Sendikacı Süleyman Yeter’in işkencede öldürülmesinin bir numaralı faili olan eski Komiser Yardımcısı Ahmet Okuducu, ‘işkence sonucunda adam öldürmek’ suçundan on yıl hapis cezasına çarptırıldı. Okuducu’nun dört yıl hapis yattıktan sonra tahliye edilmesi bekleniyor. Yeter’in ağabeyi Mustafa Yeter, “Beklediğimiz bu değildi ama gene de bu kadar oldu. Okuducu, bugüne kadar elini kolunu sallaya sallaya gezdi. Devlet, nerede olduğunu çok iyi biliyordu. Ben aslında ceza almaz diye bekliyordum. Buna da şükür diyorum” diye konuştu.
Sendikacı Süleyman Yeter’in öldürülmesine ilişkin dava dün İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya katılan ve son savunmasını yapan eski Komiser Yardımcısı Ahmet Okuducu o tarihlerde Süleyman Yeter’in üye olduğu örgüte bakmadığını ve maktulü de kendisinin sorgulamadığını iddia etti. Okuducu, Yeter’in işkence altında öldürüldüğünü tespit eden Adli Tıp Kurumu raporunun altında imzası bulunan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın ‘öğrencilik yıllarında örgüt suçlaması ile TİM-4 tarafından sorgulandığını’ öne sürdü. Yeter’in ölümünden önceki bir başka operasyonda TİM-4 tarafından sorgulandığını ve burada işkence gördüğü yönünde şikâyetinin bulunduğunu anlatan Okuducu, “Suçsuzum” dedi. Okuducu’nun avukatları ise ikinci kez rapor aldırılmasını, bir karar verilecekse de dosyanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesini istedi. Savunma sonrası kararını açıklayan mahkeme heyeti, Okuducu’nun polis arkadaşı Mehmet Yutar ile birlikte Süleyman Yeter’e işkence edip kötü muamelede bulunduklarını belirtti. Mahkeme, suç 2005 yılı öncesinde işlendiği için, eski Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 243. maddesinde düzenlenen, ‘efrada karşı sui muamele’ suçundan sekiz yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, işkence sonucunda Yeter hayatını kaybettiği için, cezayı üçte bir oranında arttırarak 15 yıla çıkardı. Eski TCK’nın 463. maddesine göre, “fail birden fazla olduğu ve asıl maddi fail saptanamadığı” için ceza on yıla düşürüldü. Yakalama emrine rağmen firar ettiği için hakkında takdir indirimi yapılmayan Okuducu, ömür boyu kamu hizmetlerinden men edildi.
‘Annem göremedi’
Karar duruşmasında salonda bulunan ağabey Mustafa Yeter, sanığın yakalanıp ceza almasına bile inanamadığını kaydederek, “Ben aslında ceza almaz diye bekliyordum. Buna da şükür diyorum. Bu da olmasa ne yapacaktık? Umudu kesmiştim. Yakalanıp getirileceği aklımıza bile gelmezdi. Hiç değilse salonda yüzünü gördük, biraz rahatladık” diye konuştu. Cezayı yetersiz bulduğunu ifade eden Mustafa Yeter, annesi Sırma Yeter’in bir buçuk ay önce 90 yaşında öldüğünü, oğlunun katilinin cezalandırıldığını göremediğini söyledi.
Radikal yazdı, Okuducu yakalandı
Süleyman Yeter Limter-İş’te eğitim uzmanıydı. 4 Nisan 1999’da gözaltına alındı. İstanbul TEM’de sorgulandığı 7 Nisan’da, işkencede öldü. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 29 Kasım 1999’da eski Komiser Yardımcısı Ahmet Okuducu, polisler Mehmet Yutar ve Erol Erşan hakkında gıyabi tutuklama kararı verdi. Erşan ve Yutar, cinayetin yıldönümü olan 7 Nisan 2000’de teslim olurken, Okuducu kaçtı. Okuducu hakkında kırmızı bülten çıkarıldı.
Radikal Okuducu’nun aranması sürecinde yaşanan skandalları haberleştirdi. 2 Şubat 2011’de, ‘Süleyman Yeter’i işkenceyle öldürenler aranmıyormuş’ diye haberleştiren Radikal , daha sonra Okuducu’nun aranırken korunduğunu ‘İşte kırmızı zırh’ başlığıyla duyurdu. Türkiye ayrıca, Okuducu’nun 2004 yılında İstanbul polisi tarafından gözaltına alınıp serbest bırakıldığını, 26 Aralık 2012’de Radikal’den öğrendi.
Okuducu’nun yakalanmasına Radikal’de 28 Nisan 2013’te yayımlanan “Süleyman Yeter’in katil zanlısı Bişkek’te mi?” başlıklı haber yön verdi. Radikal’in haberi sonrası alarma geçen Emniyet İnterpol Dairesi Başkanı Rafet Ufuk Önder 1 Mayıs’ta İstanbul Emniyeti’ne yazı yazarak, bilgilerin araştırılmasını ve doğru olup olmadıklarının bildirilmesini istedi. Okuducu, 12 Haziran’da Samsun’da bir evde yakalandı.