Kulp Davası Duruşma Notu – 20 Haziran 2016

Melike Polat – 20.06.2016

 

1993 yılında Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 11 sivilin öldürülmesi ile ilgili olarak, eski Bolu Tugay Komutanı emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk’ün “kasten öldürme” suçundan 11 kez müebbet ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ile “halkı silahlı isyana teşvik” suçlarından 25 yıla kadar hapis cezası ile yargılandığı Kulp Davası’nın 12. duruşması 20 Haziran 2016 tarihinde Ankara’da gerçekleşti.

Ne olmuştu?

8 Ekim 1993 tarihinde Muş ile Diyarbakır’ın Kulp ve Lice ilçeleri arasındaki bölgede başlayan ve Yavuz Ertürk’ün komutanı olduğu Bolu Tugayı tarafından gerçekleştirilen bir operasyonda Mehmet Salih Akdeniz, Celil Aydoğdu, Behçet Tutuş, Mehmet Şerif Avar, Hasan Avar, Bahri Şimşek, Mehmet Şah Atala, Turan Demir, Abdo Yamık, Nesreddin Yerlikaya, Ümit Taş gözaltına alınmış; ancak bir süre sonra kendilerinden haber alınamamıştı. Kayıp yakınları olayın hemen ardından savcılığa yaptıkları başvurulardan bir sonuç elde edememiş ve AİHM’ye başvurmuştu. AİHM, 31 Mayıs 2001’de, bizzat Türkiye’de Yavuz Ertürk de dâhil bütün ilgililerin ifadelerini alarak yaptığı soruşturma sonucunda Sözleşmenin 2. 3. 5(1). 13.cü ve 25. maddenin ihlal edildiğine ilişkin kapsamlı bir karar vermişti (Akdeniz ve diğerleri davası: 23954/94).

2004 senesinde Alaca köyüne yakın bir dere yatağında bulunan kemiklerin kaybedilen kişilerden bazılarına ait olduğunun tespit edilmesiyle tekrar başlatılan soruşturma neticesinde ancak 2013 yılında iddianame kabul edilmiş ve Yavuz Ertürk’e dava açılabilmişti.

2013 yılından beri devam eden dava, 4 Şubat 2014 tarihinde Diyarbakır’dan Ankara’ya nakledilmişti. Davanın Ankara’ya nakledilmesi nedeniyle, hem gerekli keşif ve incelemeler yerinde yapılamamış hem de kayıp yakınlarının duruşmaya katılımı her anlamda zorlaştırılmıştı. Neredeyse her duruşmada müdahil avukatları tarafından dile getirilen yetkisizlik talebi reddedilmişti.

Mahkeme heyeti 8 Aralık 2015 tarihli duruşmaya Genelkurmay Başkanlığı’nın, Yavuz Ertürk ile beraber operasyona katılan diğer faillerin de tespit edilebilmesi açısından önem arz eden Bolu 2. Tugay Komutanlığı’na ait personel arşivlerinin, 12 Kasım 1999 tarihinde meydana gelen depremde su basması sonucu zayi olduğunu belirten cevabını paylaşarak başlamıştı. Ancak, Bolu Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün soruşturma sürecinde dosyaya giren 18 Ekim 2012 tarihli yazısında, Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığı’nın arşiv binasının 12 Kasım 1999 depreminde hasar alıp almadığına ilişkin bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı tespit edilmişti.

Bolu_İl_Afet_Acil_Durum_Müdürlüğü_Yazısı-786x1024

20 Haziran 2016 tarihli Duruşma

Yavuz Ertürk’ün hala tek sanık olarak yargılandığı Kulp Davası’nın 20 Haziran 2016’da Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen 12. Duruşması 09.00’da başladı. Duruşmayı insan hakları örgütleri temsilcileri ve basın mensupları takip etti. Duruşma salonunda mikrofon sisteminin bulunmaması konuşulanların zor anlaşılmasına yol açtı.

Duruşmaya Yavuz Ertürk korumalarıyla birlikte katıldı. Ayrıca Ertürk’ün 12 müdafii de duruşmada hazır bulundu.

