ilk duruşmadan beridir vareste tutulma kararı olmaksızın duruşmalara katılmamıştır ve katılmamaktadır. Biz, sanığın burada kamu gücünü kullanarak duruşmalara katılmadığını düşünüyoruz. Kendisi kamu görevlisi olması nedeniyle duruşmalara katılmadığını düşünüyoruz. Bizim kendilerine soracağımız sorular vardır. Sanık hakkındaki beyanlarını en azından SEGBİS üzerinden duruşmalara katılarak vermelidir”, dedi.
Araya giren Mahkeme Başkanı, sanık için “Diyarbakır’da değil” diyerek daha Av. Zeytun savunmasını bitirmeden ara kararı yazmaya başladı.
Mahkeme, Sanığın Tutuklanmasını Yönündeki Talebi Dikkate Almadı
Bu duruma tepki gösteren Av. Zeytun, “Sayın başkan beyanlarımız var almayacak mısınız?” diyerek savunmasına kaldığı yerden devam etti: ” Sanık olası kastla adam öldürme suçundan yargılanıyor. Sanığın en azından SEGBİS üzerinden duruşmalara katılması gerekiyor. İddia makamının 14 Eylül tarihinde hazırladığı mütalaada dosyada yer alan somut delilleri vardı. İlkin sanığın, görgü tanıklarının beyanlarına bakıldığında, maktulü görmesine rağmen kasıt ile hareket ettiğine dair görgü tanıkları vardır. 112’yi arayan kadının net beyanları vardır. Bu çerçevede sanığın, maktulü bilerek ve isteyerek öldürdüğünü düşünmekteyiz.”
Av. Zeytun’un savunmasını tekrar kesen mahkeme başkanı, “Avukat Bey bunları tutanağa düşmeyelim. Bu söyledikleriniz keşif sonrasındaki aşama içindir”, dedi. Av. Zeytun ise “Sanığın tutuklanması yönünde beyanda bulunuyorum. Suçun olası kastla işlenmesi nedeniyle sanığın derhal tutuklanmasını talep ediyorum” diyerek savunmasını sonlandırdı.
Mahkeme başkanı, katılan tarafa keşif tarihini sözlü olarak 17 Şubat’ta yapılacağını bildirdi. Ardından mahkeme başkanı, bir önceki duruşmada alınan ara kararların “kes yapıştır” yöntemiyle bugün görülen duruşmanın tutanağına yapıştırılmasını kâtipten istedi. Daha sonra kâtibi, “Tanıklar ve sanığın keşif günü gelmeleri için duruşmadan hemen sonra arıyorsun” diyerek uyardı.
Ara Kararlar
Yaklaşık 12 dakika süren duruşmada, ara verilmeksizin alınan ara kararlarda Mahkeme heyeti, Av. Zeytun’un sanığın tutuklanması yönündeki talebini dikkate almadı. Alınan ara kararlar şöyle:
- Suça konu olayın gerçekleştiği yerde tüm tanıklar ve sanığın katılımı ile 17/02/2020 günü saat 20.30 adliyeden hareket edilmek suretiyle keşif icrasına, keşifte alanında uzman resen seçilecek bilirkişinin hazır edilmesi ve olay yerinde dinlenmesi gereken tüm tanıkların olay yerinde hazır edilmesi için ilgili kolluğa yazı yazılmasına,
- Yapılacak olan keşfin tarih ve saatini ilgili kolluk birimine bildirilerek söz konusu keşif mahallinde geniş bir güvenlik önlemi alınması için ilgili kolluğa yazı yazılmasına,
- Yapılacak olan keşif sonrası keşif tutanağı düzenlenip bilirkişi raporu dosyaya sunulduğunda sanığın eyleminin taksirle öldürme suçunu oluşturması ihtimaline bianen soruşturma aşamasında alınan ancak hüküm için yeterli görülmeyen bilirkişi heyeti dışında alanında uzman İTÜ Trafik Kürsüsünden bilirkişi raporu aldırılmak üzere talimat yazılmasına,
- Sanığın keşif mahallinde keşif tarih ve saatinde hazır olması hususunda müdafine kalem marifeti ile ihtarda bulunulmasına.
Bir sonraki duruşma 2 Nisan 2020 günü saat 09.55’te görülecek.