Muş’un Korkut ilçesine bağlı Altınova (Vartinis) beldesinde, 1993 yılında aynı aileden 9 kişinin yakılarak katledilmesine ilişkin davanın Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmasında, olay yerinde keşif yapılmasına karar verildi. Mahkeme mağdur avukatların tüm taleplerini reddetti, sanıklar adliyeden ellerini kollarını sallayarak çıktı.
Muş’un Korkut ilçesine bağlı Altınova (Vartinis) beldesinde, 1993 yılında aynı aileden 9 kişinin yakılarak katledilmesine ilişkin davanın Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmasında, olay yerinde keşif yapılmasına karar verildi. Mahkeme mağdur avukatların tüm taleplerini reddetti, sanıklar adliyeden ellerini kollarını sallayarak çıktı.
Adalete Devlet Engeli
Davanın önceki gün Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 3. duruşmasına tutuksuz sanıklar Bülent Karaoğlu, Hanefi Akyıldız, Şerafettin Uz ve Turhan Nurdoğan ile sanık avukatları da katıldı. Katliamda ailesini kaybeden Aysel Öğüt ile çok sayıda avukat da hazır bulundu. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada mağdur avukatları adına ilk sözü alan Kadir Karaçelik, Muş Valiliği, Genelkurmay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığına yazılan yazılara yanıt gelmediğini belirterek, “Devlet bürokrasisi adil yargılamayı engelliyor” dedi.
Mahkeme Heyetine Tepki
İlk duruşmada mahkeme heyetine savaş görüntüleri gibi fotoğraflar gösterdiklerini belirten Karaçelik, “Delillerin peşinden gitmesi gereken mahkeme, belge ve taleplerimizi reddetti. Olayla ilgili delil özelliği olan taleplerimizi reddediyorsunuz, sanık tarafının öne sürdüğü alakasız şeylerle ara karar veriyorsunuz” dedi.
Tanıklar Tehdit Ediliyor
Tanıkların talimatla bulundukları yerlerde ifadelerinin alınmasını da eleştiren Karaçelik, “Tanıklar burada mahkeme huzurunda yüz yüze ifade vermeli. Deliller karartılıyor. Sanık Bülent Karaoğlu, Muş’a gidip tanıklarla görüşüyor, ifade dosyalarına bakıyor” dedi. Şemdin Sakık’ın ‘Devlete hizmet etmek istiyorum’ dediğini ve birçok bilgi verdiğini hatırlatan Karaçelik, “Kendisi Muş’u da kapsayan bir bölgede sorumluluk yaptığını ve Vartinis Katliamı’nın PKK ile ilgisi olmadığını söyledi” dedi.
Heyet Dosyadan Bihaber
Karaçelik’ten sonra söz alan Avukat Pınar Akdemir ise mahkeme heyetinin dosyadan bihaber olduğunu, dosyayı araştırmadığını söyledi. Akdemir, sanıkların kaçma ve delilleri karartma tehlikeleri olduğunu belirterek, tutuklanmalarını talep etti.
Başbakan da Yargılansın
Avukat Enis Gül de dosyanın ‘güvenlik’ gerekçesiyle Kırıkkale’ye sevkinin ‘evrakta sahtecilik’ ve Adalet Bakanlığı ile yargının yanıltılması anlamına geldiğini söyledi. Olaydan önce köyde çıkan bir çatışmadan sonra askerlerin köylüleri, “Bunun acısını çıkartacağım, gelip köyünüzü yakacağım” şeklinde tehdit ettiğini söyleyen Gül de sanıkların tutuklanmasını isetedi. Öğüt ailesinin avukatlarından Halil İbrahim Vargün ise sanıkların adliyedeki baro odasında rahat rahat çay içtiğini belirterek, “Böyle bir manzarayla ilk kez karşılaşıyoruz” dedi. Katliamın sorumlularının bu 4 sanıktan ibaret olmadığını söyleyen Vargün, “Katliamdan OHAL valisi, İçişleri Bakanı, Başbakan sorumludur” dedi.
İçimdeki Acı Dinmedi
Katliamda bütün ailesini yitiren Aysel Öğüt de duruşmada söz alarak, “İçimdeki acı 20 yıldır sürüyor. Sanıkların tutuklanmasını istiyorum” dedi.
Yine Tutuklama Yok
Mahkeme heyeti Öğüt ailesi avukatlarının tüm taleplerini reddederek, dosyadaki eksiklerin giderilmesi ve olay yerinde keşif yapılmasına karar vererek, duruşmayı 22 Eylül tarihine erteledi.
Sanık Askerlerden Tanıdık Savunma: Asker Kıyafeti Giyen PKK’lılar Yaptı
Duruşmada savunma yapan sanık Jandarma Yüzbaşı Bülent Karaoğlu, “Askerler ‘teröristler yaktı’ dedi. Vatandaşlar ‘asker yaktı’ dedi. Delilleri karartmadım” dedi. Yanan ev için “Patoslar vardı, onlar çatışma esnasında tutuştu, ev bu nedenle yandı” iddiasında bulunan Karaoğlu, hakimin, “Ev yandığı sırada dışarı çıkmak isteyen insanları engelleyen neydi” sorusuna ise “Yanan saman balyaları evin kapısını kapatmıştı” yanıtını verdi.
Doğrudan Eve Ateş Edildi
Bunun üzerine Avukat Fuat Özgül, olayın ertesinde çekilen fotoğraflarda patos olmadığını söyleyerek, “Sadece yanan ev var” dedi. Özgül, tanıklarından birinin 2 çocuğun yanan evin penceresinden çıkmak istediğini, ancak 2 askerin çocukların dışarı çıkmasına engel olduğunu anlattını da aktardı.
Asker Hiç Köy Yakmamış!
Avukatın sözleri üzerine sanık Karaoğlu, bu kez de devletin çatışmalı yıllar boyunca sık sık dile getirdiği o meşhur savunmayı yaparak; “PKK’lılar asker kıyafetleriyle eylemler yaptı” dedi. Sanıklardan Şerafettin Uz da suçlamaları reddederek, “Katliamı asker ve polis elbisesi giyen PKK yaptı” dedi.