CEMAL BABAOĞLU*
1992- 1996 yıllarında bölgenin tamamında, kayıp ve faili meçhul cinayetler sıradanlaşmıştı. Bu siyasi cinayetler zincirinden Urfa’da payını almıştı. Kamuoyunun yakından tanıdığı Yeşil Kod adlı Mahmut Yıldırım, Reis kod adlı Abdullah Çatlı uzun süre Urfa’yı mesken tutmuşlardı. Özel harekatçı Ayhan Çarkın ise korucu başı Sedat Bucak’ın koruması adı altında görev yapmıştı.
Urfa’da 300 civarında siyasal cinayetlerin işlendiği konusunda düşünce hakim. İHD Urfa şubesine kayıtlı 40 faili meçhul yada kayıp başvurusu var. Bu başvurulardan en dikkat çeken ise; Gündem Gazetesi muhabirlerinden 3, siyasi bir partinin İl Başkanı 1, İş Adamı 1 ve iki de Eczacı olmak üzere 7 siyasal cinayetler serisi, Urfa’nın en çok ses getiren Terör amaçlı siyasal cinayetleri.
Gazetecilerden Kemal Kılıç ile Hüseyin Deniz gündüz vakti katledilirken, Nazım Babaoğlu ise hazırlanan bir tezgah ile Siverek’e çağrılma sureti ile kaybedildi.
İş Adamı Hüseyin Taşkaya Siverek’te bir öğlen vakti gözaltına alınıyor, daha sonra “biz kimseyi gözaltına almadık” denilerek resmen kaybediliyordu.
HADEP İl başkanı Muhsin Melik, Urfa merkez Yenişehir semtinde iş yerine giderken aracı kurşunlandı. Yaralı vaziyette hastaneye kaldırıldığında yakınları yanında idi. Muhsin ölmeden önce ifade vermişti “beni polisler vurdu, onları tanıyordum” demesine rağmen bir soruşturma açılmadı.
Eczacı Eyüp Gökoğlu, iş yerinde silahlı saldırıda olay yerinde yaşamını yitirdi. Saldırganları, Toros marka araca bindiğini gören yeğeni Avni Gökoğlu katillerin aracını takip etti. Araç silahlı saldırının yapıldığı yerden yaklaşık 500 mt. İleride bulunan Askeri garnizonun içersine girdi.
Urfa’da bu cinayetlere kurban gidenlerin aileleri soluğu Valilikte alıp dilekçeler veriyordu. Bazıları bizzat Vali ile görüşerek tüm bildiklerini anlatıyor, katillerin bulunmasını sözlü ve yazılı olarak talepte bulunuyorlardı haklı olarak. Benzer müracaat Cumhuriyet savcılarına da yapılıyordu.
Dönemin Urfa valisi Ziyaettin AKBULUT (3 dönemdir AKP Tekirdağ M. Vekili) ve Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Fidanboy bu siyasi cinayetlerle ilgili verilen dilekçeleri almasına almışlardı, ancak yıllar sonra anlaşıldı ki sadece verilen dilekçeleri almış gibi yapmışlar kayıtlara geçmemişlerdi. O dönem resmi olarak kayıp ve faili meçhul cinayetlerle ilgili bir başvuru yok. Yani böyle bir olay yok!
Dönemin valisi Akbulut, Urfa’da işlenen siyasal cinayetlerin aydınlatması noktasındaki vazifesini unutup, katilleri korumuş hatta aklamaya çalışacak davranışlarda bulunmuştur. Vali Akbulut 1990-96 döneminde kesintisiz 6 yıl Urfa valisi olarak görev yapmış, bu süre içersinde Çatlı ve Yeşil gibi seri katillerin görev yapmasında hiçbir zorlukla karşılanmamışlardı.
Vali Ziyeettin Akbulut, kesintisiz 6 yıl görevde kalmanın sırrı açığa çıkarılmalıdır. Zira bu sürede işlenen siyasal cinayetleri işleme planları bilgisi dahilinde olduğuna dair kuvvetli emareler bulunmaktadır. En fazla cinayetlerin işlendiği Siverek ve Viranşehir’e korkunun hakim olduğu dönemde Vali Akbulut şu demeçleri vermişti basına “Terörle mücadelede tüm ilçelerimizi hizaya getirdik, Bir Suruç Kaldı” sözü işlenen cinayetlerin bilgisi dahilinde olduğunu kanıtlar niteliğindedir. Bunun gibi onlarca demeçleri mevcut.
Şimdi bu cinayetler işlenirken AKP henüz kurulmamıştı. Bu şaibeli vali ise şuan AKP Tekirdağ milletvekilidir. AKP’nin bu şaibeli eski valiyi ısrarla 3 dönem 1. Sırada aday göstermesinin sebebi hikmeti nedir?
Dönemin Urfa valisi, Çiller ve ekibi tarafından oluşturulan “savaş kompseti”nin gönüllü savunuculuğunu yapmıştır. Yani Urfa’da birileri tetiği çekerken vali’de korumuş, sağlıklı soruşturmayı engellemiştir. 6 yıl kesintisiz yerinde kalması, 3 dönem vekil olup koruma altına alınmasının bu kirli ittifakın içinde olduğundandır diye düşünüyorum.
Barış ve diyalogun konuşulduğu bu günlerde, 90’lı yıllarda işlenen bu siyasal cinayetler iddiaları ile yüzleşmek AK Partinin samimiyet testi olacaktır.
Tüm yurttaşlara düşen görev ise, terörle mücadele! adı altında işlenen siyasal cinayetlerin aydınlatılması ve devletin kendisi ile yüzleşmesi için talep edilen “Hakikatleri araştırma Komisyonu”nun kurulması önerilerine destek verilmesidir.
*İHD Urfa Şube Başkanı