Şahin Öner Davası İzleme Raporu –24 Haziran 2021

Deniz Tekin – 24 Haziran 2021

Mahkeme: Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi

Esas No: 2017/ 495 Esas

Diyarbakır Merkez Yenişehir İlçesinde, 10 Şubat 2013’te yapılan bir gösteriye yapılan polis müdahalesi esnasında 19 yaşındaki Şahin Öner’i zırhlı araçla ezerek ölümüne sebebiyet vermekten dolayı sanık polis memuru Selahattin Korkmaz’ın “kasten öldürmek” suçundan müebbet hapis istemiyle yargılandığı Şahin Öner Davası’nın 14. duruşması 24 Haziran Perşembe günü Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşma Öncesi

Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 11.10’da görülmesi kararlaştırılan Şahin Öner Davası’nı izlemek üzere geldiğim Diyarbakır Adliyesi önünde daha önce görülen duruşmaların aksine çevik kuvvet polisleri ve zırhlı araçlar yoktu. X-ray cihazlarının bulunduğu iki ayrı arama noktasından geçip GBT kontrolü yapıldıktan sonra adliye binasına girebildim. Giriş katta bulunan ağır ceza mahkemeleri duruşma salonlarının önündeki banklar, davaları izlemek gelen ya da davası olan yurttaşlarla doluydu. Covid-19 salgını olmasına rağmen kimse sosyal mesafeye dikkat etmiyordu. Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülecek olan davaların duruşma listesine baktığımda Şahin Öner Davası’nın sondan 2. sırada olduğunu gördüm. Bunun üzerine salonun önünde ayakta bekleyerek duruşmanın görüleceği saati beklemeye başladım. Tutuklu yargılanan sanıklı duruşmaların sayısının fazla olması ve uzun sürmesi nedeniyle duruşmalar ağır ilerledi.

Sabah Görülmesi Gereken Dava Öğleden Sonraya Bırakıldı

Şahin Öner Davası’nın duruşma saati gelmesine rağmen o saate kadar sadece 3 duruşmanın görüldüğünü öğrendik. Mahkeme mübaşirinin, katılan avukatlarını Şahin Öner Davası duruşmasının saat 15.30’e ertelendiğini söylemesi üzerine öğlen arası için adliye binasından çıktım. Mesai saati başladıktan sonra tekrar geldiğim adliyenin önünde çok sayıda çevik kuvvet polisi ve zırhlı aracın olduğunu gördüm. Adliye binasına girip duruşmayı beklemeye başladım. Salonun önündeki banklarda davayı izlemek için gelen bir sivil polis oturuyordu. Davanın ne zaman başlayacağı konusunda mahkeme mübaşirine bir şeyler sordu. Duruşmanın görüleceği söylenen saat gelmesine rağmen başka duruşmalar görülüyordu.  Duruşma listesinde en önde olan davaların uzun sürmesi ve mahkeme heyetinin yavaş olması nedeniyle Şahin Öner Davası duruşması ancak saat 17.00’da kararlaştırılan saatten yaklaşık 6 saat sonra başlayabildi.

Duruşmaya Katılım

Duruşmaya katılan avukatı ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Av. Abdullah Zeytun ve İHD Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yakup Güven,  Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri katıldı.  Katılan Mehmet Şirin Öner, sağlık sorunları nedeniyle bugün görülen duruşmaya gelmedi. Sanık Selahattin Korkmaz’ın da katılmadığı duruşmaya avukatı Selahattin Kaygusuz ise mazeret dilekçesi göndererek katılmadı. Duruşma salonunun önünde ise “güvenlik” önlemi için bekleyen 4-5 çevik kuvvet polisi bulunuyordu.

