Elif Akgül- 5, 26 Mart 2021
Mahkeme: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2016/32
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin görülen, dönemin İstanbul ve Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü, İstanbul ve Trabzon Jandarma Komutanlığı ve İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevli kamu görevlilerinin yargılandığı 6 tutuklu, 13 firari, 76 sanıklı davanın 130 ve 131’inci duruşmaları 5 Mart ve 26 Mart’ta görüldü. Davada karar çıktı.
5 Mart’taki mahkemenin karar vermesi bekleniyordu, lakin üye hakim Ferhat Şahin kalp ameliyatı geçirdiği için duruşmaya katılamaması nedeniyle 26 Mart’ta ertelendi.
26 Mart’taki karar duruşmasında 37 kamu görevlisi beraat ederken, 4’ü müebbet, 2’si de ağırlaştırılmış müebbet olmak üzere 26 sanığa çeşitli sürelerde hapis cezaları verildi. 13 sanığın dosyası ise tefrik edildi.
Kararın ardından Dink ailesi ile avukatları ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda karara tepkilerini dile getirdi.
Duruşma Öncesi ve Katılım
Duruşma, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1. Kat C Blok’ta bulunan büyük salonda görüldü. Koronavirüsü pandemisi nedeniyle duruşma maskeli olarak yapıldı, duruşma salonundaki koltuklar sosyal mesafelenmeye uygun olarak kapatılmıştı.
İki duruşmada da karar çıkması beklendiği için duruşmaları çok sayıda gazeteci ve sanık yakını takip etti.
5 Mart 2021/ 130. Duruşma
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma saat 10.10’da başladı. Akın Gürlek’in yönettiği duruşmada mahkeme heyetinde hakimler Şenol Kartal ile Mücteba Akkaya yer aldı. Duruşma savcısı Muhammed İkbal Anar’dı.
Tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, Okan Şimşek, Muharrem Demirkale, Veysal Şahin, başka suçtan tutuklu sanıklar Hamza Celepoğlu, Mehmet Uçar, Ali Poyraz, Osman Gülbel, Yavuz Karakaya ve Tamer Bülent Demirel bulundukları cezaevlerinden, tutuksuz sanıklar Birol Ustaoğlu, Metin Balta, Murat Bayrak, Yakup Kurtaran, Bekir Yokuş, Hamdi Egbatan, Yüksel Avan ve Volkan Şahin ise çeşitli illerdeki mahkemelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) marifetiyle duruşmaya katıldı.
Tutuksuz sanıklar Abdullah Dinç, Ali Öz, Metin Yıldız, Hüseyin Yılmaz, Cevat Eser, Gazi Günay, Hacı Ömer Ünalır, Reşat Altay, Celalettin Cerrah, sanık avukatları ve Dink ailesi avukatları duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada sanıklardan Faruk Aydoğdu’nun sıralı telefon görüşmesi iddialarına ilişkin tanığı Kezban Demirdelendinlendi.
Daha sonra mahkeme başkanı Gürlek, davanın hakimlerinden Ferhat Şahin’in kalp ameliyatı geçirdiği için duruşmaya katılamadığını, kararı bir sonraki duruşmada açıklayacaklarını belirterek duruşmayı 26 Mart saat 10.00’a bıraktı.
26 Mart 2021/ 131. Duruşma
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma saat 10.23’te başladı. Akın Gürlek’in yönettiği duruşmada mahkeme heyetinde hakimler Şenol Kartal ile Ferhat Şahin yer aldı. Duruşma savcısı Muhammed İkbal Anar’dı.
Tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ercan Gün, Ramazan Akyürek, Okan Şimşek, Muharrem Demirkale, Veysal Şahim, başka suçtan tutuklu sanıklar Hamza Celepoğlu, Mehmet Uçar, Ali Poyraz, Osman Gülbel, Yavuz Karakaya, Tamer Bülent Demirel, tutuksuz sanıklar Ahmet Çetiner, Yakup Kurtaran, Bekir Yokuş, Volkan Şahin, Hüseyin Yılmaz ve Muhittin Zenit başka illerdeki mahkemelerden SEGBİS marifetiyle duruşmaya katıldı.
