Esra Kılıç- 7 Nisan 2021
Mahkeme: Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2015/64
JİTEM örgütüne ilişkin 1999 yılında hazırlanan 11 sanıklı iddianame ile 2005 yılında hazırlanan 5 sanıklı iddianamenin 2010 yılında birleştirilmesiyle JİTEM Ana Davası olarak anılmaya başlayan ve Musa Anter’in öldürülmesine ilişkin 2013 yılında başlatılan dava ve Ayten Öztürk’e işkence edilerek öldürülmesine ilişkin 2019’da başlatılan davayla birleştirilen Musa Anter ve JİTEM Ana Davası’nın 28. Duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 Nisan 2021 günü gerçekleşti.
Duruşma Öncesi
Saat 14.00’te görülecek duruşmadan yarım saat önce duruşma salonunun önünde Musa Anter’in oğlu Dicle Anter bekliyordu. Her duruşmaya Batman’dan gelerek katılan Dicle Anter, davayla ilgili kısa değerlendirmede bulundu. Musa Anter cinayeti bakımından davanın zamanaşımı süresinin dolmasına 15 ay kaldığını ve davanın sanıklarından ve kilit beyanlarda bulunan sanık Abdülkadir Aygan (Aziz Turan)’ın ifadesinin alınması için bürokratik girişimlerin yapılmadığından davanın tıkandığını belirtti.
Bekleme alanı oldukça sakindi. Bir süre sonra Anter ailesi avukatı Av. Selim Okçuoğlu geldi. Dicle Anter ile selamlaştıktan sonra Mezopotamya Ajansı ve ArtıTV muhabirlerine duruşma ile ilgili bilgi verdi.
Duruşma salonunun kapısına duruşma listesi asıldı. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bugün öğleden sonra başka duruşması yoktu. Geçen celse 4 saat kadar bekletildikten sonra Av. Selim Okçuoğlu’nun talebi üzerine bu kez duruşmaların az olduğu güne verilmişti. Bu kez duruşmanın tam saatinde başlayacağı düşünüldü.
Beklerken Halkların Demokratik Partisi milletvekilleri Şevin Coşkun ile Ali Kenanoğlu, siyasi danışmanları ile geldiler.
Duruşmanın başlamasına az kala sanık Hamit Yıldırım müdafii Av. Kaya Yelek ve Hamit Yıldırım’ın oğlu geldiler, Dicle Anter ile selamlaştılar.
Duruşma Salonunun Görünümü ve İzleyenler
Saat 14.00 itibariyle mübaşir tarafları duruşma salonuna çağırdı. İzleyici alınmadığını söylese de milletvekilleri, danışmanları, gazeteciler ve izleyiciler salona alındı.
Duruşma salonunda hacimli dava dosyalarının doldurulduğu çuvallar izleyici sıralarında bulunuyordu. Covid-19 salgını nedeniyle Mahkeme heyeti başkanı dışında herkes tıbbi maske takmıştı. İzleyiciler sosyal mesafelenmeye uygun oturdular. 28 kişilik izleyici kapasitesine sahip duruşma salonu oldukça havasızdı. Tıbbi maske ile duruşmayı izlemek taraflar için oldukça rahatsız ediciydi.
Duruşmayı bizim dışımızda ArtıTV ve Mezopotamya Ajansı muhabirleri, HDP milletvekilleri ile danışmanları ve 5 yıl tutuklu kalan sanık Hamit Yıldırım’ın oğlu izliyordu.
Mahkeme heyeti ve savcı gelmeden önce katip duruşmaya katılanları zapta işledi.
Duruşmaya katılanlar: Musa Anter’in oğlu Dicle Anter ve vekili Av. Selim Okçuoğlu, Katılan Orhan Miroğlu vekili Av. Ayşe Eryılmaz, Sanık Hamit Yıldırım müdafii Av. Kaya Yelek, Sanık Savaş Gevrekçi vekili Av. Ece Güngör.
Neredeyse Her duruşmayı gelen Sanık Savaş Gevrekçi ameliyat geçirdiği için mazeretli idi.
Jitem Ana Dava ve Ayten Öztürk Davalarının avukatları da yine duruşmaya katılmamıştı.
Saat 14.10 itibariyle heyet geldi ve duruşmaya başlandı.
Mahkeme heyeti; Başkan Şükrü Onat Tekinalp, üyeler Durmuş Ali Erbil ve Eren Şen’den oluşuyordu. Cumhuriyet Savcısı Zafer Salan idi.
