Helin Hasret Şen Davası İzleme Raporu – 5 Nisan 2022

Deniz Tekin – Esra Kılıç – 5 Nisan 2022

Mahkeme: Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi

Dosya No: 2021/444

Diyarbakır Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı ilan edildiği dönemde annesi ve komşularıyla birlikte fırına gitmek için evden çıkan 12 yaşındaki Helin Hasret Şen, zırhlı araçtan açılan ateş sonucu başından vurularak hayatını kaybetti. Cinayetin üzerinden 4 yıl geçtikten sonra sanık polis memuru Abdullah Ercan hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçlaması ile açılan davada, sanığın kamu görevlisi olması ve soruşturma izni alınmaması nedeniyle yargılamanın durdurulması kararı verildi. Diyarbakır Valiliği tarafından 2 Nisan 2021’de sanık hakkında soruşturma izninin verilmesi üzerine yeniden görülmeye başlanan davanın ikinci duruşması 5 Nisan 2022 tarihinde, Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşma Öncesi ve Duruşmaya Katılanlar  

Adliye giriş için iki ayrı arama noktası ve GBT (Genel Bilgi Taraması) için kontrolü yapıldığı için girişte insan kuyruğuna takılmamak için geldiğimiz Diyarbakır Adliyesi önünde çok sayıda zırhlı araç ve polis bulunuyordu. Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonun kapısının açık ancak mahkeme heyetinin daha yerini almadığını gördük.

Davayı takip eden gazeteciler ve insan hakları savunucu salonun önüne geldi. Daha öncekilerin aksine bu kez duruşma salonunun önünde çevik kuvvet polisleri yoktu. Salonun köşesinde bekleyen iki sivil polis ise salonun önünde bekleyen kişilere bakarak telefonlarına bir şeyler yazıyordu. Ancak duruşmanın başlayacağı saat gelmesine rağmen her duruşmaya gelen katılan Nazmiye ve Ekrem Şen henüz gelmemişti. Mübaşir ailenin avukatı Av. Abdullah Zeytun’a artık duruşmayı başlatması gerektiğini söyledi. Aileye ulaşıldığında ise kendilerinin adliye girişinde oluşan GBT kuyruğu nedeniyle gecikeceğini öğrendik. Katılan avukatları, müvekkilinin gecikeceğini söylediği mübaşir başka bir dosyayı öne aldı. Öne alınan duruşma devam ettiği sırada katılan Nazmiye ve Ekrem Şen salonun önüne geldi.

Helin Hasret Şen’in annesi Nazmiye Şen, babası Ekrem Şen ve kardeşi Kadir Şen duruşmaya katılmak için salonun önündeydi. Katılan avukatı ve İHD Diyarbakır Şube Başkanı Av. Abdullah Zeytun,  İHD Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Av. Büşra Eylül Özgültekin, İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu ve Hukuk Komisyonu üyeleri Av. Ercan Yılmaz, Av. Yakup Güven ve Av. Derya Yıldırım ile Av. Yusuf Erdoğan’da katıldı.  Duruşmayı, Hafıza Merkezi, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Av. Ömer Sansarkan, Cezasızlık ile Mücadele Ağı adına Av. Zeynep Işık ile Rengarenk Umutlar Derneği yöneticileri de izledi.  Mezopotamya Ajansı, Jin News, JİNHA kadın haber ajansı muhabirleri ile Uluslararası Af Örgütü gözlemcisi duruşmayı izlemek için salondaydı.  Tutuksuz yargılanan sanık Abdullah Ercan, Maraş ilindeki talimat mahkemesinde SEGBİS üzerinden duruşmaya katılırken, müdafii Av. Alper Uğurlu ise duruşma salonunda hazır bulundu. Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyeleri Av. Mehdi Özdemir ve Av. Muhammed Serdar Özer, duruşmanın yapılacağı saat ile Diyarbakır Barosu’nun avukatlar günü dolasıyla adliye önünde yapacağı basın açıklaması saati çakıştığı için salonun önünde bekleme aşamasına katıldı fakat duruşmaya katılmadı.  Bir sivil polis duruşmayı izleyiciler kısmından mahkeme heyeti koruma polisleri ise katılan avukatının oturduğu bölümünün köşesindeki sandalyelerden izledi.