Zorla kaybedilen 11 kişinin yakınlarından Mizbah Akdeniz, Kerem Kılıç, Ramazan Yerlikaya, Duran Avar, Erhan Avar, Sabri Tutuş, Zeki Şimşek, Keleş Şimşek ve Ruknettin Yamık Katılan sıfatıyla duruşmada hazır bulundu. Katılan Vekillerinden Av. Erkan Şenses ve Av. Muhterem Sürer de salondaki yerlerinde hazır bulundu.

Duruşmaya Dair

Önceki celselerde ifade veren Mizbah Akdeniz, babası kaybolduktan bir süre sonra Bolu Komando Tugayı’na giderek dilekçe verdiğini ve dönüş yolunda Yavuz Ertürk’le karşılaştığını, Ertürk’ün kendisine saldırarak “Seni Ali mi gönderdi? Seni öldüreceğim.” dediğini belirtmişti. Yavuz Ertürk’ün ise inkâr ettiği bu olay aydınlatmak için dönemin Kulp İlçe Jandarma Komutanı Ali Ergülmez’in tanık olarak dinlenilmesine karar verilmişti. Ancak Ali Ergülmez, bu celse de SEGBİS ile dinlenileceği Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hazır bulunmadı.

Katılan vekillerinden Av. Erkan Şenses söz alarak delillerin henüz toplanmamış olmasına binaen sanık Yavuz Ertürk’ün tutuklanmasını, suç tarihinde Bolu Komando Tugayı’nda görev yapan askerin personelin tespit edilmesini ve tanık olarak dinlenilmek üzere duruşmaya çağırılmasını talep etti. Av. Şenses, gerekirse askeri personelin tespiti için günlük tirajı 50.000’in üzerinde olan gazetelere ilan verilebileceğini de ekledi.

23 yıl önce zorla kaybedilenler hala sağ görünüyor

Bir diğer katılan vekili Av. Muhterem Sürer, maktul Abdo Yamık’ın hala sağ göründüğü için Nüfus ile ilgili işlerde ailesinin sorun yaşadığını belirtti ve ölüm kaydının düzeltilmesini talep etti.

Yavuz Ertürk müdafilerinden Av. Arda İşgören, Av. Erkan Şenses’in Bolu Komando Tugayında söz konusu dönemde görevli askeri personelin tespiti talebine ilişkin söz alarak “Operasyona katılan personel sayısı 3000 ile 3500 arasındadır. Bu kadar insanın tespiti ve tanık olarak dinlenmesi mümkün değildir. Katılan vekilinin bu talebi davayı uzatmaya yöneliktir.” şeklinde beyanda bulundu. Ayrıca Av. Şenses’in Yavuz Ertürk’ün tutuklanması talebine yönelik olarak ise delillerin çoğunluğunun toplanmış olması sebebiyle tutuklama talebinin yerinde olmadığını ifade etti.

Cumhuriyet Savcısının Mütalaası

Cumhuriyet Savcısı, Tanık Ali Ergülmez’in SEGBİS ile dinlenmesi, maktullerden hala sağ olarak görünenlerin ölüm kayıtlarının düşülmesi için gereğinin yapılması, sanığın tutuklanması talebinin reddi yönünde mütalaa verdi.

Ara Kararlar

Mahkeme heyeti, bu celse de hazır bulunmayan tanık Ali Ergülmez’in bir sonraki celse zorla getirilmesine, maktullerin Uyap sistemine giriş kayıtları yapılarak sağ olarak görünen kişilerin ölüm kayıtlarının düşülmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, sanığın tutuklanması talebinin ve davaya bir katkısı olmayacağı gerekçesiyle Bolu Komando Tugayındaki personelin dinlenmesi talebinin reddine karar verdi.

Bir sonraki duruşma 31.10.2016 saat 09:15’te görülecek.

Duruşma tutanağı için tıklayınız.

Yayınlanma tarihi

28 June 2016

Kategori Listesi