Duruşmaya Dair
Mahkeme Başkanı duruşmayı celse arasında gelen evrakları duruşma zaptına yazdırarak başlattı;
- Sanık Mehmet Zahir Karadeniz’in celse arasında savunmasının alındığı,
- Tanık Ömer Özüyılmaz’ın adresinin saptanamadığı,
- Geçen celse Latif Şimşek’in beyanında geçen Eski Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya’nın İzmir’de mukim olduğunun bildirildiği,
- Sanık Abdülkadir Aygan’ın ifadesinin uluslararası istinabe ile alınması için Adalet Bakanlığı’na yazılan yazıya cevap verilmediği,
- Sanık Cemil Işık (Hogir)’ın ölüdürülmesi olayıyla ilgili yurtdışı istinabe talebine dair Adalet Bakanlığı’ndan cevap verilmediği,
- Yakalama emirli sanıklar (Abdülkadir Aygan, Mahmut Yıldırım, Muhsin Gül ve Fethi Çetin) hakkında yakalama emirlerinin yerine getirilmediği,
- Bazı avukatların mazeret dilekçesi gönderdiği kaydedildi.
Mahkeme başkanı mübaşirden duruşma salonu dışında bekleyen tanık olup olmadığını sordu ve Zeki Çatalkaya’nın ismini çağırmasını istedi. Fakat gelen kimsenin olmadığı anlaşıldı. Segbis sisteminde de bağlanan bir tanık yoktu.
Başkan taraflardan diyeceği olup olmadığını sordu.
Av. Selim Okçuoğlu söz aldı: “Bir önceki celselerdeki beyanlarımızı tekrar ettik hep ama şimdi de hatırlatmak istiyoruz; Cemil Işık bildiğimiz kadarıyla Almanya’da öldürülmüştü, bu konuda iki husus vardı, Nüfus kaydından düşüm yapılması ile cerahim evraklarının istenmesi.”
Heyet Başkanı ise araya girerek zaten daha önce Cemil Işık ile ilgili Adalet Bakanlığı’na yazılan yazının Av. Selim Okçuoğlu’nun talebi doğrultusunda hazırlandığını belirtti.
Av. Selim Okçuoğlu sözüne devam etti: “Musa Anter cinayeti bakımından zamanaşımı tehlikesi her celsede giderek artıyor. 2 yıldan daha kısa süre var elimizde. Bu sürede yargı yollarının bitmesi imkansız. Birleşen davaların aşaması ile bizim davamızın aşaması gözetilerek tefrik talep ediyoruz ve ısrarcıyız. Buna engel iki önemli husus var; Aygan ve Cemil Işık ile ilgili Adalet Bakanlığı, mahkeme yazılarına cevap vermiyor. Adalet Bakanlığı işbirliği yapmıyor bilinçli olarak. 6 yıldır Aygan’ın istinabesine yönelik sonuç alıcı bir tutum almadığı artık açıktır. Tutumunu değiştireceğine yönelik belirti de yok. Tefrikten sonra bu yönlerden bir değerlendirme yapılmalıdır. Bu vaka ile ilgili AİHM önünde daha önce bir karar verildi. 2006 yılında Türkiye’nin yaşam hakkını koruyamadığı nedeniyle mahkumiyetine karar verildi. Ayrıca kamu görevlilerinin sorumluluğuna ilişkin ilerde delil elde edilmesi durumunda bu konunun yeniden bireysel başvuru konusu olabileceğine hükmetti. Makul sürede yargılanma hakkımız da ihlal ediliyor. Özetle bizim davamız yönünden sayın mahkemenin bir karar vermesi lazım. Olumlu ya da olumsuz bir karar vermeniz lazım artık. Bunun farkındasınız. Bizim için sonuç önemli ve bu nedenle tefrik talebimiz bakımından mahkemenin yeni bir değerlendirme yapmasını talep ediyoruz.” dedi.
Bu ana kadar mahkeme heyetinden üyeler duruşma salonuna girip çıkıyorlardı ve Cumhuriyet Savcısı da henüz gelmemişti. Bu sırada Mahkeme Başkanı da duruşma salonundan çıktı ve duruşmayı izleyenler birbirlerine bakarak ne olduğunu anlamaya çalıştı. Kısa bir süre sonra Mahkeme Başkanı ve Savcı geldi ve duruşmaya devam olundu.
Katılan Dicle Anter’e bir diyeceğinin olup olmadığı soruldu, Dicle Anter ise herhangi bir beyanda bulunmayacağını söyledi.
Katılan Orhan Miroğlu vekili Av. Ayşe Eryılmaz da ekleyeceği bir şey olmadığını beyan etti.
Sanık Savaş Gevrekçi müdafii Av. Ece Güngör ise müvekkilinin anjiyo olduğunu, sağlık sebepleri ile mazeretli sayılmasını talep ettiğini ve celse itibari ile diyeceğinin olmadığını belirtti.
