Filiz Gazi – 13 Kasım 2019
Mahkeme: İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2016/ 325 Esas
Berkin Elvan, Gezi Parkı eylemleri devam ederken 16 Haziran 2013’te İstanbul Okmeydanı’nda polisin attığı gaz fişeğinin kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. 269 gün komada kalan Berkin Elvan 11 Mart 2014’te yaşamını yitirdiğinde 15 yaşındaydı. Berkin Elvan’ın ölümünden 3 buçuk yıl sonra tamamlanan iddianame, 20 Aralık 2016’da İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Davanın ilk duruşması ise 6 Nisan 2017 tarihinde gerçekleşti. İddianamedeki tek sanık olan ve hala Van’da görev yapan polis memuru Fatih Dalgalı’nın TCK 82/1 maddesi kapsamında “olası kastla öldürme” suçlamasıyla tutuksuz yargılandığı davanın 15. duruşması, 13 Kasım 2019’da İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma Öncesi ve Duruşmaya Katılım
Duruşma saatine yakın İstanbul Adliyesi’ne geldiğimde adliye girişinin yoğun olmadığını gördüm. Fakat diğer duruşma günlerinden farklı olarak çok sayıda kolluk hem adliye içinde hem dışında yerini almıştı.
10:00’da başlayacağı bilinen duruşma için izleyenler ve gazeteciler salona 10:20’de alındı. Heyetin henüz salonda yerini almadığı bu dakikalarda SEGBİS bağlantısı hazırlandı. 10:30’a doğru mahkeme heyeti geldi.
Salonda boş yer olmadığı için 40’a yakın kişi duruşmayı ayakta izledi. Bu gibi durumlarda güvenlik ile izleyenler arasında genel olarak münakaşa yaşanır. Duruşmayı başından beri takip eden insanların birbirini tanıması, mahkeme başkanının ılımlı tutumu bugüne değin bu tip tartışmaların yaşanmasına engel oldu. İzleyenler içinde ayakta kalan gazetecilere yer verilmesi gibi yardımlaşmalar olduğu da görüldü.
Baba Sami Elvan, anne Gülsüm Elvan ve kızları Özge ve Gamze Elvan salondaydılar. Elvan ailesi avukatları Av. Çiğdem Akbulut, Av. Şerafettin Can Atalay, Av. Yalçın Deniz Özen, Av. Özge Demir, Av. Seyit Sönmez, Av. Sevgi Eren Köroğlu ve Av. Ayşenur Demirkale‘nin hazır oldukları görüldü.
Sanık avukatları Av. Hakkı Kasarcı, Av. Seçil Güleç Tabanca ve Av. Derya Koyuncu’nun yetkilendirilmesiyle Av. Gülendam Arslan diğer duruşmalarda görüldüğü üzere salona heyetten bir kaç dakika önce geldiler.
Basın mensubu olarak “Artı Gerçek”, “Medyascope” muhabirleri duruşmayı izlediler. Salonda polis ya da jandarma yoktu. Sanık polis Fatih Dalgalı, görev yaptığı Van’dan duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Diğer duruşmalarda da olduğu gibi yüzü seçilemiyordu.
Duruşmanın Seyri
Sanık olduğu iddia edilen görüntülerdeki kişinin eylemi sırasında ZET tüfeği kullanımı sebebiyle yönetmeliklere, talimatlara aykırı hareket edip etmediği hususunda İzmir Foça Jandarma Okulu Komutanlığında görevli gaz tüfeği eğitmenleri tarafından hazırlanan raporun sonucu mahkemeye sunuldu.
Raporda, polisin biber gazı silahı kullanmada eğitimli olduğu ve “kanuni sınırların bilincinde hareket ettiği”, uygulamadan doğacak hukuki boyutları yorumlayacak seviyede personel olduğunun anlaşıldığı, nişan alıp almadığının tespit edilemediği ve bu konudaki gerçeği “ancak polisin kendisinin bileceği” sonucuna varıldı.
Tanık Şengör: ‘Üzerinden 6 yıl geçmiş. Hatırlamıyorum’
Bingöl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli, 1990 doğumlu tanık Yalçın Şengör SEGBİS aracılığıyla dinlendi. Mahkeme başkanı tanığa; nerelerde görev yaptığını, olay gününü sordu. “Üzerinden 6 yıl geçmiş. Gün içerisinde farklı yerlerde göreve gidiyorduk. Görev yaparken yanımızda kim vardı hatırlamam mümkün değil. Çevre illerden de çevik kuvvet gelmişti. Hatırlamıyorum.”
Mahkeme başkanı “Okmeydanı bölgesinde görev yaptınız mı?” diye sordu. Tanık Şengör, “Tam hatırlamıyorum. Olayın olduğu gün her yere gittik” dedi. Tanık polis “ZET tüfeği kullandın mı?” sorusuna ise “Tam hatırlamıyorum. Kullanmışımdır herhalde, yok kullanmadım” diye yanıt verdi. Sanığı tanımadığını, 3000’e yakın personel olduğu için tanımanın imkânsız olduğunu söyledi.
