Gezi eylemleri sırasında Ankara’da polis kurşunuyla vurularak öldürülen Ethem Sarısülük davasında sanık Ahmet Şahbaz’ın tutuklanması talebi yine reddedildi.
Ankara’da, 1 Haziran 2013 tarihinde Kızılay Meydanı’ndaki Gezi Direnişi sırasında Ethem Sarısülük’ün öldürülmesi ile ilgili polis memuru Ahmet Şahbaz’ın yargılanması, güvenlik gerekçesiyle alındığı Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Sarısülük’ün avukatı mahkeme heyetine “Biliyoruz siz gene (Şahbaz’ı) tutuklamayacaksınız, ama biz de bıkmadan usanmadan geleceğiz ve sizleri rahatsız edeceğiz” dedi.
Tutuksuz sanık polis memuru Şahbaz, savunmasında, “Yere düştüğümde eylemciler üzerime atlayacak sanarak, silahı çıkarttım ve havaya ateş açtım. Yerden doğrulurken bana doğru hamle yapan yanımdaki eylemciyi uzaklaştırmak için tekme attım. Tekme atmamla üçüncü atışı tamamlamam arasında 3 saniye var. Bu 3 saniye içerisinde vücuduma toplam 8 taş isabet ediyor” dedi. Mahkemeye heyeti, Şahbaz’ın tutuklanması talebinin reddine karar verip, duruşmayı 28 Kasım’a erteledi.
Ethem Sarısülük, 1 Haziran 2013 tarihinde Gezi eylemlerine destek amacıyla Kızılay Meydanı’nda yapılan protesto sırasında başına isabet eden kurşunla öldü. Sarısülük’ü vuran ve Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘olası kastla adam öldürme’ suçundan yargılanan polis memuru Ahmet Şahbaz, 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası aldı. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, kararı usulden bozarak, dosyayı yerel mahkemeye gönderdi. Ardından davanın güvenlik gerekçesiyle Aksaray’da görülmesine karar verildi, tutuklu olan polis memuru Şahbaz da tahliye oldu.
Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davaya, Ethem Sarısülük’ün annesi ve kardeşleri, taraf avukatları HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ve HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk katıldı. Tutuksuz yargılanan sanık polis memuru Ahmet Şahbaz da duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Duruşmada Ethem Sarısülük’ün avukatlarından Murat Yılmaz, sanık Ahmet Şahbaz’a, göstericiler tarafından atılan taşın isabet etmesi halinde bile Şahbaz’ın, topluma ateş etme hakkında olmadığını ve bu nedenle suçu kasıtlı olarak işlediğini belirterek, sanığın tutuklanmasını talep etti. Sanık avukatları da ”Göstericilerin attığı taşlar, ateş etmeden önce Ahmet Şahbaz’ın vücuduna isabet etmiştir. Sanığa ceza verilmemesini talep ediyoruz” dedi.
Duruşma sırasında Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük, mahkeme başkanına “Sizin çocuğunuz var mı?” diye tepki gösterdi. Mahkeme başkanı da söz almadan konuşmaması uyarısında bulundu.
Sanık Ahmet Şahbaz, olay günü polisin geri çekilmek istediği sırada eylemcilerin polisin üstüne geldiğini ileri sürerek, “Yere düştüğümde eylemciler üzerime atlayacak sanarak, silahı çıkarttım ve havaya ateş açtım. Yerden doğrulurken bana doğru hamle yapan yanımdaki eylemciyi uzaklaştırmak için tekme attım. O sırada üzerime gelenleri ve taş atanları gördüm. TÜBİTAK’tan gelen bilirkişi raporunda, tekme atmamla üçüncü atışı tamamlamam arasında 3 saniye var. Bu üç saniye içerisinde vücuduma toplam 8 taş isabet ediyor. Küçük bir toplu iğne bile ayak serçe parmağımıza battığında yerimizden hopluyoruz. Ben beton veya ağaç kütüğü değilim ki; üç saniye içerisinde 8 taş çarpacak ve benim vücut bütünlüğüme herhangi bir zarar vermeyecek” dedi.
Mahkeme başkanı, savunmaların ardından olay anına ait görüntülerin izleneceği için Ethem Sarısülük’ün ailesinin tekrar tanıklık etmemesi için, Sarısülük ailesini salon dışanı çıkardı. Ardından Mahkeme heyeti, Cumhuriyet Savcısı ve taraf avukatları olay anının görüntülerini ve görüntülere ait TÜBİTAK’ın hazırladığı dökümanları izledi.
Mahkemeye heyeti, görüntülerin izlenmesinin ardından Ahmet Şahbaz’ın tutuklanması talebinin reddine ve Cumhuriyet Savcılığı’nın mütalaasını hazırlaması için duruşmayı 28 Kasım tarihine erteledi.
‘Bu Davanın da Diğer Davalar Gibi Üstünün Kapatılmaması İçin Mücadele Edeceğiz’
Duruşmanın ardından adliye çıkışında açıklama yapan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, “Bu davanın da diğer davalar gibi üstünün kapatılmaması icin aslında mücadele ediyoruz. Çünkü benzer davalarda hepimizde çok iyi biliyoruz ki sorumluları, katilleri, belli olan davalarda cezalandırılmaya gidilmiyor aksine bu eylemleri yapanlar terfi ettiriliyor. Burada da böylesi bir akıbeti olmaması için kamuoyunun herkesin üzerinde durması gerekiyor. Açık bir katliam cinayet aslında bunun delileri ortada belgeleri ortada fakat bir şekilde diğer davalarda olduğu gibi üzeri örtülmeye çalışıldığı görülüyor” dedi.