Sanık Hamit Yıldırım müdafii Av.Kaya Yelek: “Öncelikle tefrik edilme talebine dair beyanda bulunmak isteriz, bizim kendi dosyamızda henüz deliller toplanmadı, dosyamız bakımından önemli olan Aygan ve Hogir’in ifadesi alınmadı. Tefrik kararı verilmesi uygun değildir. Ayrıca Müvekkil Hamit Yıldırım 5 yıl tutuklu kaldı, 3,5 yıldır yurtdışına çıkış yasağı ve imza tedbiri ile adli kontrol uygulanıyor. Bu ciddi bir mağduriyet doğurdu. Yurtdışı yasağı baki kalarak, imza tedbirinin kaldırılmasını talep ederiz.” dedi.
Cumhuriyet Savcısından taleplere dair diyecekleri soruldu ve Savcı, tefrik talebi ile ilgili olarak bazı sanıkların savunmasının alınmadığı ve buna ilişkin uluslararası istinabe girişimlerinin sonuçlanmadığı, verilecek tefrik kararının muhtemelen işlevsiz olacağı değerlendirilmesiyle talebin reddini, Hamit Yıldırım hakkında adli kontrol tedbirlerinden imza yükümlülüğünün kaldırılması talebinin ise adli kontrol tedbirlerinin ölçülülüğünü yitirdiği anlaşıldığından kaldırılması talebinin kabul edilmesini mütalaa etti.
Mahkeme Başkanı, Cemil Işık ile ilgili Adalet Bakanlığı’na yazılan yazıyı dosyada arıyordu. Bazı bilgilerin sorulduğu ilk yazıyı buldu fakat Av. Selim Okçuoğlu’nun uyarısıyla aradığı yazının olmadığını fark etti. Bir süre sonra aramaktan vazgeçerek ara kararları yazdırmaya başladı. Katipten bir önceki duruşmanın zaptından ara kararları kopyalayarak bugün görülen duruşmanın zaptına yapıştırmasını istedi.
Ara Kararlar
Duruşmaya ara verilmeden ya da heyet müzakere odasına çekilmeden ve hatta heyet kendi aralarında hiç konuşmadan tamamen Mahkeme Başkanı’nın tek başına aldığı kararların oybirliği ile alındığı zapta geçirilerek aşağıdaki ara kararlar yazdırıldı:
- Abdülkadir Aygan(Aziz Turan) ve Hogir kod adlı Cemil Işık ile ilgili yurtdışı istinabesi ile ilgili Adalet Bakanlığı’na yazılan yazının akıbetinin tekrar sorulmasına,
- Yakalama emirleri ve kırmızı bülten uygulamasının devamına,
- Tanıklar Celal Yeltekin, Ömer Özüyılmaz, Zeki Çatalkaya’nın dinlenilmesi ile ilgili işlemlerin yapılmasına,
- Sanık Hamit Yıldırım hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin dosyadaki delil durumu, atılı suçun niteliği gereği ölçülülüğünü sürdürmekte olması nedenleriyle devamına, Av. Kaya Yelek ve Cumhuriyet Savcısının talebinin reddine,
- Tefrik talebi ile ilgili olarak ise: “Maktul Musa Anter’e yönelik kasten öldürme suçlamasına bağlı olarak da devam eden kamu davasında eylem tarihi itibariyle dava zamanaşımı süresinin yakınlığı itibariyle ilgilinin yasal mirasçıları vekilince geliştirilen davanın süratle sonuçlandırılmasına matuf birleşen sair dosyaları yükünün dosya esasından ayrıklaştırılması amacıyla anılan davanın dosyadan tefrik edilmesi yönündeki talebin, davanın sonuçlanmasının eylemi gerçekleştiren kişi olarak ismi anılan Hamit Yıldırım aleyhine ifadeler veren süjenin yurtdışında yaşamakta olan sanık Abdülkadir Aygan(Aziz Turan) olduğu halde, adı geçenin dosya esasında halen dahi savunmasının saptanılamamış olduğu, safahatta ise yöntemince yapılan istinabe yazılarına binaen ilkin savunma yapmayacağı sonucu doğuran uygulama ile karşılaşıldığı, devamında ise Adalet Bakanlığı ile yapılan tüm yazışmalara karşın mahkeme heyetinin yurtdışına çıkışının yasal alt yapısının yapılarak yurt dışında adı geçenin savunmasının alınması yönünde yapılan yazışmalara rağmen bu hal işlem yapılsa dahi adı geçen sanığın yurtdışında savunma yapmayı bu yöntemle kabul etmeyebileceğinin bildirilmiş olması karşısında sürdürülen işlemler neticesi olarak halen dosyanın savunma tespiti işlemini beklemekte olduğu, asıl beklenen işlemin bu usul işlemi olduğu halde dosyanın tefrik kararı verilse dahi bu işlemin sonuçlanmasına hizmet etmeyeceği değerlendirildiğinden geliştirilen tefrik talebinin bu açıklamaya bağlı hukuki gerekçe dairesinde oy birliği ile reddine”
- Duruşmanın 7 Temmuz 2021 günü 14.00 saatine ertelenmesine karar verildi.