Duruşma Salonu

Mübaşir duruşmanın başlayacağını haber verdikten sonra, avukatlar ve Helin Hasret Şen’in babası Ekrem Şen duruşma salonuna girdi. Fakat izleyiciler için başka bir kapıya yönlendirme yapıldı. Bu kapı heyetin ve tarafların oturduğu yerin en az bir metre yukarısında, demir tırabzanla ayrılmış yüksek bir yerdi. Bu bölüme geçerken heyet üyesi hakim bizi durdurdu ve biraz bekleyin dedi. Dışarı çıktık ve davanın başlamasını bekledik. Yaklaşık 5 dakika sonra duruşma salonuna girebildik.

Helin’in annesi Nazmiye Şen duruşma salonuna girmedi. Kardeşi Kadir Şen ise izleyici bölümünden duruşmayı izledi.

Duruşmanın Seyri

Mahkeme başkanı, bir önceki duruşmanın tutanağı üzerinden duruşmada bulunan tarafların isimlerini okuyarak, avukatların yoklamasını yaptı. Mahkeme başkanının, katılan Nazmiye Şen’in duruşmaya katılıp katılmayacağını sorduğu Av. Abdullah Zeytun, müvekkilinin salonun dışında beklediğini söyledi. Sonrasında celse arasında dava dosyasına gelen Helin’in hayatını kaybettiği Yıkıkkaya sokağının güncel durumunun fotoğrafları tutanağa geçirildi. Olay günü 155 polis ihbar hattına yapılan ihbar dökümlerinin istendiği Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’nün müzekkereye cevap vermediği tutanağa geçirildi. Olaya karışan Kobra 11 isimli zırhlı aracın, olayın yaşandığı günkü kamera görüntülerinin istendiği Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünün mahkemeye gönderdiği cevabi yazıda, Kobra 11 isimli zırhlı araca ait kamera kayıtlarına rastlanmadığı için mahkemeye gönderilmediği belirtildi. Mahkeme, Kobra 11 isimli zırhlı aracın olayın yaşandığı gün olan 12 Ekim 2015’te yaptığı görüntü kayıtlarındaki 08.30-09:15 arasındaki kısmının neden bulunmadığına ilişkin bir önceki duruşmada verdiği ara karardan, kayıp olan görüntülerin dosya arasındaki CD’lerden çıkması nedeniyle vazgeçti.

Mahkeme, olaya karışan Kobra 11 isimli zırhlı aracın 12 Ekim 2015’te tarihli kamera kayıtlarının duruşma izlenmesi için soru sorduğu katılan Av. Abdullah Zeytun “izleyelim” cevabını verdi. Görüntüler, katılan ve sanık avukatları ile heyet üyelerinin önünde bulunan bilgisayarlara yansıtılırken, Şen ailesinin etkilenmemeleri için avukatlarının talebiyle görüntüler salonundaki ekrana yansıtılmaması nedeniyle izleyiciler görüntüleri izleyemedi. Sanık avukatı, SEGBİS ile duruşmaya müvekkilinin görüntüleri göremediğini söylemesi üzerine mahkeme başkanı, sanığının teknik olarak görüntüleri görme ihtimalinin olmadığını söyledi. Mahkeme izlediği görüntülere ilişkin tutanağa “08:42 ve 08:44 aralığında birkaç kez ilgili kobra aracında elektrik panosu sağ ve sol kısmına birkaç kez silah ateşlendiğinin anlaşıldı, bir süre sonra maktul Helin Şen olduğu ifade edilen kişinin elektrik trafosu arkasında cesedinin aile bireyleri tarafından alındığı anlaşıldı.” şeklinde geçirdi.