Duruşmanın Seyri

Duruşma salonunda izleyiciler için ayrılan kısma geçip oturduktan sonra mahkeme mübaşiri bize “Başkan gazetecilerin salona alınmamasını söyledi” diyerek çıkmamızı istedi. Ayağa kalkıp buna itiraz edeceğim sırada araya giren Mahkeme başkanı,  mübaşire  “Bırak bırak izlesinler” dedi. Bu sırada heyet üyesi bir hakimin salonda olmadığını gördüm.  Diğer üye hakim ile savcı, duruşmada yaşananlarla ilgilenmiyordu, ellerindeki telefon bakıyorlardı. Üye Hakim duruşma bitimine yakın salona geldi. Mahkeme başkanı, gelen tarafların isimlerini tutanağa geçirdi.  Ardından ilk sözü alan duruşma savcısı, davada araştırılmasını istediği bir hususun olmadığını belirterek, esas hakkındaki mütalaasının hazır olduğunu, okuyacağını söyledi. Bunun üzerine katılan Avukatı Abdullah Zeytun, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)  bilirkişi Heyetinin hazırladığı son rapora karşı itirazlarının olduğunu ve yeni bir bilirkişi raporu aldırılması için taleplerinin olduğunu söyledi. Savcı, mahkeme başkanına dönerek  “tamam, itirazlardan sonra mütalaayı açıklarım ” dedi.

Mahkeme Başkanı Sık Sık Katılan Avukatının Sözünü Kesti

Katılan Avukatı Zeytun, bilirkişi raporuna karşı itiraz ve taleplerinin yer aldığı 3 sayfalık dilekçeyi özetleyerek beyanda bulunduğu süre boyunca, Mahkeme başkanı sık sık Zeytun’un sözünü keserek,  “kısa kısa olsun” dedi. Mahkeme Başkanı, Zeytun’un, Şahin Öner Davası’nın yargılama ve soruşturma sürecinde yaşananların ülkenin siyasi ikliminden bağımsız olmadığı, cinayetin yaşandığı dönemde yaşanan siyasal gelişmeler ve iklime ilişkin tespitlerine müdahale etti.  Bu tespit ve değerlendirmelerin davayla bir ilgisinin olmadığını savunarak katibe bunları tutanaktan çıkarmasını istedi. Mahkeme üyeleri ve savcı ise duruşma boyunca cep telefonları ve bilgisayarla ilgileniyordu.

‘Rapor’da Öner’in Ölümü Konusunda Kamuoyunu Yanıltan Açıklamalar Esas Alındı’

Zeytin, soruşturmanın ilk aşamasında yapılan işlemlerin, kolluk gücünü koruyacak şekilde taraflı ve yasaya aykırı bir şekilde yapılmışsa da sonraki aşamalarda maddi gerçekleri gösteren verilerin ortaya çıktığını vurguladı. Zeytun, 18 Eylül 2018 tarihinde sanık polisin “kasten öldürme” suçundan cezalandırılması yönünde verilen savcılık mütalaasının, tümüyle tanık beyanlarına, ATK raporlarına ve dosyanın somut gerçeklerine dayanılarak hazırlandığına dikkat çekti. Mütalaadan sonra mahkeme heyetinin değişmesi ardından istenen yeni bilirkişi raporu nedeniyle davanın bu aşamaya geldiğine dikkat çekti. İTÜ Bilirkişi raporu incelendiğinde; rapordaki tespitlere dayanak değerlendirmelerin dosyanın maddi gerçekleriyle örtüşmediğini, 8 yılı aşan soruşturma ve kovuşturma aşamasında toplanılan deliller gözetilmeden hazırlandığını vurguladı. Zeytun,  raporda yer alan veri ve değerlendirmelerin, soruşturmanın en başında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Valiliğin ve Emniyet Müdürlüğü’nün, Şahin  Öner’in ölümü konusunda kamuoyunu yanıltan açıklamalarını esas alan değerlendirmelere dayanılarak hazırlandığına dikkat çekti.