Tutuksuz sanıklar Mehmet Ali Özkılınç, Adnan Acar, Abdullah Dinç, Hacı Ömer Ünalır, Atilla Güçlüoğlu, Ali Öz, Gazi Günay, Adem Sarıgöl, Metin Yıldız, Reşat Altay, Hacı Şefik Şimşek, Şükrü Yıldız, Ahmet İlhan Güler ve Celalettin Cerrah, sanık avukatları ve Dink ailesi avukatları hazır bulundu.
Duruşmada ilk olarak sanıklardan son sözleri alındı. Son sözler şöyledi:
Ali Fuat Yılmazer: “Benim açımdan bu mahkemedeki yargılamada son söz söyleme aşamasına gelinmemiştir. Mahkemenizin bağımsız tarafsız ve adil olduğuna inanmıyorum. Adil bir mahkemede yargılama gerçekleştirilirse son sözümü söylerim.”
Ercan Gün: “Son sözümü Galileo ve Hrant Dink’e adıyorum. Bu kanlı eylemi yapan kişinin eline Türk bayrağı tutuşturularak kahraman muamelesi yapıldı. Ben ise bu görüntüleri haberleştirerek gerçeğe ulaşmaya çalıştım. Bu habere imza attığım için pişman değilim. Gerçeğin peşinde koşmanın bedelini Hrant Dink hayatıyla ödedi, ben de beş yıllık tutukluluğumla ödüyorum. Gazetecilik suç değil.”
Ramazan Akyürek: “2015 Şubat’ta Ankara’dan gözaltına alınarak tutuklandım. 37 yıllık meslek hayatım sona erdi böylece ve terör örgütlerinin hedefi oldum. 2011’de Kızılay Kumrular’daki bomba yüklü aracın patlamasında çocuğum da yaralandı. Söz konusu bu saldırı nedeniyle terörün ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Tutuklu geçirdiğim bu süreçte Dink’in ölümünde görevini yapmayan kamu görevlileri anlaşılmıştır. Ancak bunların bir kısmı yargılanmamış, bir kısmı tutuksuz yargılanmıştır. Masumiyetim açık olmasına rağmen 2015’ten bu yana tutuklu yargılanmam haksızlıktır.”
Okan Şimşek: “Delil ve belgeler sunulmasına rağmen savcı mütalaasında lehimize hiçbir delili göz önünde bulundurmadı. Yaşantım boyunca FETÇ/PDY terör örgütüyle herhangi bir iltisak ve bağım yoktur. Benim anayasal düzeni bozmaya yönelik hiçbir teşebbüsüm yoktur. Ben sadece kendi irademle ortaya koyuş olduğum gerçeğe aykırı belge düzeleme olayını iddianamede olmamasına rağmen gerçeği ortaya çıkmak için ben dile getirdim. Beraatimi istiyorum.”
Muhammer Demirkale: “Sizin heyetiniz dahil bu zamana kadar bütün heyetler bana haksızlık etti. Yargısız infaz ettiniz. Çok şükür masumum. Bu mahkeme bitmemiştir.”
Hamza Celepoğlu: “Heyetinizden talebim hakkımdaki bu kumpas davasını beraatle sonuçlandırmanız, günü geldiğinde adaletin o hassas terazisini bozmamanızdır. Kaygı ve beklentilerle farklı bir karar verirseniz kumpas davalarıyla ceza verilse de, mesleğim elimden alınsa da, dönersem kahpeyim… And olsun ki buna sebep olanlarla hesaplaşacağım. Tüm masumlar için adalet ve beraat talep ediyorum.”
Mehmet Uçar: “Hrant Dink’in öldürüleceği bilgisine sahip olmadım, Erhan Tuncel’i çalıştırmadım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.”
Ali Poyraz: “Suçun maddi ve manevi unsurları oluşmadığından, görevi ihmal suçu zaman aşımını girdiğinden beraatımı talep ediyorum.”
Yavuz Karakaya: “Bu davada yargılandığım içim başka bir davadan cezalandırıldım. Bu durum ailelerimizi de mağdur etti. Bu işin bir de ahiret kısmı var. Savunmamı kestiniz. Adalet er geç tecelli edecek.”