Helin’in Öldürüldüğü Anların Kamera Kayıtları Duruşmada İzlendi

Mahkeme başkanı,  görüntü kayıtlarının hangi zaman diliminin izleneceği konusunda kâtibe talimat verdiği sırada araya giren katılan Av. Abdullah Zeytun, kayıtların 8. dakika 26 ile 30 saniyelerinin kayıp olduğuna ilişkin dana önce verdikleri beyanları hatırlatarak bu kısmın sorulmasını istediklerini hatırlatması üzerine,

Mahkeme başkanı şu anda o kısmı izlediklerini söyledi. Görüntüler izlendikten sonra mahkeme başkanı bu kısımlarda şüpheli bir şey olmadığını belirterek, görüntülerde Helin’in konumunu nerede olduğu katılan avukatlarına sordu. Zeytun, Şen’in görüntünün 8. Dakika 40 saniye 53 salisesinde trafonun yanında düştüğünü söyledi. Mahkeme, Helin’in vurulma anları öncesi ve sonrasında kameraya yansıtılıp izlenen görüntülerdeki hareketlerin çözümünü yaparak tutanağa geçirdi. Görüntüler izlendiği sırada duruşma salonundaki izleyici kısmına gelen Helin Şen’in kardeşi Kadir Şen,  eğilerek ekrandaki görüntüleri görmeye çalıştı ve bu sırada gözyaşlarını tutamıyordu.

Katılan Nazmiye Şen Olay Anına Dair Görüntüleri İzlememek İçin Duruşma Salonuna Gelmedi

Ardından ilk olarak söz verilen İddia makamı, mütalaasında izlenen duruşmada izlenen görüntülere karşı bir diyeceğinin olmadığını belirtti.

İzlenen olay anına ilişkin görüntülerle ilgili söz verilen katılan Zeytun, dosyaya yeni eklenen görüntüleri incelemek ve beyanda bulunmak için kendilerine süre verilmesini istedi.

Sanık müdafii Av. Alper Uğurlu ise görüntü kayıtlarında müvekkilinin ilk atışını elektrik trafosunun yanındaki betonarme bölüme yaptığını, ikinci atışı ise trafonun sol kısmındaki betonarme yapıya yaptığını savunarak, görüntülerin bu yönüyle gözlemlenmesi gerektiğini söyledi.

Mahkeme sanığın SEGBİS ile duruşmaya katılması nedeniyle görüntüleri izleme imkânının olmadığını belirterek, görüntülere ilişkin sanığın beyanının alınamadığını tutanağa geçirdi.  Katılan Av. Abdullah Zeytun söz alarak,  SEGBİS üzerinden duruşmaya katılan odanın karanlık olması nedeniyle sanığı göremediklerin belirterek, sanığın yüzünü görecek şekilde odanın aydınlatılmasını istemesi, mahkeme başkanı odanın aydınlatılması için talimat verdi.

Kobra 11 kodlu zırhlı araçtan çekilen olay anına dair görüntüleri izlemek istemeyen katılan Nazmiye Şen ve oğlu Kadir Şen, görüntüler izlenip tutanağa geçirildikten sonra duruşma salonuna geldi. Bu nedenle mahkeme, katılan Nazmiye Şen’in izlenen görüntülere karşı beyanı alınamadı.

Görüntülere karşı beyanı sorulan katılan Ekrem Şen ise “Benim kızım 7 yıldır toprağın altında. Sanık ise halen görevinin başında. Adalet olsa şu anda cezaevinde olması gerekirdi. En yüksek cezayı almasını istiyoruz.” dedi.

“Görüntüler Net Olmasına Rağmen Sanık Birden Fazla Kez Ateş Ediyor”

Davaya ilişkin beyanları sorulan katılan Av. Abdullah Zeytun, görüntülere karşı beyanda bulunmak üzere süre talebini yineleyerek, izledikleri görüntülerin daha önce mahkemeye sundukları sözlü, yazılı savunmalarını desteklediğini, sanığın kasten ve hedef gözeterek Helin’in yaşam hakkını ihlal ettiğini görüntülerde gözlemlediklerine dikkat çekti. Daha önceki duruşmalarda sıkça vurguladıkları gibi sanığın savunmasının aksine olay herhangi bir çatışma ve polise yönelik bir saldırı olmadığına ilişkin Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’nün hazırladığı tutanağa dikkat çekti. Olay günü, sokağa çıkma yasağının kısmi olarak uygulandığını, insanların temel gıda ihtiyaçlarını karşılamak için sokağa çıktığını anımsatan Av. Zeytun, olay günü zırhlı araca yönelik herhangi bir şiddet eyleminin açık olduğunun izlenen görüntülerde de sabit olduğunu vurguladı. Görüntülerde, Helin’in hayatını kaybettiği Sur ilçesindeki Yıkıkkaya sokakta sivil insanların korkuyla zırhlı araca baktığının görüldüğünü dile getiren Zeytun,  “Görüntülerden, buradan yurttaşların bu taraftan ateş açılması kaygısı taşıdığını tespit ediyoruz” dedi.  Görüntülerde zırhlı aracın silahçısı olan sanığın hareket eden bütün canlıların tehdit oluşturup oluşturmadığını rahatlıkla tespit edebileceğine işaret eden Zeytun, “Görüntüler net olmasına rağmen sanığın birden fazla atış yaptığını gözlemliyoruz. Zırhlı aracın kamerasına kabiliyetine dair hazırlanan bilirkişi raporunda araç kamarasının 1000 metreye uzaklıktaki tüm canlıları tespit edebileceğine dair tespitin mevcut. Raporda, zırhlı araç ile Helin arasındaki mesafe 150 metre olarak ifade edilmektedir ” diye belirtti.