Zeytun: Tanıklar, Olayı Çelişkiye Mahal Vermeyecek Somutlukta Anlattı

Zeytun, raporun sonuç kısmında zırhlı aracın teknik özelliklerine, ağır ve kontrolü zor bir araç olduğuna işaret edilerek sürücü kusurunun gözden kaçırıldığını, nesnel ve bilimsel değerlendirme yapılmadığını, Öner’in “kusurlu”  gösterildiğini belirtti.  Olayı gören tanıkların farklı mesafelerde olmasına rağmen çelişkiye mahal vermeyecek somutlukta olayı anlattıklarını, zırhlı aracın göstericilerin bulunduğu sokağa hızlıca girdiğini, yol ortasında ellerini yukarıya kaldırarak hareketsiz duran Şahin Öner’e aralarında 4-5 metre uzaklığa rağmen durmayarak kasıtlı bir şekilde çarptığını, çarpmadan sonra aracın durmadan devam ettiğini söylediğini hatırlattı. İTÜ raporunun aksine, sanığın davanın tüm aşamalarda “zırhlı aracın ön kısmına molotof kokteyli ya da paylayıcı cisim atıldı, görüş alanım kapatıldı” şeklinde bir beyanı bulunmadığını dikkat çekti. Zeytun, “sanığın tüm aşamalardaki savunmalarına bakıldığında araç şoförünün önünü görmesine neden olabilecek molotof vb patlayıcı maddenin atıldığına, sürücünün görüş alanını kapattığına yönelik bir beyan bulunmamaktadır. Zırhlı araç şoförü sanık, bu beyanların aksine herhangi birine çarpmadığını iddia ederek aracın hakimiyetinde olduğunu belirtmiştir” dedi.

Katılan Avukatları Yeni Bilirkişi Raporu İstedi

Zeytun, raporda yer alan çelişkiler, tanık, otopsi tutanakları, 112 Acil Kayıt görüşme kayıtları, olay yeri keşifteki somut veriler ve Adli Tıp Kurumu Raporları tespitleri birlikte değerlendirildiğinde İTÜ bilirkişi heyetinin hazırladığı raporu kabul etmenin mümkün olmadığını kaydetti. Bugüne kadar hazırlanan 2 Adli Tıp Raporu ile 2 bilirkişi raporunda olaya dair farklı tespit ve değerlendirmeler bulunduğuna işaret etti. Raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi için ATK raporlarının esas alınması gerektiğini söyledi. Zeytun, “Dosyadaki maddi gerçekliklerle ve somut verilerle uyuşmayan, bilimsellikten uzak bir rapor hazırlanmıştır. Raporun dosyada yer alan mevcut somut veriler ve diğer raporlar ile çelişkili olduğu da gözetilerek rapor değerlendirmelerine karşı itirazda bulunuyoruz. Yukarıda ayrıntıları ile izah edildiği üzere hatalı ve yanlı İstanbul Teknik Üniversitesi Bilirkişi Heyetince hazırlanılan 19.04.2021 raporunun dosyadaki delillerle uyuşmayan, diğer raporlarla çelişen değerlendirmelerine itiraz ediyoruz. Taraflı ve hatalı raporun barındırdığı çelişkileri de göz önünde bulundurularak konu olay ile ilgili yeni bir rapor tanzim edilmesini talep ediyoruz” dedi.

‘Bilirkişi Raporu, Polis İfadeleri Çelişkili ve Gerçekdışıdır’

Katılan vekili Av.Yakup Güven ise son bilirkişi raporunda, zırhlı aracın ön camına atılan Molotof kokteylinin polis memurunun görüş açısını kapattığına dair tespitinin dosyadaki somut gerçeklerle örtüşmediğini, çelişkili olduğunu ifade etti.  Tarafsız tanıkların ifadelerinde, sanığın zırhlı araçla hızlı ve dikkatsiz bir şekilde sokağa girdiğini söylediğini hatırlatan Güven, sokak içindeki işyerlerinin ışıklarının caddeyi aydınlattığını belirtti. Güven,  tanık olarak ifadeleri alınan polislerin,  yolun ortasında ayakta bir kişi görmedikleri ancak yerde yatan bir kişiyi gördüklerini dair ifadelerinin çelişkili ve tutarsız olduğuna dikkat çekti. Güven, bilirkişi raporunun tarafsız, nesnel ve objektif olmadığını bilirkişi raporlarındaki çelişkinin giderilmesini için yeni bir rapor aldırılmasını talep etti.

