Şahin Öner Davası İzleme Raporu – 18 Eylül 2018

Deniz Tekin – 18 Eylül 2018

Mahkeme:  Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No:  2017/ 495 Esas

Polis memuru Selahattin Korkmaz’ın 10 Şubat 2013’te  Diyarbakır Merkez Yenişehir İlçesinde yapılan bir gösteriye yapılan müdahale sırasında  19 yaşındaki Şahin Öner’i zırhlı araçla ezerek ölümüne sebebiyet vermekten dolayı “kasten öldürmek” suçundan yargılandığı Şahin Öner Davası’nın 4. duruşması 18 Eylül  2018 Salı  günü Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşti.

Duruşma Öncesi

Duruşma öncesinde adliyede olmak ve neler yaşandığını gözlemlemek amacıyla sabah erkenden  Diyarbakır Adliyesi’ne geldim. Polise ait sivil bir araç adliyenin giriş kapısı önünde park etmişti. Adliyedeki ağır ceza mahkemelerinin birçoğunun duruşma günü Salı olduğundan davalara katılan ya da izlemek isteyen insanlar arama noktasında kuyruklar oluşturmuştu.  Adliye girişindeki arama noktasında kurulan X-Ray cihazından geçtikten sonra bu kez de GBT için kuyruğa girdim. Kimliğimi görevli memura verip GBT’min yapıldığına dair “Görüldü” şeklinde kaşeli bir kağıt aldıktan sonra ikinci arama noktasına girdim. Kağıdı polise verip, X-Ray cihazından geçirdikten sonra nihayet üç aşamalı aramanın ardından adliyenin içerisine girebildim.

Ağır ceza mahkemeleri duruşma salonlarının bulunduğu koridorun iki yanında bulunan banklarda duruşmalara katılmak için gelen yurttaşlar oturuyordu. Bazı banklarda ise adliyede görevli çevik kuvvet polisleri ikişerli üçerli gruplar halinde oturuyordu. Şahin Öner Davası’nın görüleceği Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise koridorun sonundaydı. Duruşma salonunun önünde ellerinde telsiz bulunan yaklaşık 8-10 sivil giyimli polis bekliyordu. Polislerin biraz ilerisindeki bankta ise davaya katılmak için gelen Şahin Öner’in babası Mehmet Şirin Öner oturuyordu. Kısa bir süre sonra Öner ailesi avukatları ve gazeteciler de duruşma salonunun önüne geldi. Duruşmanın geç başlayacağını öğrenince avukatlar ve davayı takip eden milletvekilleri ile birlikte koridorda beklemeye başladık. Yaklaşık 2 saatlik bir bekleyişin ardından 10. sırada bulunan Öner Davası’nın başlayacağı haberi geldi.

Duruşmaya Katılım

Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 09:40’da başlaması gereken duruşma saat 11.10 civarında başladı. Davaya Şahin Öner’in babası Mehmet Şirin Öner, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Av. Abdullah Zeytun, Av. Gurbet Yavuz, Av. Hazal Özbey, Av. Yusuf Erdoğan, Av. Hasan Yalçın, Av. Serdar Çelebi ve Av. Yakup Güven katıldı. Bir önceki duruşmada SEGBİS üzerinden duruşmaya katılan sanık polis Selahattin Korkmaz bu duruşmaya katılmamıştı. Avukatı İbrahim Kaygusuz ise duruşmaya katılmayacağına dair mazeret dilekçesi göndermişti. HDP Diyarbakır Milletvekilleri Saliha Aydeniz ve Selçuk Mızraklı, HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Mehmet Şerif Çamcı ve 2 gazeteci duruşmayı izleyenler arasındaydı. Salondaki izleyici bölümünün en arka sırasında oturan 3 polis de davayı sonuna kadar izledi.

Duruşmaya Dair İzlenimler

Mahkeme başkanı geçici hakim olarak dosyaya bakıyordu. Başkan davaya katılanların isimlerini tutanağa hızlıca geçirdikten sonra, ilk olarak sözü Şahin Öner’in babası Mehmet Şirin Öner’e verdi. Öner, davaya ilişkin daha önce verdiği beyanları tekrar ettiğini söyledi.

Duruşmanın başından sonuna kadar katılan avukatları ve mahkeme başkanı arasında gerginlik yaşadı. Ayrıca duruşma sırasında mahkeme üyesi iki hakim duruşma salonunun arka tarafındaki bölüme geçerek sık sık telefon görüşmesi yaptılar.

