Elif Akgül- 15, 17 Aralık 2020
Mahkeme: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2016/32
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin görülen, dönemin İstanbul ve Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü, İstanbul ve Trabzon Jandarma Komutanlığı ve İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevli kamu görevlilerinin yargılandığı 4’ü tutuklu 77 sanıklı davanın 112 ve 113. duruşmaları 15 ve 17 Aralık’ta görüldü.
15 Aralık’tan bir gün önce savcı Muhammed İkbal Anar esas hakkında mütalaasını açıkladı. Savcı Anar bir kısım sanıklar için beraat, bir kısım sanıklar için “FETÖ üyeliği”, bir kısım için “FETÖ yöneticiliği” ve bir kısmı içinse “görevi ihmal” suçlamalarından ceza istedi.
15 Aralık’ta görülen 112. duruşmada Dink ailesi avukatlarından Av. Hakan Bakırcıoğlu davanın dört yıl sürdüğünü hatırlatarak mütalaaya karşı beyanda bulunmak için 2-2,5 aylık bir hazırlanma süresi talep etti. Ancak, Akın Gürlek’in başkanlık ettiği mahkeme heyeti Dink ailesi avukatlarına esas hakkında mütalaaya ilişkin beyanda bulunmak için 2 gün süre verdi.
17 Aralık’ta görülen 113. duruşmada söz alan Av. Bakırcıoğlu “Sanık savunmalarının tanık beyanları ve deliller ile birlikte değerlendirilmesini içerecek şekilde beyanlarımızı tarafımıza tanınan iki günlük sürede sunmamızın dava dosyasının kapsamı dikkate alındığında olanaklı olmadığı ve bu sürede sunacağımız bir görüşün de herhangi bir ciddiyet içermeyeceği açıktır” dedi.
Davaya 22, 23 ve 24 Aralık 2020 günlerinde devam edilecek.
Esas Hakkında Mütalaa
Savcı Muhammed İkbal Anar 15 Aralık’taki duruşmadan bir gün önce, 14 Aralık’ta esas hakkında mütalaasını açıkladı.
68 sayfalık iddianamede savcı, cinayetin tasarı aşamasında Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Engin Dinç, cinayetin işlendiği sırada İstanbul Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah ve cinayetin işlendiği dönemde İstanbul İstihbarat Şube Müdürü olan Ahmet İlhan Güler için “görevi kötüye kullanma” suçundan, cinayetin işlendiği dönem Trabzon Emniyet Müdürü olan Reşat Altay’ın “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından, cinayetin işlendiği sırada Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Faruk Sarı hakkında “silahlı örgüt üyeliği”, “tasarlayarak kasten öldürme”, “resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek”, “görevi kötüye kullanma” suçlarından, cinayetin tasarı aşamasında ve işlendiği sırada Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz hakkında ise “Anayasa’yı ihlal”, “kasten öldürme”, “resmi belgede sahtecilik”, “görevi kötüye kullanma”, “örgüte yardım” suçlarından, cinayetin işlendiği dönemde İstanbul İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme”, “tasarlayarak kasten öldürme”, “resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek”, “görevi kötüye kullanma” suçlarından, cinayetin tasarı aşamasında Trabzon Emniyet Müdürü olan, cinayetin işlendiği zaman ise İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek’in “silahlı örgüt kurmak ve yönetmek”, “tasarlayarak kasten öldürme”, “resmi belgede sahtecilik”, “resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek”, “görevi kötüye kullanma” suçlarından, cinayetin tasarı aşamasında İstihbarat Daire Başkanı olan Sabri Uzun’un ise görevi kötüye kullanma suçundan, cinayetin işlendiği sırada TGRT televizyonu muhabiri olan Ercan Gün hakkında “Anayasa’yı ihlal” ve “silahlı örgüt üyeliği’” suçlarından ceza talep etti.
Savcı mütalaasında yurtdışında (firari) bulunan sanıklardan Adem Yavuz Arslan, Coşgun Çakar, Ekrem Dumanlı, Fetullah Gülen, Halil İbrahim Koca, Mehmet Akif Yılmaz, Mehmet Faruk Mercan, Metin Canbay, Ömer Faruk Kartın, Serkan Şahan, Yılmaz Angın, Yunus Yazar ve Zekeriya Öz’ün dosyasının tefrik edilerek haklarındaki yargılamanın ayrı bir esas numarasıyla yapılmasını talep etti.
