Adana, Seyhan ilçesinde 27 Nisan 2020 tarihinde iki arkadaşı ile birlikte gezintiye çıkan Ali El Hemdan isimli 18 yaşındaki Suriyeli gence polis tarafından kimlik kontrolü yapılmak istendi. Pandemi nedeni ile 20 yaş altına uygulanan sokağa çıkma yasağı tedbiri sebebiyle para cezası uygulanacağı endişesini taşıyan Ali El Hemdan, arama noktasından yürüyerek uzaklaşmak istedi. Ancak arama noktasının 150 metre kadar yakınında bulunan, iki sokağın kesiştiği noktada polis tarafından göğsünden tek kurşunla vurularak öldürüldü. Tutuklu yargılanan polis memuru Fatih Karaca hakkında kasten insan öldürmek suçundan Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Davanın ilk duruşması 9 Temmuz 2020 tarihinde görüldü. Çağdaş Hukukçular Derneği(ÇHD) ile İnsan Hakları Derneği(İHD) davaya katılma taleplerinde bulundular. Fakat suçtan zarar görmedikleri gerekçesiyle talepler reddedildi. Ali El Hemdan’ın ailesi Türkçe bilmediği için tercüman vasıtasıyla beyanları alındı. Aile henüz duruşmada kendilerini temsil eden Av. Tugay Bek‘e vekaletname çıkarmamıştı ve vekaletname sunulması için süre verilmesine, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulundan rapor beklenilmesine, otopsi raporunu düzenleyen heyete maktulün vücudundaki giriş deliği ile merminin bulunduğu yer birlikte değerlendirildiğinde kurşunun sekme sonucu gelip gelmediğini tespitinin mümkün olup olmadığının sorulmasına karar verildi. Sanığın tahliye talepleri reddedildi.
13 Kasım 2020 tarihli duruşmada Av. Tugay Bek hala vekaletname sunamamıştı. Ali El Hemdan’ın ailesinin emniyet mensupları tarafından tehdit edildiği ve kendilerinin avukat seçemediklerini, vekaletname verecekleri avukatı emniyet mensuplarının seçmek için aileye baskı uyguladığı belirtildi, bu nedenle ÇHD ve İHD’nin katılma talepleri yinelendi. Fakat talepler tekrar reddedildi. Tanık polis memurlarının dinlendiği duruşmada Adli Tıp Kurumu uzmanının duruşmada dinlenilmesine, sanık polis memurunun kullandığı silahın ağırlığı ve tetik hassasiyetinin sorulmasına, keşif talebinin reddine karar verildi. Sanık tutuklu yargılanmaya devam ediyor.
18 Şubat 2021 tarihli duruşmada sanık polis memurunun tutukluluğunun devamına karar verildi. Bu celseye de vekaletnamesiz avukatların tanıklara soru sorma hakkı olup olmadığı konusu tartışıldı ve nihayetinde mahkeme heyeti soru sorma hakkı olmadığına hükmetti. Katılma talepleri yine reddedildi ve katılan vekillerine vekaletname sunmaları için süre verildi.
27 Mayıs 2021 günü görülen duruşmada sanık polis memurunun avukatları, sanığın oruçlu olması ve epilepsi hastası olmasının ceza ehliyetine etkisi olup olmadığı yönünde rapor alınması ve tahliye talebinde bulundu fakat mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Ayrıca Hemdan Ailesi’nden vekaletname alamadığı için bu duruşmada Av. Tugay Bek’e söz verilmedi. ÇHD ve İHD’nin katılma talepleri ise yine reddedildi.
9 Eylül 2021 günü gerçekleşen 5. ve son duruşmada, sanık Fatih Karaca’nın avukatının ve savcının talebi üzerine sanığın Niğde Devlet Hastanesi’nde ve Adana Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğüne ve epilepsi hastası olduğuna dair belgelerin istenmesine ve cevap geldiğinde sanığın hastaneye sevkine, cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti konusunda Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne yazı yazılmasına, oruç tutması ve yorgun olmasının epilepsi hastalığı kapsamındaki ani kasılmaları tetikleyip tetiklemeyeceği konusunda ayrıca görüş bildirilmesinin istenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
25 Kasım 2021 günü görülen duruşmada savcı esas hakkındaki mütalaasını okudu ve sanık polis memuru hakkında TCK 81 madde ile düzenlenen kasten öldürme suçundan cezalandırma talep etti. Sanığın savunması için duruşma ertelendi.
21 Aralık 2021 günü gerçekleşen karar duruşmasından önce tutuklu olan sanık savunmasını yazılı olarak iletmişti. Duruşmada yalnızca “kesinlikle onu öldürmek istememiştim” dedi. Mahkeme Heyeti, sanık polis memuru Fatih Karaca hakkında “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme, daha sonra cezayı geçmişteki hali ve olaydan sonraki davranışları ve verilen cezanın geleceği üzerindeki etkisini göz önüne alarak indirim yaptı ve 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme Başkanı ceza indirimine şerh düştü, indirim kararı 1’e karşı 2 oyla alındı. Duruşma sonrası davayı başından bu yana takip eden Av. Tugay Bek, ““Türkiye’de dur ihtarına uymadığı iddiasıyla çok sayıda insan polis tarafından öldürüldü. Bu yargılamaların bildiğimiz kadarıyla tamamında polisler ya cezasız kaldı ya da çok az ceza aldı. Çünkü kaza sonucu ölümün meydana geldiğine karar verdi mahkemeler. Türkiye’de ilk defa dur ihtarına uymadığı gerekçesi ile ateş ederek insan öldüren polis, ‘kasten öldürme’ suçundan ceza almış oldu.” değerlendirmesinde bulundu.