Duruşmada ilk olarak söz alan katılan  avukatlarından  Av. Abdullah Zeytun, sanık polis Selahattin Korkmaz’ın mahkemede hazır edilmesi yönünde daha önce yaptıkları talepleri yenilediklerini belirterek,  mahkeme heyetinin değişmesi nedeniyle sanığı polis olan bu dosya hakkında bilgi vermenin faydalı olacağını ifade etti. Araya giren mahkeme Başkanı Burhan Nalbant, buna gerek olmadığını,  geçen celse dosyayı incelediklerini ve hakim olduklarını söyledi.

Bunun üzerine Av. Zeytun,  mahkeme başkanı Nalbant’a “Yalnız siz bildiğinizi söylüyorsunuz ama dosyada gerek dinlenen tanık beyanları gerekse de sanığın vareste tutulmamasına rağmen mahkemenizin huzurunda bulunmamasını yadırgıyoruz,” dedi. Av. Zeytun’un sözünü kesen mahkeme başkanı “Avukat bey dosyayı bilmek ayrı o ayrı. Geçen celse, sanığın SEGBİS’te hazır edilmesi için yazı yazılmamış. Şimdi ben nereyi arayayım, hangi cezaevinden bulayım? Hadi bulduk nasıl bağlanacağız?” diye sordu. Av. Zeytun’un, sesini yükselterek konuşmasına tepki göstermesi üzerine mahkeme başkanı Nalbant, “Size mi soracağım sesimin ayarını,” dedi. Av. Zeytun ise “Nasıl ben size bağırmıyorsam siz de bağıramazsınız” cevabını verdi. Mahkeme başkanı son olarak Av. Zeytun’a dava dosyasını incelemedikleri imasında bulunamayacağını söyleyerek, savunmasına devam etmesini istedi.

Sözlerine devam eden Av. Zeytun, dava dosyasında tanık olan dinlenen polislerin ifadelerinin talimatla alınmasının CMK’nin 217/1 maddesine aykırı olduğunu belirterek, tanık polislerin ifadelerinin talimatla alınması nedeniyle katılanlar ve katılan vekilleri olarak bu tanıklara soru soramadıkları için dosyaya müdahilliklerinin kısıtlandığını savundu. Av. Zeytun, bununla adil yargılanma ilkesinin çok ağır bir şekilde ihlal edildiğini dile getirdi. Bu sırada tekrar araya giren Mahkeme Başkanı, Zeytun’dan, daha önce hazırlayıp duruşma salonunda özetlediği beyanlarına ilişkin dilekçesini istedi. Aceleleri olmadığını ve savunmasına devam ettiğini söyleyen Av. Zeytun, “Sizin bu yaklaşımınızın neden biliyor musunuz? Gerçekten sanıklar polisler olduğu için,” dedi. Mahkeme Başkanı ise “Siz benim yaklaşımından değil bu dosyadan bahsedin,” dedi.

Bunun üzerine Av. Zeytun, “Hayır Sayın Başkan, beyanlarımıza müdahale ediyorsunuz. Bu açıkçası geçmişten beri süre gelen bir politikanın sonucu. Burada, yaşamını yitiren 19 yaşındaki bir kişinin babası duruyor ve sizin dosyaya yaklaşımınız açıkçası hem onu hem bizi incitiyor,” dedi. Mahkeme Başkanının Zeytun’a “Benim dosyaya değil sizin tavrınıza yaklaşımım,” cevabına vermesi üzerine Zeytun “Hayır tavrınız sadece bizim beyanlarımıza karşı. Şunu söyleyebilirim, çok açıkça söylemek gerekirse hazırlanmamışsınız. Yani bizim bunu ifade etmemiz neden sizi rahatsız ediyor?” diye sordu. Mahkeme Başkanı, Zeytun’un “Dosyaya yetirince hazırlanmadığınız ortadadır. Yaklaşımınızı doğru bulmuyorum,” şeklindeki sözlerini tutanağa geçirerek, dosyanın içeriğine ilişkin beyanda bulunması yönünde uyardı.