Volkan Şahin: “Trabzon istihbarat ekibinde değilim. Merkez karakolunda asayiş bölümünde çalıştım. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum.”
Hüseyin Yılmaz: “Savcı tüm suçlarımdan beraatimi ama ihmalden cezamı istedi. Hiçbir görevimi ihmal etmedim. Hala Jandarma Genel Komutanlığı personeliyim. Beraatimi istiyorum.”
Muhittin Zenit: “Dink’i ne pahasına olursa olsun öldürecek kişiyle ilgili Trabzon’da görev yaptığım sürece görevimi yerine getirdim. Ben halen bu dosyada neden sanık olduğumu anlamıyorum. Mağdurum, beraatımı talep ediyorum.”
Veysal Şahin: “Dink cinayetiyle ilgili olarak yaşadığımı ve içinde bulunduğum durumu adli makamlara anlatan ilk kişiyim. Elimizdeki bilgilerin hepsini amirlerime bildirdim. Herhangi bir bilgiyi saklamadım. Cinayeti planlayan ve gerçekleştirenlerle bir tanışıklığım yok. Mahkemenin vicdanına olan güvenim tam. Beraatımı arz ediyorum.”
Mehmet Ali Özkılınç: “Masumiyetimi ıspatladığımı düşünüyorum. Beraatimi istiyorum.”
Ali Öz: “Bir sabah toplantıda söylendiği iddia edilen, bir belgeye dayanmayan bir söz nedeniyle ceza çekiyorum. İşlemediğim bir suç. Hiçbir örgütle ilgim yok. Beraatımı talep ediyorum.”
Abdullah Dinç: “Olayla uzaktan yakından ilgim yok. Mağdurum. Beraatımı talep ediyorum.”
Reşat Altay: “Yargılama boyunca bu davayla ilgili bütün bildiklerimi samimiyetle ifade ettim. Soruları cevapladım. Adaletin tecelli edeceğine olan inancımla beraatımı talep ediyorum.”
Celalettin Cerrah: “Soruşturma açıldığında valiydim, buna rağmen yargılandım. Zaman aşımının da göz önünde bulundurulmasını istiyorum. 47 yıl bu devlete, millete hizmet ettim. Daha önce yargılanmadım, beraatımı talep ediyorum.”
Hacı Şefik Şimşek: “Cinayetle alakalı toplu iğne ucu kadar bağım yoktur, beraatımı talep ediyorum.”
Şükrü Yıldız: “Cinayetten sonra, cinayetin ortaya çıkması için her şeyi yaptım. Hiçbir suçum yoktur, beraatımı talep ediyorum.”
Ahmet İlhan Güler: “Görevimin gereklerini yerine getirdim, beraatımı talep ediyorum.”
Özkan Mumcu: “Cinayetten altı ay önce askere gittim, cinayet ben askerdeyken işlendi. Bir suçum yoktur, beraatımı talep ediyorum.”
Metin Yıldız: “İsnat edilen bütün suçlamaları cevapladım. Beraatımı arz ederim.”
Birol Ustaoğlu, Murat Bayrak, Metin Balta, Adnan Acar, Hacı Ömer Ünalır, Atilla Güçlüoğlu, Gazi Günay, Adem Sarıgöl, Yakup Kurtaran, Osman Gülbel, Tamer Bülent Demirel, Ahmet Çetiner ve Bekir Yokuş da son söz olarak beraat talep etti.
Duruşmaya yarım saat ara veren mahkeme daha sonra hükmü açıkladı.
Hüküm: 37 beraat, 26 mahkumiyet, 4 müebbet, 2 ağırlaştırılmış müebbet
Hüküm özetle şöyle:
Fethullah Gülen, Zekeriya Öz, Ekrem Dumanlı, Metin Canbay, Yunus Yazar, Faruk Mercan, Adem Yavuz Arslan, Halil İbrahim Koca, Yılmaz Angın, Mehmet Akif Yılmaz, Ömer Faruk Kartın, Coşgun Çakar ve Serkan Şahanhakkında, haklarındaki yakalama kararına karşın bulunamadıkları gerekçesiyle dosyaları ayrıldı.
