Kişilik Haklarının Korunması

Hafıza Merkezi’nin dernek tüzüğü uyarınca, “toplumun geçmişte yaşananları öğrenmesine, suçluların saptanmasına ve yargılanmasına, mağduriyetlerin tazminine katkı sağlayacak her türlü faaliyeti yürütmek” çalışma alanları arasında yer alır. Bu kapsamda yürütülen çalışmalarda kişilerin itibarları ve kişilik haklarının korunması gözetilir. Ancak bu kişilik haklarının basının ve hak savunucularının ifade özgürlüğü, insan haklarını savunma hakkı, toplumun bilgiye erişme ve hakikati öğrenme hakkı ile çatışması halinde, ağır basan kamu yararı bahsi geçen hak savunuculuğu faaliyetlerinin korunmasını gerektirir.

Yürüttüğümüz dava izleme faaliyetleri için Türkiye’nin de bir üyesi olduğu Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) belirlemiş olduğu genel çerçeveyi referans alıyoruz. AGİT’in yaptığı tanımlamaya göre, davaların izlenmesi, hukuk sistemlerinin şeffaflığını, etkililiğini ve adil yargılama kurallarına uygunluğunu amaçlayan sivil toplum kuruluşlarının, uluslararası kuruluşların ve devlet kurumlarının yaygın olarak kullandığı çok yönlü bir araçtır.* 

AGİT katılımcısı Devletler, makul bir süre içerisinde, bağımsız ve tarafsız bir yargı mercii önünde adil ve açık yargılama hakkının güvence altına alınması taahhütlerinin yaşama geçirilmesi için sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin ve ilgili diğer kimselerin, mahkemelerde görülen davalarda hazır bulunmasını kabul etmişlerdir.** 

FailiBelli’de duruşmalarını AGİT tarafından belirlenen çerçeveye referansla izlediğimiz ve arşivini yaptığımız davaların sanıkları, katılanları, mağdurları, tanıkları, hakim ve savcıları dahil duruşmada bulunan ve tutanaklarda ismi geçen tüm gerçek kişilerin, başta özel hayata ve kişilik haklarına saygı olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmemesini temel bir ilke olarak benimsiyoruz. FailiBelli kapsamındaki çalışmalar yargılamanın aleniliği, cezasızlık ile mücadele, insan hakları savunucularının hakları göz önünde bulundurularak ve özel hayatın gizliliği ilkesi ile birlikte düşünülerek yürütülmektedir. 

1. Adil yargılanma hakkı ve duruşmaların aleniliği: Anayasada düzenlenen adil yargılanma hakkının bir unsuru olan yargılamanın aleniliği ilkesi gereği, duruşmalar tüm kamuoyuna açık yapılır. Bu kapsamda duruşmaların gizli yapılması kararlaştırılmadıkça duruşma salonunda bulunmak ve tarafsız gözlem yapmak herkesin anayasal hakkıdır. Duruşmalarda, yargılamanın aşamalarına dair yapılan işlemler ve bu işlemlerin detayları tarafların ve salonda bulunan izleyicilerin huzurunda okunur ve duruşma tutanağına geçirilir. Bu sayede herkesin sanık, tanık, mağdur, katılan, bilgi veren, kamu kurumu, hakim, savcı ve hatta katip olmak üzere tüm aktörlerin isimlerini öğrenme imkanı vardır. 

2. Cezasızlıkla mücadele ve hakikat hakkı: Cezasızlıkla mücadele, suça karışan faillerin bulunmasını, yargılanmasını ve cezalandırılmasını sağlamaya yönelik çalışmaları ifade eder. Yargılama aşamasında devleti korumak saikiyle, suçun sorumlularının doğrudan devlet memurları (bürokratlar, amirler, askerler, polisler) olduğu veya bu suçların devletin yetkilendirmesi, desteği veya göz yummasıyla hareket eden kişi veya gruplar tarafından işlendiği,, üstelik ihlallerin de yaygın ve sistematik olduğu durumlarda, daha belirgin bir sorun olarak karşımıza çıkan cezasızlık kültürüyle mücadele kapsamında, FailiBelli’de izlemeye aldığımız davalarda yaşam hakkını ihlal eden kamu görevlilerinin kim oldukları, cezalandırılıp cezalandırılmadıkları, haklarında idari soruşturma yapılıp yapılmadığı ve bu soruşturmalar sonucunda memurlukta üst kademelere gelip gelmedikleri hakkında bilgi sahibi olmak kamuoyunun hakkıdır. İnsan hakları savunucularının temel hak ve özgürlüklerin kullanımının geliştirilmesi, korunması ve gerçekleştirilmesini talep etmesi için ve toplumun hakikati bilme hakkı için faillerin kim olduklarını bilmeleri önemlidir. 

3. İnsan haklarını savunma hakkı: Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucuları Bildirgesi’ne göre hak savunucusu, insan haklarına, insanların ve kişilerin temel özgürlüklerine yönelik bütün ihlallerin fiilen ortadan kaldırılmasına katkıda bulunan kişiler, gruplar ve derneklerdir. İnsan hakları savunucuları ve sivil toplum örgütleri, tıpkı basın gibi, bir “kamu bekçiliği” görevi üstlenir. Bu kapsamda, insan hakları savunucuları ve sivil toplum örgütlerinin, insan haklarının korunması için devletin Anayasa ve uluslararası sözleşmeler uyarınca sahip olduğu yükümlülük ve taahhütlerini yerine getirip getirmediği konusunda kamuoyunu bilgilendirme ve aydınlatma amacıyla, insan hakları ve temel özgürlüklerin ihlal edildiğine inanmak için geçerli nedenler bulunduğunda yargı makamları tarafından süratli ve yansız bir soruşturma yürütülmesini ve olayın aydınlığa kavuşması için dava açılmasını dikkatle takip etme hakkı vardır. Benzer şekilde, yargılama sırasında duruşmalarda hazır bulunmak ve dava gözlem faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan izleme sonuçlarını özgürce yaymak da insan hakları savunucularının hakları arasında yer alır. Bu bağlamda, dava izleme faaliyetimiz olan FailiBelli çalışmamızda takip ettiğimiz davaların detaylı bilgileri ve analizleri kamuoyu ve devlet kurumları ile düzenli olarak paylaşılır.

4. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi: FailiBelli’de takip edilen davaların güncel olması, yargılamaların aleni yapılması, faillerin  kamu görevlisi olması, paylaşılan verinin doğrudan dava izleme yoluyla edinilmesi ve/veya basından elde edilen veri ile desteklenmesi, takip edilen yargılamaların kamu düzenini korumayı hedefliyor olması da dikkate alınarak, toplumun bilgi edinme hakkı kapsamında izleme sonucu elde edilen doğru veri kamuoyu ile paylaşılır. Bu kapsamda faillerin beraat etmeleri halinde de güncel ve doğru bilgi derhal aktarılır.

Hafıza Merkezi yukarıda açıklandığı gibi herkesin insan hak ve özgürlüklerine  saygılı bir şekilde yürüttüğü cezasızlık ile mücadele çalışmalarında uluslararası standartlara uygun her türlü geliştirici öneriye açıktır.


* Organization for Security and Cooperation in Europe, “Trial Monitoring: A Reference Manual for Practioners”, Geneva: OSCE/ODIHR, 2012; http://www.osce.org/odihr/94216?download=true
**Document of the Copenhagen Meeting of the Conference on the Human Dimension of the OSCE (1990), paragraf 12; https://www.osce.org/files/f/documents/9/c/14304.pdf