Yargıtay 5. Ceza Dairesi, kısa bir süre önce birleştirilme kararı verilerek Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Musa Anter cinayetine ilişkin dava ile 16 sanıklı JİTEM davasının “güvenlik” gerekçesiyle Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne görülmesine karar verdi. Dava avukatlarından Selim Okçuoğlu, karara ilişkin “Bu karar Musa Anter’in şahsında yeni bir infaz kararıdır” yorumunda bulundu.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, kısa bir süre önce birleştirilme kararı verilerek Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Musa Anter cinayetine ilişkin dava ile 16 sanıklı JİTEM davasının “güvenlik” gerekçesiyle Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne görülmesine karar verdi. Dava avukatlarından Selim Okçuoğlu, karara ilişkin “Bu karar Musa Anter’in şahsında yeni bir infaz kararıdır” yorumunda bulundu.
Musa Anter cinayetine ilişkin Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanık avukatların 6-8 Ekim Kobanê serhildanını gerekçe göstererek, davanın başka ile nakledilmesi talebi üzerine dava dosyası, 24 Kasım 2013 tarihinde Yargıtay’a gönderilmişti. Dava dosyası, nakil talebiyle Ankara’ya gönderildikten sonra 23 Aralık’ta ise bu kez 16 sanıklı JİTEM davasının Anter Davası ile birleştirilmesine karar verilmişti. Nakil talebini inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesi, bugün verdiği karar ile davanın Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine karar verdi.
Dava avukatlarından Selim Okçuoğlu, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin vermiş olduğu kararın kendileri açısından “gayri meşru” olduğunu ifade ederek, davanın Diyarbakır’da görülen duruşmalarında herhangi bir güvenlik kaygısının yaşanmadığını söyledi.
Hesap Sormaya Devam Edilecek
Yargıtay’ın “güvenlik” gerekçesiyle davanın nakline karar vermesinin kabul edilebilir olmadığını belirten Okçuoğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Daha önce de belirttiğimiz gibi bu nakil kararı, siyasal bir karardır. Böyle bir karar Kürdistan’da işlenmiş binlerce faili meçhul cinayet aydınlatılmayı beklerken, güç koşullarda açılan davanın nakline ilişkin bu karar Musa Anter’in şahsında yeni bir infaz kararıdır. Yargılamadaki tüm çabalarımıza karşın, başta MİT ve Genelkurmay olmak üzere, şu ana kadar gerekli bilgi ve belgeleri dosyaya göndermekten kaçınmışlardır. Bu karar aynı zamanda Türkiye’nin demokrasi arayışlarına da indirilmiş bir darbedir. Tüm engelleme ve karartma çabalarına rağmen Musa Anter’in katledilmesinin hesabını sormaktan geri durmayacağız.”
Dava Geçmişi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 21 yıl önce Musa Anter’in katledilmesi öldürülmesi, yanında bulunan Orhan Miroğlu’nun da yaralanmasına ilişkin yürüttüğü soruşturmayı sonucunda hazırladığı iddianame, TMK’nın 10. maddesi ile görevli Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 5 Temmuz 2013’te kabul edildi.
İddianamede, Korucubaşı Hamit Yıldırım, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım, hakkında başka bir davadan dolayı yakalama kararı bulunan itirafçı Aziz Turan (Abdulkadir Aygan) ve Albay Savaş Gevrekçi sanık olarak yer aldı. Haklarında ise “taammüden adam öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukabeleye (öldürme, vuruşma) teşvik etmek” ile “adam yaralamak” suçlarından 20 yıla kadar hapis cezası istendi.
Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 sanıklı JİTEM davası ile Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Kürt bilgesi Musa Anter cinayetine ilişkin davanın hukuki irtibatı bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesi konusunda muvafakat verilmesine hükmetmişti.