Tanık Polis Hakkında Suç Duyurusunda Bulunulması Talep Edildi

Savunmasına devam eden Av. Zeytun, talimatla ifadesi alınan iki tanığa ve henüz ifadesi alınmayan üç tanığa soru yöneltebilmeleri için mahkeme huzurunda dinlenmelerini talep etti. Av. Zeytun, talimatla ifadesi alınan iki polisin verdiği beyanların birbiriyle çelişkili, tutarsız ve sanık polisi korumaya yönelik olduğunu dile getirdi. Gösteriye müdahale sırasında 75 kodlu Shortland tipi zırhlı aracın Öner’i ezmesinden sonra olay yerine ambulans çağrılmasına rağmen Öner’in ağır yaralı bir şekilde zırhlı araca konularak karakola götürüldüğünü hatırlatan Av. Zeytun, tanık ifadelerinde ise 112 Acil Servis ekiplerinin güvenlik nedeniyle olay yerine gelmediğinin ileri sürüldüğüne dikkat çekti. Ardından olay yerine giden 112 Acil Servis ekip personelinin mahkemede dinlenmesini talep etti.

Tanık Mehmet Emin Çakar’ın geçtiğimiz Mayıs ayında verdiği ifadesi ile Şubat 2013 yılında verdiği ifade arasında birçok çelişki bulunduğunu dile getiren Av. Zeytun, kendisiyle ve diğer tanıklarla çelişen ve sanığı korumaya yönelik ifadeleri gerekçesiyle tanık polis Mehmet Emin Çakar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

Zırhlı araçların uzun yıllar boyunca çatışmalı alanlarda bir silah olarak kullanıldığını söyleyen Av. Zeytun, zırhlı araçlar nedeniyle yüzlerce insanın yaralandığını, Diyarbakır’ın Lice ve Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde zırhlı araçların kontrolsüz kullanımından dolayı birçok vatandaşın yaşamını yitirdiğini dile getirdi. Bu tür olaylarda zırhlı araç sürücülerinin kasıtlı eğilimlerinin olduğunu iddia eden Zeytun, sanık polis Selahattin Kormaz’ın soruşturma aşamasında zırhlı araç sürme eğitimi alıp almadığı konusunda ifade vermekten kaçındığını, bu nedenle sanığın sürücü eğitimini alıp almadığının araştırılması için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazı yazılmasını talep etti.

Davanın hem soruşturma ve hem de kovuşturma aşamasında Öner’i ezerek öldüren Shortland 45 ve75 kodlu araçlarda kaç polisin görevli olduğunu tespit edemediklerini de hatırlatan Zeytun, Öner’i hastane yerine karakola götüren bu kişilerin iştirak halinde Öner’in ölümüne neden olduklarını söyleyerek, bu araçta görevli polislerin isim listesinin istenerek dava dosyasına konulmasını talep etti. Zeytun, bu polisler hakkında idari soruşturma açılıp açılmadığı, halen görevde olup olmadıklarının da araştırılmasını istedi.

Sanığın Tutuklanması Bir Kez Daha Talep Edildi

Üzerinden 5 yıl geçen olayla ilgili iki sivil tanığın itibarlı ve çelişkisiz beyanlarında sanığın maktulü görmesine rağmen kasıtlı bir şekilde aracı üzerine sürüp ezdiğini anlattıklarını hatırlatan Zeytun, olayın iddia edildiği gibi dar ve karanlık bir sokakta görmeden değil de bilinçli ve kasıtlı bir şekilde müdahale nedeniyle Öner’in yaşamını yitirdiğini ifade etti. Bu sırada Zeytun’un sözünü kesen mahkeme başkanı “Siz bu sebeplerle sanığın tutuklanmasını talep ediyorsunuz,” dedi. Zeytun, sanığın tutuklanması yönünde gerekçeleri olduğunu, mahkemenin bu talebi reddetmesi durumunda aynen kendileri gibi gerekçesini dosyaya koymasını beklediklerini söyledi. Mahkeme Başkanı ise “Bu bizim işimiz,” cevabını verdi. Av. Zeytun, beyanlarına ve savunmalarına müdahale ettiğini söyleyince Mahkeme Başkanı, “Burada iki saat beyanda bulunamazsınız,” dedi.