12 Mart’ta Düzce’de uğradığı silahlı saldırıda ölen emekli jandarma istihbaratçı astsubay Şeref Ateş’in üzerine atılı “Kasten öldürme, silahlı terör örgütüne üye olma, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlarından açılan kamu davasının düşürülmesini isteyen savcı Anar, sanıklardan Adem Sarıgöl, Adnan Acar, Atilla Güçlüoğlu, Cevat Eser, Metehan Kadir Yıldırım, Muhammer Ay, Niyazi Malkoç, Rahmi Özer, Resül Kütükoğlu, Tefik Cantürk ve Ünsal Gürel’in beraatını istedi.
Savcı Abdullah Dinç, Ahmet Çetiner, Ahmet Faruk Aydoğdu, Birol Ustaoğlu, Eyüp Temel, Hacı Ömer Ünalır, Hasan Durmuşoğlu, Hüseyin Yımaz, Mikdat Özbek, Murat Bayrak, Musa Yıldırım, Mustafa Küçük, Önder Araz’ın bazı suçlardan beraatını isterken bazı suçlardan da cezalandırılmasını talep ederken, Ali Poyraz, Ali Barış Sevindik, Bekir Yokuş, Ecevit Emir, Emre Cingöz, Ercan Demir, Ergün Yorulmaz, Gazi Günay, Hacı Şefik Şimşek, Hamdi Egbatan, Hamza Celepoğlu, Mehmet Ayhan, Mehmet Uçar, Mehmet Ali Özkılıç, Metin Balta, Metin Yıldız, Muharrem Demirkale, Muhittin Zenit, Okan Şimşek, Onur Karakaya, Osman Gülbel, Özkan Mumcu, Şükrü Yıldız, Tamer Bülent Demirel, Veysal Şahin, Volkan Şahin, Yakup Kurtaran, Yavuz Karakaya, Yusuf Bozca, Yüksel Avan’ın ise üstlerine atılı suçlardan cezalandırılmasını istedi.
Duruşma Öncesi
Duruşma İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1. Kat C Blok’ta bulunan büyük salonda görüldü. Koronavirüsü pandemisi nedeniyle duruşma maskeli olarak yapıldı, duruşma salonundaki koltuklar sosyal mesafelenmeye uygun olarak kapatılmıştı.
Duruşma Salonu ve Katılım
Duruşma İstanbul Çağlayan’daki Adalet Sarayı’nın büyük salonlarından biri olan 1. Kat C bloktaki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda görüldü. Duruşmada izleyici olarak sadece basın mensupları yer aldı.
Duruşmayı Hrant’ın Arkadaşları, Agos, bianet ve Diken takip etti.
15 Aralık Tarihli 112. Duruşma
112. duruşma 15 Aralık saat 10.00’da başladı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ercan Gün ve Ramazan Akyürek Silivri 1 Nolu Cezaevinden, Muharrem Demirkale Sincan 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinden, başka suçtan tutuklu bulunan sanık Hamza Celepoğlu Sincan 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinden, başka suçtan tutuklu sanık Tamer Bülent Demirel Çorum L Tipi Cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Tutuksuz sanıklar Ali Öz, Hacı Şefik Şimşek, Adem Sarıgöl ve Emre Cingöz duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada söz alan Dink ailesi avukatlarından Av. Hakan Bakırcıoğlu, davanın dört yıl sürdüğünü belirterek esas hakkında mütalaaya karşı beyanda bulunmak için 2 ya da 2,5 aylık hazırlanma süresi talep etti.
15 dakika süren duruşmada ara kararını açıklayan Akın Gürlek başkanlığındaki mahkeme heyeti, “katılan tarafın (Dink ailesi) ve mahkemenin belirleyeceği 10 kişinin esas hakkında mütalaaya karşı beyanlarının” iki gün sonra, 17 Aralık’ta alınacağını açıkladı. Duruşmayı 17 Aralık’a kadar erteledi.