Emekli İstanbul İstihbarat şube müdürü Ali Fuat Yılmazer hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, resmi belgeyi yok etmek suçundan dört yıl altı ay hapis cezası verildi. Görevi ihmalden suçlamasından zaman aşımı nedeniyle düşme kararına hükmedildi. Örgüt yöneticiliği suçundan da başka bir davadan hükmü olduğu için davanın reddine karar verildi. Yılmazer’in tutukluluğunun hükmen devamına hükmedildi. Mahkeme, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamasıyla suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Eski Trabzon Emniyet müdürü ve İstihbarat daire başkanı Ramazan Akyürek hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, resmi belgeyi yok etmek suçundan beş yıl yedi ay 15 gün, resmi belgede sahtecilik suçundan yedi yıl altı ay hapis cezası verildi. Örgüt yöneticiliği suçundan da başka bir davadan hükmü olduğu için davanın reddine karar verildi. Akyürek’in tutukluluğunun hükmen devamına karar verildi. Mahkeme, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamasıyla suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Eski İstanbul Emniyet müdürü Celalettin Cerrah hakkında görevi ihmal suçlamasından zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildi.
Eski Trabzon Emniyet müdürü Reşat Altay hakkında görevi ihmal ve kötüye kullanma suçundan zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi. Resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek, suçlamalardan beraat etti.
Dönemin İstanbul İstihbarat şube müdürü Ahmet İlhan Güler hakkında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçlamasından beraat, görevi ihmalden düşme kararı verildi.
Dönemin Trabzon alay komutanı Ali Öz hakkında kasten öldürme suçundan 25 yıl hapis cezası, resmi belgede sahtecilik üç yıl dört ay hapis cezası verildi. Silahlı terör örgütü üyeliği ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçlarından beraat eden Öz hakkında görevi ihmal ve kötüye kullanma suçundan zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi. Öz hakkındaki ev hapsinin hüküm kesinleşene kadar devam etmesine hükmedildi.
FOX TV Haber Müdürü Ercan Gün hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla 10 yıl hapis cezası verildi. Tutukluluğun hükmen devamına karar verildi.
Eski Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat değerlendirme ve analiz merkez amiri Hamza Celepoğlu hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme suçlamalarından beraat kararı verilirken silahlı terör örgütü üyeliği suçlaması yönünden başka bir davadan hükmü olması nedeniyle davanın reddine hükmedildi.
Eski Trabzon Emniyet İstihbarat şube müdürü ve İstihbarat daire başkanı Engin Dinç hakkında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçlamasından beraat, görevi kötüye kullanma suçlamasından zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi.
Dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Muhittin Zenit hakkında görevi kötüye kullanma suçlamasından zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi. Zenit, silahlı terör örgütü üyeliği, kasten tasarlayarak öldürmeye yardım etme, resmi belgede sahtecilik suçlamalarından beraat etti.
Eski İstihbarat daire başkanı Sabri Uzun hakkında görevi kötüye kullanma suçlamasından zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi.
Dönemin Trabzon İstihbarat şube müdürü Faruk Sarı hakkında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçundan 12 yıl altı ay, resmi belgeyi yok etme suçundan üç yıl dokuz ay hapis cezası verildi. Görevi ihmal ve kötüye kullanma suçundan zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verilirken, örgüt üyeliği suçlamasıyla başka bir davadan mahkumiyeti olduğu için davanın reddine hükmedildi. Hakkında hükmen tutuklama kararı verilen Sarı’yla ilgili Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamasıyla da suç duyurusunda bulunmasına hükmedildi.
Dönemin Mülkiye başmüfettişi Mehmet Ali Özkılınç hakkında örgüt üyeliği suçundan yedi yıl altı ay, suçluyu kayırma suçundan iki yıl iki ay hapis cezası verildi.
Dönemin Mülkiye başmüfettişi Şükrü Yıldız hakkında görevi kötüye kullanma ve ihmal ile yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi. Silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan üç yıl dokuz ay hapis cezasına hükmedildi.