Davayı takip eden Av. Serdar Çelebi, mahkeme başkanının sık sık Zeytun’un savunmasını kesmesine tepki göstererek, “Sayın başkan, bir şahsın ölümünden ve devlete tarafından öldürüldüğünü iddia ediyoruz. Bırakın 5 dakika konuşsun,” dedi. Mahkeme Başkanı ise Çelebi’yi söz vermedikçe konuşmaması yönünde uyardı ve Zeytun’a savunmasına devam etmesini istedi. Av. Zeytun, “Siz böyle davranınca gerçekten konsantrasyonum bozuluyor, ne beyanda bulunacağımızı da karıştırıyorum. Galiba amacınız da bu. Bu sicillerini verdiğimiz polislerin beyanlarını, Adli Tıp Kurumu’nun 2014 yılındaki raporunda açıkça düzenlendiği gibi sanığın kasten bir eylem gerçekleştirdiğini bu yönüyle tutuklanması gerektiğini, sanığın kamu görevlisi olması hasebiyle tutuklanmasını talep ediyoruz,” diyerek savunmasını bitirdi.

Av. Gurbet Yavuz ise Öner’i ezen 75 kodlu Shortland tipi zırhlı araç üzerinde geçtiğimiz Mayıs ayında yapılan keşif sonucunda hazırlanan bilirkişi raporuna ilişkin savunma yaptı. Bilirkişinin, aracın ergonomik olmadığı, şoförün hareket kabiliyetini kısıtladığı ve aracın teknik aksaklıklarının olduğu konusunda rapor hazırladığını hatırlatarak, bilirkişi raporunun bilimsel olmaktan uzak, yetersiz, taraflı ve mahkemeyi yönlendiren bir rapor olduğunu savundu. Aracın teknik özellikleri ve Türkiye genelinde halen kullanılıp kullanılmadığının sorulmasını ve bu konuda uzman bilirkişi raporu hazırlanmasını talep etti. Ardından, davaya katılan ve tek tek söz alan avukatlar, meslektaşlarının beyanlarına katıldıklarını söyleyerek, sanık polis Selahattin Korkmaz’ın tutuklanmasını talep etti.

Savcı Mütalaası

Duruşma savcısı davanın esası hakkında hazırladığı mütalaasında, “Dosya kapsamı, evrak içeriği, tanık beyanları, 155 ve 112 acil servisi ile yapılan konuşmalar, telsiz muharebesine ait kayıtlar, 75 numaralı ekibe ait olay sonrası bir şahsın aracın altında kaldığına dair yapılan telsiz görüşmesi içeriği, otopsi raporu içeriğinde bulunan olaya ait travmalara ait yaraların niteliği incelendiğinde sanık polis Selahattin Korkmaz’ın sevk ve idaresindeki araç ile göstericileri takip ettiği, göstericilerin ara sokağa girmesi üzerine aynı hızla peşlerinden takibe devam ettiği, göstericilerin durması üzerine aracı üzerlerine sürerek Şahin Öner’e çarptığı, Öner’in arkadan gelen 45 numaralı ekip tarafından yerde yatarken bulunduğu, olay sonrası hastaneye sevkinin yapılmayarak karakola teslim edildiği,  olayın patlayıcı madde sonucunda meydana gelen ölüm olayı olduğu iddia edilerek, olayın hukuki gereğin yerine getirilmesinden kaçınılması için gayret gösterildiği”ni vurgulayarak, üzerine atılı suçu, öldürme sonucunu öngörerek aracını Öner’in üzerine sürmek suretiyle olası kast altında işlediğinden hareketle sanık polis memuru Selahattin Korkmaz’ın “olası kastla öldürme” suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis ile cezalandırılmasını talep etti.

Ardından tek tek söz alan katılan avukatları, mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere süre istedi.

Ara Kararlar

  • Sanığın gelecek celse SEGBİS’le hazır edilmesi için Beykoz  Asliye Ceza Mahkemesi’ne talimat yazılmasına,
  • Katılan avukatlarının sanığın tutuklanması yönündeki taleplerinin takdiren reddine,
  • Katılan avukatlarının soruşturmanın derinleştirilmesi taleplerinin suça konu araca dair daha önce keşif yapılıp raporun dosyaya alınması, 112 Acil Servisi ile ilgili görüşme kayıtlarının dosyaya alınması, mevcut dosya durumu nazara alınarak dosyanın esasına bir yenilik katmayacağı ve katkı sağlamayacağı anlaşıldığından reddine,
  • Katılan avukatlarına mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere gelecek celseye kadar süre verilmesine karar verildi.

Duruşma 29 Kasım 2018 günü saat 11.00’a ertelendi.

Yayınlanma tarihi

4 October 2018

Kategori Listesi