Kulp Davası İzleme Raporu – 25 Nisan 2017

Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Nisan 2017

 

Mahkeme:  Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2014/139
Duruşma Tarihi: 25 Nisan 2017
İzleme Ekibi:  Enise Askın, Devrim Ozan Yay

Duruşma Öncesi İzlenimler

Bekleme salonunda, bir ceza infaz koruma memuru, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve biri Evrensel gazetesi, diğeri Anadolu Ajansı çalışanı olmak üzere iki basın mensubu, katılanlardan Mizbah Akdeniz, Süleyman Yamuk, Aslan Şimşek, Mehmet Yerlikaya, Erhan Avar ve katılan vekillerinden Av. Erkan Şenses, Av. Muhammet Neşet Girasun ve Av. Nahit Eren bulunuyordu. Sanık müdafii Av. Gözde Serengil Ezer duruşma başladıktan sonra, gecikmeli olarak salona girdi, dolayısıyla bekleme salonunda yoktu.

Önceki duruşmalara göre daha az sayıda katılanın duruşmaya katılım sağladığı görüldü. Yine daha önceki duruşmalara nazaran daha az polis memurunun görevli olduğu anlaşıldı.

Duruşma başlamadan önce herhangi bir üst araması veya başkaca bir kontrol yapılmadı.

Mahkemenin önceki duruşmaları biraz gecikmeli başlamış olsa da, önceki iki duruşmanın tarafları gelmediği için ya da duruşmalar çok kısa sürdüğü için, Yavuz Ertürk (Kulp) Davası duruşmasının çağrısı 09:50’de yapıldı. Dolayısıyla duruşma zamanında başlamış oldu.

Duruşmaya Dair Gözlemler

Duruşma, yalnızca 8-10 dakika sürdü.

Duruşma Salonunun Görünümü

Mahkeme heyetinin Rıza Kartal (Başkan), Aliye Özkan (Üye) Rabia Selma Şentürk Akdeniz (Üye) olmak üzere üç hâkimden oluştuğu, cumhuriyet savcısının ise Şaban Yavuz olduğu görüldü.

Katılanlardan Mizbah Akdeniz, Süleyman Yamuk, Aslan Şimşek, Mehmet Yerlikaya, Erhan Avar’ın; katılan vekillerinden Av. Erkan Şenses, Av. Muhammet Neşet Girasun ve Av. Nahit Eren’in; sanık Yavuz Ertürk müdafii Av. Gözde Serengil Ezer’in duruşmada hazır bulunduğu, sanık Yavuz Ertürk’ün ise mazeret bildirerek duruşmaya katılmadığı görüldü.

Duruşma salonunda, Evrensel gazetesinden Tamer Arda Erşin, Anadolu Ajansı’ndan ismini özellikle vermek istemediğini söyleyen bir muhabir ve CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu da bulunuyordu.

Önceki duruşmalarda gözlenen, belli sıraların belli izleyicilere ayrılması uygulaması bu duruşmada yoktu.

Duruşma salonunun fiziki koşulları duruşmaya katılacak kişi sayısına göre uygundu; fakat ses düzeninin yetersizliği nedeniyle, duruşmada sarf edilen ifadelerin arka sıralarda duyulamayabileceği tespit edildi.

İzleme Ekibine Yaklaşım

İzleme ekibinin görev mektubu, mübaşir aracılığıyla mahkeme heyetine iletildi, bu konuda mahkeme başkanı ya da üyeleri herhangi bir yorum yapmadı. Duruşmayı izlemek isteyen gözlemcilere engel olacak veya gözlemcileri rahatsız edecek herhangi bir tutum gözlemlenmedi.

Mahkeme Heyetinin Tutumu

Mahkeme heyetinin tarafsızlığı konusunda şüphe uyandıracak herhangi bir davranış ya da ifade gözlemlenmedi. Sadece mahkeme heyeti başkanının sanık müdafii ile neredeyse hiç iletişim kurmadığı ancak katılan vekillerinin ifadelerinin tamamlanmasını beklemediği ve aceleci davrandığı görüldü. Ayrıca Av. Erkan Şenses’in konuşması esnasında mahkeme heyeti başkanının Şenses’in cümlelerini sık sık kestiği, tutanağa geçirilmesi için kâtibe aktardığı görüldü. Bu tutum, hâkimin katılan vekilinin ifadelerinin bütününü dinleyip bütünüyle değerlendirme eğilimi göstermediği izlenimini oluşturdu.

Duruşma başladığında, yeni gerçekleşen heyet değişikliği nedeniyle mahkeme heyeti üyelerinin dosyadaki evrakları incelediği görüldü. Bu durum heyetin dosyaya tam olarak hâkim olup olmadığı hakkında şüphe oluşturdu.

Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı’ndan Gelen Yazı

Mahkeme heyeti, davaya konu suçların işlendiği operasyonun hangi görevlendirmeyle gerçekleştirildiğine ilişkin İçişleri Bakanlığı’na yazılan yazının Diyarbakır Valiliği’ne iletilmiş olduğunu aktardı. Katılan vekillerinin yazının içeriğine dair sorusu üzerine mahkeme heyeti başkanı, “Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı’nın yazısı gelmiş. Yazılarda net bir cevap yok. Onlar oraya göndermiş, onlar oraya göndermiş. Tugay Komutanlığı, ‘Bölgede operasyon yapıldığına dair belge bulunamadı,’ demiş” şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine katılan vekili Av. Erkan Şenses, “Operasyonun yapıldığını sanık da kabul ediyor,” diyerek bu açıklamaya itirazda bulundu. Mahkeme heyeti başkanı ise bu itiraza, “Operasyon yapılmış da neye göre yapılmış, bir şey çıkmaz buradan,” şeklinde cevap verdi.

Görevsizlik Meselesi

Önceki duruşmalarda sanık avukatları, 6722 sayılı kanunda yapılan değişiklikle terörle mücadele çerçevesinde gerçekleştirilen eylemlerin Milli Savunma Bakanlığı iznine bağlandığını ve yargılama için izin alınması gerektiğini belirtmişti.  Cumhuriyet Savcısı ise mütalaasında Mahkemenin yargılama yapamayacağını ve görevsizlik kararı vermesi gerektiğini belirtmişti. Müşteki avukatları ise görevsizlik talepleriyle ilgili beyanda bulunmak için süre istemişti.

16.01.2017 tarihli bir önceki duruşmada ise katılan vekillerinden Av. Erkan Şenses dosyanın yeniden askeri mahkemeye gönderilmesinin yaşam hakkı ihlallerine ilişkin devletin etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlali olduğunu vurgulamıştı. Av. Erkan Şenses ayrıca gündemdeki anayasa değişikliğinin meclisten geçmesi halinde askeri mahkemelerin kaldırılacağına dikkat çekerek, görevsizlik kararıyla dava dosyasını askeri mahkemeye gönderme durumunun “bekletici mesele” olarak ele alınmasını talep ettiklerini belirtmişti. Av. Erkan Şenses sanık Yavuz Ertürk’ün daha önce Genelkurmay Başkanlığı’nın emriyle operasyona çıktığını belirttiğini hatırlatmış, bu yüzden operasyonun 5442 sayılı Kanun kapsamında sayılamayacağını savunmuştu. Cumhuriyet Savcısı önceki celsede vermiş olduğu mütalaasını tekrar ettiğini belirtirken, mahkeme heyeti ara kararında operasyonun 5442 sayılı Kanun kapsamına girip girmediğinin Genelkurmay Başkanlığı’na ve İçişleri Bakanlığı’na sorulmasına hükmetmişti.

25.04.2017 tarihli son duruşmada ise mahkeme heyetinin dosyaya yeni giren yazıları okumasının ardından, Cumhuriyet Savcısı’nın sanığın askeri mahkemede yargılanması yönündeki mütalaasına ilişkin değerlendirmelere geçildi. Katılan vekili Av. Erkan Şenses, resmi sonuçları ilan edilmeyen 16.04.2017 tarihli anayasa değişikliği referandumuna göre, askeri yargının kaldırılacağını hatırlatarak usul gereği çok yakın bir tarihe duruşma günü verilmesini ve dava dosyasının askeri mahkemeye gönderilmemesini, ayrıca sanık Yavuz Ertürk’ün tutuklu yargılanmasını talep etti.

Sanık müdafii Av. Gözde Serengil Ezer herhangi bir ekleme yapmadı, bir talepte bulunmadı.

Ara Kararlar

  • Katılan Aslan Şimşek vekili Hasan Anlar’ın mazeretinin kabulüne, duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesine,
  • Sanık Yavuz Ertürk’ün mazeretinin kabulüne, duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesine,
  • Sonuçları resmi gazetede yayınlanmayan anayasa değişikliğine göre askeri yargının kaldırılacak olması karşısında yapılan anayasa değişikliğine ilişkin referandum sonuçlarının resmi gazetede yayınlanmasının beklenmesine,
  • Katılanlara tevsi tahkikat talepleri hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmesine,
  • Bu nedenle duruşmanın 06.2017 günü 11:40’a bırakılmasına

oy birliği ile karar verildi.


*Bu rapor, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve Açık Toplum Vakfı tarafından desteklenen “Genç İnsan Hakları Savunucularının Cezasızlıkla Mücadele için Güçlendirilmesi” projesi kapsamında yargısal uygulamanın izlenmesi amacıyla Hakikat Adalet ve Hafıza Çalışmaları Derneği ve Şırnak Barosu’nun ortak yürüttüğü Dava İzleme çalışması kapsamında hazırlanmıştır.

Yayınlanma tarihi

4 May 2017

Kategori Listesi