Savcı, Sanık Polisin Taksirle Ölüme Olma Suçundan Ceza İstedi

İddia makamı katılan avukatlarının sunduğu belge ve beyanlara karşı bir diyeceği ve tevsi tahkikat taleplerinin olmadığını belirterek, esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sunacağını söyledi.  Savcı daha önce hazırladığı esas hakkındaki mütalaanın bulunduğu flaş belleği katibe uzatarak, mütalaanın hepsini okumayacağını ve sadece sonuç kısmını okuyacağını söyledi. Katip, mütalaayı duruşma tutanağına kopyaladıktan sonra flaş belleği savcıya geri verdi. Savcı, sanık polisin “kasten öldürme” suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapisle cezalandırılması yönünde 2018 yılında verilen mütalaanın aksine, yeni mütalaasında sanık polisin “taksirle ölüme neden olma” suçundan cezalandırılmasını istedi.

Savcı mütalaasında,  dava dosyasında yer alan tanık beyanları, otopsi raporu,  Adli Tıp Kurumu, İTÜ raporları ve olay yeri inceleme ve yer gösterme tutanağı, sanık savunması ve dosya kapsamında bulunan tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirildiği savundu. Olay günü Yenişehir ilçesinde 25-30 kişilik bir grup yolu trafiğe kapatıp, çöp konteynırlarını devirerek yasadışı eylem yaptıklarını, olaya müdahale eden polislere molotoflu, havai fişekli, el yapımı parça tesirli bombalı ve taşlı saldırıda bulunulduğu iddia etti  Savcı, olaya müdahale eden 75 kod numaralı Shortland marka zırhlı aracın sürücüsü sanık Selahattin Korkmaz’ın gerekli dikkat ve ihtimamı göstermeyerek yolda bulunan Şahin Öner’e “taksirli bir şekilde çarparak,  ölümüne tali kusurlu olarak sebebiyet verdiği”ni ileri sürdü.  Sanık polisin 2 yıl dan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Katılan Avukatları Süre Talep Etti

Savcı mütalaayı özetledikten sonra mahkeme başkanı katılan avukatlarına bugün karar vereceklerini söyledi. Katılan avukatı Abdullah Zeytun, esas hakkında mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere süre talep etti.

Mahkeme başkanı, ara karar yazdığı sırada önce herkesin duruşma salonunda çıkmasını istedi. Daha sonra bundan vazgeçti.  Ara karar yazıldığı sırada katılan avukatı Zeytun, yeni bir rapor aldırılmasına ilişkin taleplerini ara kararda değerlendirip değerlendirmeyeceğini sorması üzerine mahkeme başkanı, “Avukat Bey bunu müzakere edelim. Herkes dışarı çıksın” diyerek herkesi salonda çıkardı.

Ara Kararlar

Yaklaşık 6 saatlik bir gecikmenin ardından başlayan duruşmada alınan ara kararlar şöyle:

  1. Sanık müdafi Av. İbrahim Kaygusuz’un mazeretinin kabulü ile duruşma gün ve saatini uyaptan öğrenmesine,
  2. Katılan müdafilerine esasa ve mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere gelecek celseye kadar süre verilmesine,
  3. Mütalaa ekli duruşma zaptının sanık ve sanık müdafine tebliği ile mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere gelecek celseye kadar süre verilmesine,
  4. Katılan müdafilerinin bilirkişi raporuna karşı tevsi tahkikat taleplerinin davaya yenilik katmayacağından reddine,
  5. Bu nedenle duruşmanın 09/11/2021 günü saat 13:30 bırakılmasına karar verildi.

 

Yayınlanma tarihi

3 July 2021

Kategori Listesi