Bu sırada katılan Nazmiye Şen duruşma salonuna gelerek oturdu. Salona girerken özellikle izleyici sıralarında oturanlara tek tek baktı. Zeytun beyanda bulunduğu sırada Nazmiye Şen gözyaşlarını tutamadı.

“Olay Yeri İnceleme Görüntüleri Neden Dosyada Yok”

Olay anına dair zırhlı araç görüntülerinin yanında dava dosyası açısından somut olan delillerin toplanmadığına işaret eden Zeytun, olay yeri inceleme sırasında neden görüntü alınmadığına ilişkin dosyada herhangi bir tutanak olmadığına söyledi. Zeytun, olay yerinde yapılan keşif ve olay yeri inceleme görüntülerinin neden dosyada olmadığının Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığından sorulmasını istedi. Zeytun, talep ettikleri görüntüler geldikten sonra görüntülerle ilgili rapor aldırılması için ATK’ye gönderilerek, faalin bulunduğu konumla bağlantılı tüm kayıtların incelenmesi gerektiğini söyledi. Zeytun, olay günü 155 polis ihbar hattını yapılan ihbar kayıtlarının akıbetinin tekrar sorulması için müzekkere yazılmasına istedi. Zeytun, Helin’in ölümüne neden mermi çekirdeği ve olay yerindeki boş kovan gibi somut delillerin neden toplanmadığı yada   toplanmışsa neden dosyada arasında olmadığının Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nden sorulmasını talep etti.

“Helin’den Sonra 140 Çocuk Daha Hayatını Kaybetti”

Zeytun savunmasının devamında “Yaşam hakkının böylesi ağır biçimde ihlal eden sanığın kasten işlediği bu eylemi nedeniyle Helin’i katleden sanığın kamu görevlisi olması, kuvvetli suç şüphesi, delilleri karartma, etki etme edebilme konumunda olması sebebiyle tutuklanmasını talep ediyoruz” dedi.

Zeytun, İHD Diyarbakır Şubesi hazırlayıp kamuoyuna paylaştığı “2011-2021 Tarihleri Arası Silahlı Çatışma Ortamında Çocuklara Yönelik Yaşam Hakkı İhlalleri Raporu”na değinerek, bu rapor incelendiğinde ihlallerin sistematik şekilde sürdüğünün görüleceğine işaret etti. Zeytun, Helin’in öldürüldüğü 2015 yılından bu yana en 140 çocuğun bu zaman diliminde hayatını kaybettiğinin bilgisini vererek, faili devlet görevlilerinin olduğu davalardaki cezasızlığın bu yaşam hakkı ihlallerine sebep olduğuna dikkat çekti.

“Dosyanın Esasına Etki Eden Deliller 7 Yıl Tartışılmadı”

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi Av. Ömer Sansarkan, olayın yaşandığı gün Diyarbakır Valiliğinin, Sur ilçesindeki 6 mahallede ilan edilen sokağa çıkma yasağını kaldırdığını ve bunun basın ve yayın organlarında duyurulduğunu belirterek, bu yasakların kaldırılmasının Sur’daki çatışma ve olayların bittiğinin gösterdiğine dikkat çekti. Zırhlı araç görüntülerinde olaydan birkaç dakika önce birkaç çocuğun oyun oynadığının görüldüğünü aktaran Sansarkan, sanığın bilerek ve isteyerek kasten Helin’e ateş ettiğine dikkat çekerek, sanığın tutuksuz yargılanması kamu güvenliği ve toplum açısından bir tehlike oluşturduğunu, tutuklanmasını talep etti.