Dönemin İstanbul Jandarma istihbarat görevlisi Muharrem Demirkale hakkında kasten öldürmeye yardım etme suçundan müebbet hapis cezası, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan müebbet hapis cezası verildi. Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan başka bir davadan mahkumiyeti olması nedeniyle davanın reddine hükmedildi. Demirkale’nin hükmen tutukluluğunun devamına karar verildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Yavuz Karakaya hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan müebbet hapis cezası, kasten öldürmeye yardım etme suçundan 12 yıl altı ay hapis cezasına hükmedildi. Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan başka bir davadan mahkumiyeti olması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildi. Karakaya’nın hükümle birlikte tutuklanmasına hükmedildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Mustafa Küçük hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Emre Cingöz hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme, resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Mikdat Özbek hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Şeref Ateş, yargılama sırasında yaşamını yitirdiği için hakkındaki dava düştü.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Rahmi Özer hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Ecevit Emir hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği, resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Ali Barış Sevindik hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Abdullah Dinç hakkında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla altı yıl üç ay hapis cezasına hükmedildi. Dinç, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve kasten öldürmeye yardım etme suçlamalarından beraat etti.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Eyüp Temel hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Bekir Yokuş hakkında kasten öldürmeye yardım etme suçundan 10 yıl hapis cezası verildi. Yokuş, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat etti.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Yusuf Bozca hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Metehan Kadir Yıldırım hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Hacı Şefik Şimşek hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Niyazi Malkoç hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Adnan Acar hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat görevlisi Musa Yıldırım hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Muhittin Zenit hakkında görevi ihmal ve kötüye kullanma suçunda zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi. Zenit, silahlı terör örgütü üyeliği, tasarlayarak kasten öldürme, resmi belgede sahtecilik suçlamalarından beraat etti.
Dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Ercan Demir hakkında görevi ihmal ve kötüye kullanma suçunda zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi. Demir, tasarlayarak kasten öldürme, resmi belgede sahtecilik suçlamalarından beraat etti.
Dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Özkan Mumcu hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yedi yıl altı ay hapis cezası verildi. Mumcu’nun hükümle birlikte tutuklanmasına karar verildi.
Dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Mehmet Ayhan hakkında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçundan 12 yıl altı ay, resmi belgeyi yok etme suçundan üç yıl dokuz ay hapis cezası verildi. Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan beraat eden Ayhan hakkında görevi kötüye kullanma ve ihmal suçundan zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi.
Dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Mehmet Uçar hakkında resmi belgeyi yok etme suçundan üç yıl dokuz ay hapis cezası verildi. Örgüt üyeliği suçlamasından başka bir davadan mahkumiyeti olduğu gerekçesiyle davanın reddine hükmedildi.
Dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Hasan Durmuşoğlu hakkında ihmal suretiyle öldürme suçundan 12 yıl altı ay, resmi belgeyi yok etme suçundan üç yıl dokuz ay hapis cezası verildi. Görevi ihmal ve kötüye kullanma suçundan zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi. Durmuşoğlu’nun hükmen tutuklanmasına hükmedildi.
Dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Onur Karakaya hakkında kasten öldürmenin ihmali davranışla gerçekleşmesi suçundan 12 yıl altı ay, resmi belgeyi yok etmek suçundan üç yıl dokuz ay hapis cezası verildi. Örgüt üyeliği suçlamasından beraat etti.
Dönemin Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Tevfik Cantürk hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Metin Yıldız hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan üç yıl dört ay hapis cezası verildi. Görevi kötüye kullanma ve ihmal suçundan da zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi.
Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Veysel Şahin hakkında kasten öldürme suçundan 25 yıl, resmi belgede sahtecilik suçundan üç yıl dört ay hapis cezası verildi. Şahin’i tutukluluk halinin devamına hükmedildi.
Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Gazi Günay hakkında kasten öldürme suçundan 25 yıl, resmi belgede sahtecilik suçundan üç yıl dört ay hapis cezasına mahkum edildi. Hükmen tutuklanmasına karar verildi.
Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Okan Şimşek hakkında kasten öldürme suçundan 25 yıl, resmi belgede sahtecilik suçundan üç yıl dört ay hapis cezasına hükmedildi. Görevi ihmal ve kötüye kullanma suçundan zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi. Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan beraat etti. Tutukluluğunun hükmen devamına karar verildi.
Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Volkan Şahin hakkında ihmali davranışla öldürme suçundan 12 yıl altı ay hapis cezası verildi. Silahlı terör örgütü üyeliği ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan beraat etti.
Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Ergün Yorulmaz hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlarından beraat kararı verildi.
Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Önder Araz hakkında resmi belgeyi yok etmek suçundan üç yıl dokuz ay hapis cezası verildi. Görevi ihmal ve kötüye kullanma suçundan zaman aşımı nedeniyle düşme kararına hükmedildi.
Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Hüseyin Yılmaz hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği, resmi belgede sahtecilik suçlamalarından beraat, görevi ihmal ve kötüye kullanma suçundan zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi.
Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Ünsal Gürel hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Cevat Eser hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Resul Kütükoğlu hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürmeye yardım etme, silahlı terör örgütü üyeliği suçlamalarından beraat kararı verildi.
Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Ahmet Faruk Aydoğdu hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçundan altı yıl üç ay hapis cezası verildi.
Dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube görevlisi Ali Poyraz hakkında görevi kötüye kullanma ve ihmal suçundan zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi. Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan başka bir davadan mahkumiyeti olduğu için davanın reddine hükmedildi.
Dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube görevlisi Osman Gülbel hakkında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçundan 16 yıl sekiz ay hapis cezası verildi. Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan başka bir davadan mahkumiyeti olduğu için davanın reddine hükmedildi. Görevi ihmal suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilen Gülbel’in hükümle birlikte tutuklanmasına hükmedildi.
Dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube görevlisi Hamdi Egbatan hakkında görevi kötüye kullanma ve ihmal suçundun zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verildi. Silahlı terör örgütü üyeliği suçlaması ise başka bir davadan mahkumiyeti olduğu için davanın reddine hükmedildi.
Mahkeme, tetikçi ve azmettiriciler Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu, Ahmet İskender, Tuncay Uzundal ve Ogün Samast hakkında ‘FETÖ’ye üye olmak suçlamasıyla suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.
Duruşma Sonrası
Avukat Bakırcıoğlu: Bu Karar Bozulacaktır
Karar sonrası Çağlayan Adliyesi önünden açıklama yapan Dink ailesi Avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, cinayete giden sürecin ekili bir şekilde soruşturulmadığını hatırlattı. Bakırcıoğlu şöyle konuştu:
“Hrant Dink’e yönelik linç kampanyasını örgütleyenler hakkında iddianame düzenlenmedi. Bu cinayatte sorumluluğu olan, iştirak eden devlet görevlilerinin önemli bir kısmı hakkında iddianame düzenlenmedi. Ve soruşturmada esas olarak cinayetin kararını kimlerin verdiği ve hangi süreçlerden geçirilerek bu cinayetin işlendiği somut olarak açığa çıkarılmadı. Sınırları ve kapsamı belirlenmiş olan bu davada verilen karar önemli ölçüde hatalar içeren bir karardır. 2012 yılında da yine bu mahkeme tarafından verilen bir karar olmuştu ve bu karar Yargıtay tarafından 2013 yılında bozulmuştu. Bugün Hrant Dink cinayetini tam olarak açığa çıkarmayan, cinayette sorumluluğu olan birçok kişinin beraatı ile sonuçlanan ve sorumlular hakkında hüküm kurmayan bu karar da bozulacaktır. Biz bu karara itiraz edeceğiz, yargılamanın hakkıyla yapılması için sonuna kadar zorlayacağız.”
Dink ailesi: Yargılamanın Bizi De Kamuoyunu Da İkna Etmesi Mümkün Değil
Agos’un haberine göreyse Dink ailesi şu açıklamayı yaptı:
“Hrant Dink 19 Ocak 2007’de, İstanbul’un göbeğinde, gazetesi Agos’un önünde arkasından sıkılan iki kurşunla kalleşçe öldürüldü.
