Dink cinayeti davasında tanık olarak dinlenen dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Tim Komutanı Gökhan Arslan hakkında ‘tanıklık yapmaktan çekinmek’ gerekçesiyle bir ay disiplin hapis cezası verdi.
Dink cinayeti davası İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyor. Duruşmada tanıklar dinlenmeye devam ediliyor.
Duruşmada ilk olarak dönemin Trabzon Jandarma Komutanlığında görevlilerinden Hüsamettin Polat tanık olarak dinlendi. Polat, 2006 Temmuz ayında yapılan toplantıda, Metin Yıldız’ın İstanbul’da bir Ermeni gazetecinin öldürüleceği yönünde Ali Öz’e bilgi verdiğini söyledi. Polat, toplantıda Ali Öz’ün Metin Yıldız’ın kendilerine bu konuyu özel görüşelim dediğini anlattı.
Polat, toplantıda Metin Yıldız’ın Coşkun İğci’den haber elemanı olarak bahsettiğini, Jandarmaya Dink’in öldürüleceği bilgisini veren Coşkun İğci’nin tehdit de edildiğini söyldi.
Polat, Ali Öz’ün bu bilgiyi aldıktan sonra İl Asayiş toplatısında Valiye, Bölge Komutanlığına ve diğer ilgili makamlara söyleyebileceğini, konuyu İstanbul Jandarma Komutanı’na da iletebileceğini söyledi.
Polat, ”Metin Yıldız’ın o zaman mesleki tercübesi yoktu. İhmalle ilgili bir kastı olduğunu düşünmüyorum. Ali Öz ne dediyse onu yaptı. Onun emirlerine uydu. Alayda Ali Öz’den habersiz kuş uçmaz. Ali Öz, görev konusunda hassastır. O dönem çok sık terör ihbarları geliyordu. Maçka’da PKK faaliyetleri vardı. Albay Ali Öz, her operasyonda sahaya gider, bizzat kendisi yönetirdi. Terör konusundaki yoğunluktan dolayı, bu ihbarı unutmuş ihma etmiş olabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Polat, müfettiş incelemesinden önce İstihabrat gövrelilerinin Ali Öz’le beraber evrakları değiştirdiğini söyledi. Polat, ”Ben uzaktan gördüm. Evrakları değiştiriyorlardı. Müfettiş hazırlığı yapıyorlardı. Okan Şimşek daha sonra bana görev sonuç raporlarının değiştirildiğini söyledi.”
Polat, Ali Öz’le Veli Küçük’le ilişkisine dair şunları da söyedi.
”Veli Küçük’ün Trabzon’a gelip gelmediğini bilmiyorum. Veli Küçük’ün Trabzon’a geldiğini duydum.”
Polat, Dink cinayetiyle ilgili bilgi verdikten sonra üstü kapalı olarak baskıya maruz kaldığını söyledi. ”İlk konuştuğumda gazetelere manşet olmuştu. Görünürde baskı yoktu ama üstü kapalı olarak basılara maruz kaldım. Tanıdığım arkadaşlarım bile neden konuşuyorsun dediler. Bakışları yüzünden emekli oldum. Yoksa bir süre daha çalışmayı düşünüyordum”
Tanığa hapis cezası
Polat’ın ardından dönemin Trabzon Jandarma görevlilerinden Terör Olayları Kısım Amiri Gökhan Arslan, Samsun’dan SEGBİS aracılığıyla tanık olarak dinlendi.
Arslan, şunları anlattı, ”Cinayetten sonra konu toplantıda konuşulmuş. Ben o toplantıdan erken ayrıldım. Kendi konularımı arz ettim çıktım. Ama daha sonra arkadaşlar bu konun Okan Şimşek’in konuyu komutana daha önce söylendiğini söylediler.”
Arslan, konuya dair başka bilgisi olmadığını söyledi.
Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Arslan’ın kısım amiri olarak, terör şubelerinin kendisine bağlı olduğunu, Dink cinayeti hakkında bilgisi olmadığını söylemesinin gerçeği yansıtmadığını, doğru beyanda bulunmadığını söyledi.
Bakırcıoğlu, ”Bütün personelin bildiği konuyu, konumu gereği Gökhan Arslan’ın bilmemesi mümkün değildir” dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan, tanık hakkında disiplin cezası uygulanabileceğini söylereyek tarafların görüşünü aldı. Duruşma Savcısı, tanık hakkında suç duyurusunda bulunulmasın istedi.
Mahkeme heyeti ara kararında tanık Gökhan Arslan hakkında bir ay disiplin hapis cezası verdi.
Dink cinayeti davasında öğleden sonra dönemin İstanbul Emniyet Müdürü İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Bülent Köksal tanık olarak dinlendi.
Köksal şunları söyledi:
”Yazı geldiğinde Şube Müdürü’nden başlayarak aşağı doğru sevk edilir. Ben sonradan baktığımda yazıyı paraflamış aşağıya göndermişim. Yazı cumartesi gelmiş. Paraflyarak not yazarsınız ve aşağıya doğru sevk edersiniz. İşleyiş böyle. Öyle yapmışım ve ertesi gün yurtdışına çıktım.”
”İçeriğinde Ermeni bir gazeteciye dönük ses getirici eylem ve Yasin Hayal’in abisinin iş yerinde araştırma yapılması inceleniyor. Ama sonra görüldüki Yasin Hayal’in abisinin o tarihlerde Trabzon’da olduğu görülüyor. Olaydan sonra dönüp neler yapıldığına baktk. Telefonu sorgulanmış. Hayal’in Trabzon’da olduğu görülüyor. Yapılan sorgulama kayıtlıydı zaten. İşyerine de gidip bakmışlar.”
”Evrak koruma talebi içermiyordu. Biz zaten büro olarak koruma talepli hiçbir yazı yazmamışız. C Bürosunda kimsenin aklında koruma gelmez.”
Hakan Bakırcıoğlu Köksal’ın görev yaptığı dönemde Ermeni toplumuna dönük gelen tehditlerin ve Patrik Mutafyan’ın yaptığı yazışmaları hatırlattı. Bakırcıoğlu ayrıca Sabiha Gökçen haberinin ardından Genelkurmay Başkanlığının açıklamasının ve Agos Gazetesi önündeki eylemlerin yapıldığı dönemde de Köksal’ın görev yaptığını söyledi. Köksal, söz konusu yazıları ve evraları görmediğini söyledi.
”O tarihlerde İstihbarat Şubesinde çalışıyordum. Sonradan bu evrakların hepsine baktırdım. Hiçbiri C bürosuna gelmemiş. Hrant Dink isminin geçtiği her konuya C Şubesi bakmıyor. Başka bürolar ilgilenmiş. Bize hiç evrak gelmemiş”
Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan, ”Aşırı Sol Faaliyetler mi baktı?” diye sordu. Köksal, ”Aşırı Sol Faaliyetler bakmış” diye yanıt verdi.
Bakırcıoğlu, İl Emniyet Müdürlüğünden, Hrant Dink ve Agos gazetesine dönük koruma tedbiri uygulanması gerektiği talimatı olan yazıyı sordu. Köksal, ”Yazıyı olaydan sonra gördüm” dedi. Köksal, ”Bizim faaliyet alanımız eylemi yapacak kişilere dönüktür. Dink’e dönük eylemlerin takip edilmesi Legal Büro’nun faaliyet alanına girer” dedi.