İHD Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Av. Büşra Eylül Özgültekin, her şeyden önce Helin’in 12 yaşında bir çocuk olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade ederek, “Çocukların yaşam ve oyun alanlarında çatışmaların olmaması gerekir. Kısmen sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı olay gününde Helin yengesiyle birlikte markete giderken öldürülmüştür. 7 yıldır dosyanın esasına etki edecek deliller bugüne kadar tartışılmadı. Bugün kısmen kısıtlı da olsa görüntüler incelenmiştir. Sanığın nişan aldığı alanda görüntüleri 10 dakika izlediysek en az 20-30 insanın geçiş yaptığı görülmektedir. Bunu birlikte izledik. İnsan Hakları Raporunu meslektaşımız sundu. Sanık kamu görevlisidir ve daha fazla gecikmeden sanığın tutuklanması gerekmektedir. Onarıcı, adil bir yargılama için sanığın tutuklanmasını gerekiyor. Ayrıca önceki celselerde meslektaşlarımız beyanda bulunmuştu. Sanığın agresif bir kişiliği var. Kendisinin başka savcılık dosyaları bu dava dosyasında da var. Sanığın bu haliyle görev yapması bizim için tehlike arz etmektedir” dedi.

“12 Yaşındaki Çocuğu Kızını Kırpmadan Öldürdü Ve Görevinin Başında”

Katılan Nazmiye Şen beyanında “Ben tutuklanmasını istiyorum. 7 yıldır adaletin peşindeyiz.  O ise üniforması üstünde, insanların hayatı tehlikede. O hiç gözünü kırpmadan 12 yaşındaki çocuğu öldürdü. Bir çocuk katili nasıl görev yapıyor. İnsanların canı nasıl buna emanet edilir. Görevden alınmasını ve tutuklanmasını istiyorum.” dedi.

“Olayın Basit Olduğunu Görüp Anons Etmemiş Olabilirim”

Sanık Abdullah Ercan ise savunmasında, olay günü yapılan telsiz görüşmelerinde herhangi bir çatışma ve saldırı olmadığına ilişkin hazırlanan tutanağa değinerek “Sürekli operasyonlardaydık. O gün çatışmalar vardı, 30- 40 defa taciz atışı oldu. Bu atışlar çok yoğun olmadığından telsizle merkeze bildirmiyorduk. Ancak bazı zamanlarda telsiz çekmiyordu. Olay sırasında anons edip etmediğini bilmiyorum. Ancak olayın basit bir olay olduğunu görüp anons etmemiş olabilirim. Anons etmiş isem de anonsum gitmemiş olabilir. Buna açıklık getirmek istedim.” dedi.

Son olarak söz alan sanık müdafii, görüntülerde müvekkilinin ölü noktalara ateş ettiğini iddia ederek, Helin’in müvekkilinin silahı ile öldürülmediğinin görüntülerde açık olduğunu, karşı taraftan ateş edildiğini savundu. Müvekkilinin ateş ettiği ölü noktalarda hiç kimsenin olmadığını öne süren sanık avukatı, zırhlı aracın şoförünün tanık olarak dinlenmesini, müvekkilinin duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti.

Ara Kararlar

Karar için verilen kısa bir aranın ardından katılan ve sanık avukatları ile Şen ailesi duruşma salonundaki yerlerini aldı. Mahkeme başkanı alınan ara kararları hızlıca okuyup duruşmanın ertelendiği tarihi bildirdi. Ancak duruşma tutanağını vermedi.  50 dakika süren duruşmada mahkemenin aldığı ara kararlar şöyle:

  • “Mahkeme tarafından yapılan gözlem ve olay yeri görüntülerini incelemek üzere katılan vekile Av. Abdullah Zeytun’a gelecek celseye kadar süre verilmesine,
  • Tanık İ.G. hakkında birden fazla kez zorla getirme emrine rağmen hazır olmaması, beyanlarının önem derecesi itibari ile hazır edilmesi mahkemece gerekli görülmediğinden bu yöndeki ara karardan vazgeçilmesine,
  • Bir önceki celse ara kararları 1-b maddesi uyarınca 155 ihbar hattına yapılan ihbarların gönderilmesi için ilgili emniyet birimine yazılan müzekkerenin tekidine,
  • Dosyanın Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilmesi sağlanarak Helin Şen’in kamera görüntülerindeki konumu, zırhlı araçtan yapılan atışların maktüle isabet edip etmediği hususunda ayrıntılı rapor hazırlanmasının istenilmesine,
  • Katılan vekilinin;