Tanık polise görüntüler gösterilirken anne Gülsüm Elvan ve baba Sami Elvan duruşma salonundan çıktılar. Tanık ekranda izletilen görüntüler üzerine ifadelerini tekrarladı. “Kendi ekibimde 20-25 kişi vardı. Onun haricinde tanımam imkânsız.”
Başkan: ‘Karar aşamasına geldik’
Tanığın dinlenmesinden sonra Mahkeme Başkanı gelen rapor için “Bizim istediğimiz hususlarda rapor içeriği gelmemiş. Bilirkişi raporu ve dosya Adli Tıp’a gönderildi. Dosya eksik kalmasın diye uğraşıyoruz” dedi.
Yargılamanın bir an önce bitmesi için çabaladıklarını, mahkeme tarafından geciktirme olmadığını, başından beri duruşma günlerini yakın tarihlere verdiklerini anlattı. En son gelecek Adli Tıp Kurumu raporundan sonra taraflara esasa ilişkin süre vereceklerini, sonrasında savcıdan mütalaa alıp, karar aşamasına geleceklerini ifade etti. “Dosya % 80- 90 bitmiş durumda” dedi.
‘İki tanık FETÖ ile ilgili olarak kaçak’
15. duruşması görülen davada dinlenecek tek bir tanık kaldı. Diğer iki sanığın FETÖ ile ilgili olarak kaçak oldukları mahkeme tarafından açıklandı.
Avukat Can Atalay: ‘Rapor, sanığın nişan aldığını söylemekten imtina ediyor’
Elvan avukatlarından Av. Şerafettin Can Atalay söz alarak şunları söyledi:
“Mahkemenizin yaptığı keşfi boşa çıkarmaya çalışıyorlar. Dosyaya müdahale etme çabasının somut aşamasında jandarma rapor düzenleyemediğini söyledi. Jandarma ve kolluk arasında tartışma yaşandığına tanık olduk. O tartışma bize polisin bu dosyaya müdahalesini gösteriyor. Yaşanan tartışma, dosyaya müdahale etme çabasının somut bir nişanesidir. Kolluğun polis kanadı gerçeğin ortaya çıkmaması için uğraşıyor. Paralel atış mıdır? Keşif mahallini gördü heyetiniz. Bu rapor ‘atış paraleldir’ diyor. Atışı yapan çocuğun bulunduğu yer arasında günlük tabirle bayır aşağı durum olduğu göz ardı ediliyor. Olay anında toplumsal gösteri, kalabalık bulunmamaktadır. Bu rapora yazılmamış. Rapor defaatle sanık Fatih Dalgalı’nın atış yaparken kafasını sağa eğdiğini söylüyor fakat nişan aldığını söylemekten imtina ediyor. Olay anında çocuğa sağlık hizmetinin verilmesinde en ufak bir girişimde bulunmuyorlar. Bu kastın niteliğini ortaya koyan bir husustur.”
Avukat Şerafettin Can Atalay’ın sözlerinden sonra, sanık avukatı söz alarak rapordaki “Kusur tespit edilememiştir” ifadesine dikkat çekti.
10:30 gibi başlayan duruşma 10:52’de bitti.
Duruşma bittikten sonra avukatlar, izleyenler ve gazeteciler salon önünde bir süre tutanağın verilmesini bekledi. Her defa olduğu gibi duruşma sonrası tutanak alındıktan sonra adliye önünde basın açıklaması yapıldı.
Ara Kararlar
- Ses ve görüntü kayda alınan duruşmanın çözümünün mahkememiz kaleminde görevli personelce mahkememiz hâkimlerinden Sevim Karaca’nın kontrolünde yaptırılmasına,
- Tanık Muhammed Akkaya hakkında yeniden tüm adreslerinden zorla getirme emri düzenlenmesine, SMS gönderilmesine,
- Tanıklar Enver Turan ve Ahmet Burak Aydın hakkında yakalama emri bulunması karşısında duruşma gününden önce UYAP’tan yakalama durumlarının araştırılarak sonucuna göre işlem yapılmasına,
- Dosyanın Adli Tıp Kurumundan dönüşünün beklenmesine,
- Sanığın önümüzdeki celse teşhis işlemleri de yaptırılacağından hazır edilmesi için görev yaptığı yer mahkemesine talimat yazılmasına,
- Rapor alındıktan sonra dosyadaki sanık, katılan, tanık anlatımları, Adli Tıp Kurumu Raporları, Bilirkişi Raporları, dosyaya gelen yazı cevapları, görüntüler ve diğer tüm bilgi ve belgelere karşı tarafların esasa ilişkin beyanlarının alınmasına,
- Dosya taraflarının esasa ilişkin beyanları alındıktan sonra iddia makamından esas hakkındaki mütaalanın alınmasına,
- Güvenlik önlemlerinin alınması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına,
Yılbaşı devir işlemleri, duruşma defterindeki müsaitlik durumu, dosyanın kapsamı karşısında Adli Tıp Kurumuna gidiş- geliş süreleri göz önüne alınarak duruşma 5 Şubat 2020 tarihinde, saat 10:00’da görülecek.