17 Aralık Tarihli 113. Duruşma
113. duruşma 17 Aralık saat 10.00’da başladı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, ve Ramazan Akyürek Silivri 1 Nolu Cezaevinden, başka suçtan tutuklu sanık Tamer Bülent Demirel Çorum L Tipi Cezaevinden ve başka suçtan tutuklu sanık Mehmet Uçar Eskişehir H Tipi Cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Tutuksuz sanıklar Abdullah Dinç, Reşat Altay ve Adem Sarıgöl duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme başkanı Akın Gürlek duruşmada ilk olarak Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu’na söz verdi. Dink ailesi avukatları 2-2,5 aylık süre istemişken mahkeme heyeti esas hakkında mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için sadece 2 günlük süre vermişti.
Dava sürecini özetleyen Av. Bakırcıoğlu şöyle konuştu:
“Hrant Dink cinayetine dair 14 yıldır sürmekte olan yargılamada katılan taraf olarak maddi gerçeğin ve hakikatin açığa çıkarılmasına yönelik davanın esasına ve savcılık makamının mütalaasına ilişkin beyanlarımızı sunmak için talep ettiğimiz süre mahkemeniz tarafından tarafımıza verilmemiştir. Sanık savunmalarının tanık beyanları ve deliller ile birlikte değerlendirilmesini içerecek şekilde beyanlarımızı tarafımıza tanınan iki günlük sürede sunmamızın dava dosyasının kapsamı dikkate alındığında olanaklı olmadığı ve bu sürede sunacağımız bir görüşün de herhangi bir ciddiyet içermeyeceği açıktır.”
Av. Bakırcıoğlu’nun ardından duruşma salonunda bulunan sanıklardan Adem Sarıgöl söz alarak mütalaa doğrultusunda hakkında beraat verilmesini talep etti.
Sarıgöl’ün ardından söz alan dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nda aşırı sol faaliyetler unsur elemanı olarak görev yapan Abdullah Dinç bir yıl tutuklu kaldığını belirterek mütalaada kendine yöneltilen ‘FETÖ’ suçlamasına ilişkin ankesörlü telefondan ardışık arama yaptığı iddiasıyla ilgili söz konusu aramaları kızı ve oğluyla yaptığını söyledi. Arama yapıldığı iddia edilen tarihte de tutuklu olduğunu belirtti.
Dinç’ten sonra söz alan Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü C Şube müdürü Ali Fuat Yılmazer ise hakkındaki iddianamelerden biriyle ilgili henüz savunma dahi yapmadığını, mütalaayı inceleyemediğini belirterek süre istedi. Mahkeme başkanı Akın Gürlek ise tutuklu sanıklara söz hakkının en son verileceğini söyledi.
Mütalaada beraat istenen sanıkların avukatları da mütalaaya katıldıklarını açıkladılar.
Sözlerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme dönemin İstanbul Jandarma görevlileri Adnan Acar, Metehan Kadir Yıldırım, Niyazi Malkoç, Rahmi Özer, dönemin Trabzon jandarma görevlisi Cevat Eser ve Samsun jandarma görevlisi Atilla Güçlüoğlu ve Samsun’da muhabir olan Muammer Ay’ın esas hakkında mütalaaya karşı beyanlarını 22 Aralık’ta, dönemin Trabzon jandarma görevlileri Resul Kütükoğlu ve Ünsal Gürel, Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi polis Tefik Cantürk, Samsun Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polisler Ahmet Çetiner, Ahmet Faruk Aydoğdu, Samsun jandarma görevlisi Birol Ustaoğlu ve dönemin İstanbul İstihbarat Şube müdürü Ahmet İlhan Güler’in esas hakkında mütalaaya karşı beyanlarının 23 Aralık’ta, dönemin Emniyet İstihbarat Daire başkanı Engin Dinç, İstanbul Jandarma görevlileri Eyüp Temel, Musa Yıldırım ve Mikdat Özbek, Trabzon jandarma görevlileri Hacı Ömer Ünalır, Hüseyin Yılmaz, Trabzon emniyet görevlisi Hasan Durmuşoğlu, Samsun jandarma görevlisi Murat Bayrak’ın esas hakkında mütalaaya karşı beyanlarının 24 Aralık’ta alınacağını belirtti.
Bir sonraki duruşma 22 Aralık 2020 günü saat 10.00’da görülecek.