A)-Olay günü 09:15 ve sonrasına özellikle olay yeri incelemenin yapıldığı 16:00 sularına kadarki  zırhlı aracın tüm  video kayıtların temin edilmesine ilişkin talebinin bu hususta daha önce müzekkere yazılması ve olumsuz cevap verilmesi münasebeti ile reddine,

  1. B) Neden ilgili emniyet görevlilerinin delil toplamadığı veya toplayamadığı hususlarında ilgili emniyet biriminden bilgi alınmasına ilişkin katılan vekilinin bu hususta dava konusu olay ile ilgili hukuki yarar bulunmadığından reddine,
  2. C) Dosyadaki delil durumu nazara alındığında ölçülü olmadığı kanaati ile sanığın tutuklanmasına ilişkin talebin bu aşamada reddine,
  • Sanık müdafinin;
  1. A) Olaya ilişkin kamera görüntülerinin bulunması ve bir kısım kolluk görevlilerinin dinlenmiş olması, münasebeti ile araç şoförünün dinlenmesine ilişkin talebin reddine,
  2. B) Atılı suçun vasıf ve mahiyeti, maskemizce görülen gereklilik nedeni ile sanık müdafinin müvekkilinin vareste tutulmasına ilişkin talebin reddine,

Bu nedenle duruşmanın ara günlerin dolu olması, ATK’dan rapor hazırlanması aşamasında kaybedilecek süre ve araya adli tatilin girmesi nedeniyle 06 Eylül 2022 günü saat 14:00 bırakılmasına karar verildi.”

Duruşma Sonrası

Ara kararlardan tutuklamaya ilişkin kararın okunmaması üzerine katılan vekili Av. Ercan Yılmaz, sanığın tutuklanmasına yönelik talebine ilişkin ara karar kurup kurulmadığını sordu. Mahkeme başkanı ise “mevcut delil durumu gözetilerek sanığın tutuklanması yönündeki talebinin reddettikleri” cevabını verdi. Bunu duyan katılan Ekrem Şen “Yine tutuklanmadı. 7 yıldır adalet arıyoruz!” diyerek karara tepkisini gösterdi. Salonun kapısında bekleyen katılan Nazmiye Şen ise “Yeter adalet yok mu? Katil elini kolunu sallayarak geziyor. Kızım kara toprakta!” dediği sırada Mahkeme başkanı sert bir ses tonuyla “Ya çık dışarı” dedi. Bu sırada salondan çıkma üzere olan katılan vekili Av. Abdullah Zeytun, mahkeme başkanına dönerek “Sayın başkan çocuklarını kaybetmiş bu aileye nasıl böyle davranıyorsunuz?” diyerek tepki gösterdi. Mahkeme başkanı “Avukat bey çıkın.” cevabını verdi. Katılan avukatlarından Ercan Yılmaz da “Evladını yitirmiş bir anneye böyle davranamazsınız!” diyerek tepki gösterdiği Mahkeme başkanı “Adam (sanık) babamın oğlu değil. Delil durumuna göre bu kararı verildi.” diyerek kendisini savundu. Bu sırada katılan avukatları, kendilerini duruşma salonunda çıkarmaya çalışan koruma polisine tepki gösterip salondan çıktığı sırada Av. Abdullah Zeytun mahkeme başkanına dönerek “Siz bu mantıkla bu yargılamayı sürdüremezsiniz.” diyerek salondan ayrıldı. Bu diyaloğu not aldığımız sırada salondaki izleyiciler kısmında bekleyen bir sivil polis bizi de ısrarla salondan çıkarmaya çalıştı. Salonun önünde bekleyen Nazmiye Şen ise gözyaşlarıyla salondan ve adliyeden ayrıldı.

 

 

Yayınlanma tarihi

20 April 2022

Kategori Listesi

Etiket Listesi