“Cinayet; Genelkurmay’ın, siyasilerin, yargının, medyanın ve bazı devlet güdümlü sözde sivil toplum kuruluşlarının dâhil olduğu üç yıl süren bir hedef gösterme ve tehdit sürecinin sonunda gerçekleşti.
“Öldürülmeden bir hafta önce, öldürülen kişi yazdığı “Neden hedef seçildim?” yazısıyla hepimize bir not bıraktı ve yaptığı son konuşmalarında “Bu devletin derinliğinin bana haddimi bildirme operasyonudur.” sözleriyle açıkladı. Hrant Dink’in bu son yazısında bahsettiği hiçbir olay, kişi veya ilişki 14 yıldır soruşturmaya dâhil edilmedi. Üstelik de yazısında tanıklığı ve sezgileriyle bahsettiği birçok şey, sonrasında belgelerle de ispat edilmişken…
“Operasyon öldürmeyle son bulmadı; ihmal, örtbas, delil karartma ve yanlış yönlendirmelerle devam etti.
“Bütün bu mekanizmayı ele almayan bir yargılamanın bizi de kamuoyunu da ikna etmesi mümkün değil.
“Bugün verilen karar bu hakikatten oldukça uzak. Kendi içinde dahi orantısız bazı beraat ve ceza hükümlerini anlamak da anlatmak da oldukça güç. Hele bazı kararlar var ki; sanki kötülüğün kendisi değil adeta sızması cezalandırılmış izlenimi veriyor.
“Yargılamanın geldiği noktada, 15 Temmuz 2016’da alçakça bir harekâtla yüzlerce insanımızın ölümüne, binlercesinin de yaralanmasına sebep olan, FETÖ olarak tanımlanan odakların 2007’de Hrant’ımızı da öldürmüş olduğu söyleniyor.
“Eğer bu doğruysa, başından beri olması için gayret gösterdiğimiz, talep ettiğimiz etkili soruşturma zamanında yapılsaydı, neredeyse 10 yıl sonra bu kadar canımızı yitirmeyecektik. Bu durumda, Hrant Dink cinayetinin zamanında soruşturulmuş olmamasının hesabının yüzlerce insanın ailesine, yakınlarına verilmesi gerekmez mi?
“Yargının itibarının yerlerde gezindiği bugünkü ortamda hangi mahkemeden adil bir karar çıkabilir ki? Bu ortam elbette suçlular için rahatlatıcıdır… Maalesef, bugün de Hrant Dink’in hedef gösterildiği ve cinayetin işlendiği yıllarda hâkim olan iklim ve ideolojinin benzeri hâkim. Böyle bir ortamda hangi hakikat ve adaletten bahsedilebilir? Bugün herhangi biri çıkıp “Hrant Dink’in öldürülmesinde Ermeni olmasının etkisi yok” diyebilir mi? Bu mekanizmanın kılcal damarlarına kadar işlemiş ırkçılık nasıl inkâr edilebilir?
“Bu dava bu haliyle kapatılıp, yılların derin devlet mekanizmasına FETÖ deyip geçilir ve etkili bir soruşturma yürütülmezse, bundan sonraki yıllarda kaybedilecek başka canların sorumluluğu kimin olacaktır? Katil nasıl bir çocuktuysa, FETÖ de Ergenekon da çocuk. Mekanizma ise çok daha yaşlı. Bu mekanizmanın başka canlar almaya devam etmesine müsaade edilmemeli.
“Bir an önce şeffaflık, demokrasi ve hukuk ikliminin tesis edilmesi hepimiz için hava gibi, ekmek gibi, su gibi bir ihtiyaç. Nihayetinde umulan şey bir yüzleşme: Toplumun bu suçla yüzleşmesi, suçlunun suçuyla yüzleşmesi ve kurumların gerekli dersi çıkarması.
“Biz ailesi olarak, arkadaşları ve avukatlarıyla, Hrant Dink’in tabutuna omuz vermiş dostlarımızın da gücüyle; anlama, anlatma çabamızı ve hukuk mücadelemizi asla bırakmayacağız. Ta ki tüm mekanizma açığa çıkarılıp bir daha kullanılmayacak hale getirilene kadar.”